İsmail İsa

"Youtube nasıl kapatıldıysa, Wikipedia da bir an evvel kapatılmalıdır. Kesinliği araştırılmadan bilgileri oraya yazıp, tarihi sapıtıyorlar" diye bağırıyordu Murat Bardakçı, Pelin Batu'nun uykuya dalmaya başladığı anlarda Tarihin Arka Odası programında. Öfkesinde ve söylediklerinde oldukça haklıydı zira kimin yazdığı belli olmayan bilgileri, araştırmadan doğruymuşçasına kullanan o kadar insan vardı ki etrafta, hem tarih çarpıtılıyordu hem de günümüz gerçekleri değişik anlamlar kazanıyordu burada yazılanlardan sonra...

Bu blogu takip edenler Bulgaristan futboluna yakınlığımızı bilirler ve bunun nedenini soranlara da Bulgaristan'da doğmuş olup, futbolu o topraklarda tanıdığımızı belirtiriz her zaman. Geçen gün anne-baba uzun yıllar sonra doğup büyüdükleri toprakları ziyarete gidip, Bayram için İstanbul'a geri döndüklerinde, hal hatır soruları sonrası, mevzu futbola geldi ve İsmail İsa'dan bahis açıldı. Attığı goller sonrası ve özellikle Türk çocuğu olmasıyla dikkatimi çekmişti ama "hemşo" olduğumuzu, ablasıyla aynı okulda okuduğumuzu bilmiyordum.

Evet, İsmail İsa, Tırgovisthe'nin Kasırgalar köyünün Muhtarı İsa'nın oğlu ve Wikipedia'nın dediği gibi de ne babası Suriyeli, ne de annesi Bulgar. İsmail İsa, İstanbul'da doğan öz ve öz Türk çocuğu...

1989 senesinde Bulgristan'daki Türk halkı, ana vatana göç edince, İsa ve ailesi de apar topar Türkiye yolunu tutarlar ve soluğu İstanbul'da alırlar. Yeni çevrelerinde kalacak yer arama, çalışacak iş bulma telaşı aileyi sıkıntıya sokarken, 26 Haziranda dünyaya merhaba diyen erkek evlatları onların bu sıkıntılı günleri içinde bir nebze soluk almalarını sağlayacaktır. İstanbul'da doğan İsmail, daha etrafını tanımadan İsa ve ailesi, Türkiye şartlarına uyum sağlayamayıp tekrar Bulgaristan'a, köylerine dönerler. Aile tekrardan eski düzenini kurma uğraşına girmişken, küçük İsmail de köyün terkedilmiş sokaklarında futbol topunun peşinde günlerini geçirirken, yaşının ilerlemesiyle Tırgovisthe'nin Svetkavitsa takımının alt yapısına yazılır. Burada üstün fiziği ve attığı 27 gol ile dikkatleri çeker ve Bulgaristan genç milli takımına seçilir. Daha 16 yaşındayken Svetkavitsa'nın A takımında da oynamaya başlayan İsmail İsa, ileride yapacağı gibi, sonradan girdiği maçlarda attığı gollerle takımına puan ve puanlar kazandırınca, Haskovo'ya transfer olur. Genç golü yeni takımına uyum sağlamakta zorluk çekmez ve resmi ve özel karşılaşmalarda attığı 21 golle Bulgaristan U-19 Milli takımına seçilir. Bulgarlar 2008 senesinde Çek Cumhuriyetinde yapılan 19 yaş altı Avrupa şampiyonasına giderken, İsa da deplasmanda Norveç'e gol kaydetme başarısı gösterir. Hem Haskovo'da, hem de Milli Takımda sergilediği performans, Levski Sofya idarecilerinin gözünden kaçmaz ve İsmail İsa 2008 senesinin Ocak ayında Levski ile 4.5 yıllık bir sözleşme imzalar.

Taraftarının Türk düşmanlığı ile nam saldığı Levski'de oynamak 19 yaşındaki İsmail için zordur ama yine de sonradan oyuna girdiği 7 maçta 1 gol atma başarısı gösterir. Bir yıllık Levski macerası sonrası Sliven'e kiralanan İsmail, yeni takımında da beğenilince, Sliven'li yöneticiler genç golcüyü satın almak Levski'ye başvurur ama mavi-beyazlı takım gelecek için ümit vaad eden golcüsünü satmak istemez ve iki kulüp arasında kriz ortaya çıkar. Bu tartışmalar İsmail'in de huzurunu bozarken, Sliven takımı da kiralık topçusuna maçlarda şans vermez ve sene sonunda İsmail İsa tekrar başkente döner. Levski Sofya'lı yöneticiler İsmail'i satmaya yanaşmaz ama kendi takımlarında da oynatmazlar ve 2009-2010 sezonunda da Lokomotiv Mezdra takımına kiralanır ve ilk 8 haftada 11 gol atınca dikkatleri tekrar çeker ve Türk topçu en iyi golcü ödülü alırken, Ümit Milli Takıma da çağrılır. İsmail İsa, attığı gollerle adından övgüyle söz ettirirken, CSKA Sofya'nın düşüşe geçtiği dönemlerde oynadığı Lokomotiv Mezdra maçında kornerden gelen topu kafayla kaleye yolladıktan sonra takımını öne geçirirken, CSKA taraftarı da sahaya dalıp, maçı tatil ettiriyordu...

Kiralık olarak oynadığı Lokomotiv Mezdra takımındaki performansı sonrası Bulgaristan'ın en iyi genç oyuncusu seçilen İsmail İsa, altın top ile ödüllendirilirken, Levski onu tekrar takımına alır ve İsmail bu kez de kendisini Avrupa'ya tanıtmayı başarır. Levski Sofya'nın başarıyla yürüdüğü UEFA Avrupa Ligi ön eleme maçlarında Dembele'nin arkasında yedek olarak çıktığı maçlarda attığı 4 gol ile birden futbol otoritelerinin dikkatini çeker. Her ne kadar yetenekli olsa da, ismi nedeniyle Levski Sofya takımda kendisine ön yargıyla bakılan ve hak ettiği şansı alamayan İsmail, Bulgaristan A Grupada en son Levski'nin Akamedik'i 1-0 yendiği maçta takımın tek golünü atma becerisi göstermişti...

Bulgaristan'daki Türk futbolcuları arasında en başarılısı olan İsmail İsa'yı ilgiyle izlemeye takip edeceğiz, umarım bizim memleket takımlarının yöneticileri de bizim kadar takip eder de, takımlarına bu Türk çocuğunu kazandırır...