Amerikan tarzı hareketli sahnelerin arasına Türk tarzı siyasetin ve futbol terimlerinin yedirildiği ilginç bir roman. Kitabın kapağının çizgi roman tarzında olmasından ve kitabı fuardan "3 kitap 10 TL" kampanyasından almış olmamdan dolayı beklentimi yüksek tutmamıştım ama yazarın önsözdeki “satın almaya değer görüp okumaya zaman ayıracağınız için teşekkür ederim” sözüne cevaben, aldığım fiyatın üstüne de satın alınmaya değer görülecek bir kitap olduğunu belirtebilirim.
Kitap, hiç lafı uzatmadan doğrudan Kuzey Irak’taki bir çatışma ile başlıyor ve tempoyu düşürmeden aynen devam ediyor. Genelde insan okurken tasvirlerin, durumların anlatıldığı kısımları bitirip bir an önce hareketli sahnelere geçmek ister ama bu kitapta sürekli üst seviyede süren tempo da bazen okuyucuyu yoruyor.
Konuyu özetlersek; uluslar arası bir konseyin toplantısına çağrılan Yavuz Sipahi isimli memleket sevdalısı gazetecimiz, toplantıyı gizlice kaydediyor ve evine postalıyor. Kayda erişmek isteyen güçler Yavuz Sipahi’yi öldürdükten sonra; oğlu Kemal Sipahi, üç dostunu da yanına alarak ünlü bir programın arasında korsan şekilde kaydı yayımlamaya çalışıyor. Elbette bu yayına kanalın güvenlik güçleri, özel tim ve uluslar arası konseyin adamları engel olmaya çalışıyor. Kemal Sipahi’nin üç dostundan biri terör çatışmalarına katılmış, eli iyi silah tutan Zara isimli bir kızımız ve kaydın konusu da Güneydoğuda kurulmak istenen Kürdistan olunca, malum konulara bolca değiniliyor.
Kitabın iki özelliği çok hoşuma gitti. Baskın yapılan TV katının planının çizilerek okuyucuya sunulması ve kitap boyunca bahsedilen kaydın CDsinin arka kapakta bulunması. Bu tür materyaller kitabı kâğıt üzerine basılmış kelimelerin ötesine taşıyıp, kurguyu aklımızda daha kanlı-canlı bir şekilde canlandırmamızı sağlıyor.
Öte yandan, kitapta çok sayıda mantık hatası var. İlk olarak, her dersi İngilizce verilen Boğaziçi Üniversitesinde Amerikalı bir öğretim üyesinin Türkçe ders anlatması, o okuldan biri olarak hemen gözüme battı. Bunun dışında, bu kadar güçlü bir uluslar arası konseyin, 24 dakikalık kayıt sırasında, toplantı salonundan yapılan bu gizli kamera çekimini kimin yaptığını bulamaması ve bulduktan sonra ancak o adam ülkesine döndükten sonra önlem almaya çalışması bana çok zorlama geldi. Filistinli cihat savaşçılarının niye müslüman olmayan bir lejyonerin komutuna riayet ettiklerini de anlamadım. Kitabın sonuna doğru da Zara polisler çatıya çıkmasın diye 1.kat merdiven girişine ısı sensörlü bomba koydu ve çatıya çıkıp çatıyla yangın merdivenin bağlantısını kopardı. Kitapta, burada polisler çatıya bir türlü çıkamadı ama bu durumda polisler yangın merdiveni ile 2.kata çıkıp oradan normal merdivenle çatıya çıkabilirlerdi. Mantığıma uymayan bu hata açıkçası o anda beni kitabın sürükleyiciliğinden kopardı.
Gençlerin bu kadar uğraşıp TV binasını basacaklarına, kaydı internete neden vermedikleri, her ne kadar kitap içerisinde beklenen etkiyi yaratmayacağı için tercih edilmediği anlatılsa, kafama takılmıştı. Kitabı bitirdikten sonra gerçeğe benzeyen, Amerikan aksanlı önemli birinin gizli kameraya çekilmiş havasında oluşan CDdeki videonun youtube sitesine konduğunu gördüm. İzlenen videonun etki yapmasını bırakın, kimse altına bu komplo teorisi de nedir, bu adam kimdir diye yorum bile yazmamış. O kaydı izleyenlerin %90ından fazlasının kitaptan haberi olmadığını kabul edersek, bu konuda yazara hak verdim.
Sonuç olarak, bu kitap filme çekilse fena bir şey ortaya çıkmaz ama roman olarak fazla yüzeysel durmuş. Öte yandan bundan daha basit romanlar yazıp, pohpohlanan yabancı yazarların yanında, farklı ve yaratıcı yöntemler kullanarak hoş okunur, modern bir popüler kültür eseri oluşturan Şener Çelik Berkman’ın emeği elbette ki alkışı fazlasıyla hak etmektedir.
Kitabın bomba kısmı: "Hiçbir mücadelede kafanı rakiplerinin gücüne takmayacaksın, oğlum. Sadece kendi atağınızı planlayın ve hücum edin!”
Etiket fiyatı: 22 TL
Toplam sayfa: 400
Not: 6/10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder