24 Aralık 2025 Çarşamba

Galatasaray:3-0:Kasımpaşa


En güzel aşk şiirlerini Murathan Mungan'ın yazdığını,

En duygusal besteleri Yıldız Tilbe'nin yaptığını düşünüyorsanız fena halde yanılıyorsunuz...

Zira en güzel besteleri Galatasaray tribünü yaparken, en güzel aşk şiirlerini de Mauro Icardi yazmaktadır...

Tıpkı pazar gecesi Ali Sami Yen'de hep yaptığı gibi, üç sene önce Galatasaray'da kaleme almaya başladığı şiirine bir satır daha ekledi, hem de en unutulmazı, hep hatırlanacak olan, bestesini ultrAslan'ın yapacağı en güzel satırı...

İz bırakanlar unutulmazdır, efsaneler hep hatırlanır da Hagi gibi bir "üstadın" rekorunu kırıyor ve adını Galatasaray tarihine yazdırıyordu Mauro Icardi...


Metin Oktay'ı seyredemeyen bizler için Hagi "Allahın bir lütfuydu", onun gibi bir efsaneyi seyretmenin gurunu yaşarken, bir de Icardi'yi parçalı forma içinde görmek ne kadar da büyük bir zevkti...

Dakikalar seksen sekize gelirken, Ahmed'in kazandığı topta Torreira Barış'ı görüyor, o da ceza sahası köşesinde bekleyen Icardi'ye yuvarlıyordu topu. Sonrası herkeste aynı dilek, aynı istek, aynı sinerji ve o plase yerden köşe direğini yalayarak filelerle sarmaş dolaş olurken, tribünler de televizyon başındakiler de sanki final maçını kazandıran golmüşçesine coşku içinde tarihe şahitlik ediyordu...

Dile kolay, Süper Ligde Galatasaray forması ile 60. golünü atıyordu Arjantinli topçu, hem de bir sezon sakatlık nedeniyle forma giymemesine rağmen... 


Sondan başladık yazıya da, daha on dakika olmadan ilk tehlikeli atağına Galatasaray öne geçiyordu maçta. "Atamayana atarlar" misali Günay'ın hatalı pasını kapan Kasımpaşalılar Galatasaray ceza sahası önünde topu kaptırınca, Barış kanattan fırtına misali yararak ilerliyor ve asistinde Yunus yarı vole bir şutla taraftarı ayağa kaldırıyordu.

Yenilen gol savunma yapmaya gelen Emre Belozoğlu'nun sistemini bozmuyor, misafirler yine tam takım kalelerini koruyordu. Galatasaray ise Sane ve Barış'la kanatlardan ikinci gol için rakibi yarmaya uğraş verirken, Yunus'un "dömivole"si ile Icardi'nin kafaları auta gidiyor ama Barış'ın ceza sahasının çaprazından plasesini kedi çevikliği ile Gianniotis çıkarıyordu. Beş dakika sonra da Sane'nin "sihir" gibi ara pasında Yunus kaleciyle karşı karşıya kalıyor, ikinci golü yine 33 yaşındaki Yunan kaleci engelliyordu. Devre biterken de Sane'nin köşe vuruşundan ortasını Sanchez kafayla kaleye yöneltiyor ama Kasımpaşa kalecisi iki hamlede de olsa topu yakalıyordu.


Devre dönüşü de Galatasaray kaldığı yerden devam ediyor, önce Sallai'nin ortasında Icardi'nin kafa vuruşu auta giderken, Yunus'un "al da at" pasında Mauro kaleciyi geçemiyordu. Kasımpaşa ceza sahası çevresinde kurulan baskı etkisini gösteriyor, Yunus'la, Ilkay'la pozisyonlar bulunuyor ama "Kasımpaşa duvarı" bir türlü geçilemiyordu. 

İlkay'ın Sara ile değişikliği orta sahaya biraz daha enerji katarken, ikinci golün sahibinin numarası da yazıyordu değişiklik tabelasında. Yunus'un Szalai'ye baskısında topu kapıp, ceza sahası önündeki Sara'ya paslamasıyla, Brezilyalı çalımını atıyor ve kalecinin bakışları arasında köşeye plaseliyordu.




Takım rahatlayınca, Okan Buruk da Yunus ile Kazımcan'ın yerine Ahmed ile Arda'yı oyuna dahil ediyor bir bakıma da Icardi'nin tarihi golünün atağını başlatan oyuncuyu sahaya sürüyordu...

Tarihi golü girişte anlattık da, Icardi'nin bitime dakikalar kala imkan varken, kaleyi denemeyip maçın iyilerinden Barış'a da gol sevinci yaşatmak için ceza sahası içindeki pası da gol kadar değerliydi ama Yunan kaleci günündeydi, "skills videolarına" koyacak bir kurtarışla maçın farkla bitmesini sağlıyordu...

Ligin ilk devresi sona ererken Galatasaray, Fenerbahçe ile beraber en fazla gol atıp (39), Göztepe'den sonra (12) en az gol yiyerek  42 puanla zirvede bulunurken, Osimhen, Jakobs ve Lemina'nın Afrika Kupasında olmaları nedeniyle yokluklarında yerlerini ikame eden topçuların yüksek performansı teknik ekibin yüzünü güldürüyordu...

Sezonun ikinci devresi başlamadan sırada alınacak bir Süper Kupa var...

Icardi ve arkadaşlarına başarılar...



Stat: RAMS Park

Tarih:21/12/2025

Hakemler: Alper Akarsu, Mehmet Salih Mazlum VAR: Sarper Barış Saka

Galatasaray: Günay Güvenç, Rolland Sallai, Davinson Sanchez, Abdülkerim Bardakcı, Kazımcan Karataş (Arda Ünyay dk. 86), Lucas Torreira (Kaan Ayhan dk. 90+2), İlkay Gündoğan (Gabriel Sara dk. 73), Leroy Sane (Gökdeniz Gürpüz dk. 90+2), Yunus Akgün (Ahmed Kutucu dk. 86), Barış Alper Yılmaz, Mauro Icardi

Yedekler: Batuhan Şen, Yusuf Demir, Yusuf Sağhan Kahraman, Ege Araç, Cihan Akgün

Teknik Direktör: Okan Buruk

Kasımpaşa: Andreas Gianniotis, Claudio Winck, Jhon Espinoza, Nicolas Opoku, Attila Szalai, Godfried Frimpong, Fousseni Diabate, Atakan Müjde (Yusuf Barası dk. 72), Cem Üstündağ, Mamadou Fall (Ali Yavuz Kol dk. 72), Pape Gueye (Kubilay Kanatsızkuş dk. 64)

Yedekler: Şant Kazancı, Oğuzhan Efe Yılmaz, Taylan Utku Aydın, Emre Taşdemir, Emirhan Yiğit, Berkay Muratoğlu, Yasin Eratilla

Teknik Direktör: Emre Belözoğlu

Goller: Yunus Akgün (dk. 10), Gabriel Sara (dk. 82), Mauro Icardi (dk. 88) (Galatasaray)

Sarı kartlar: Kazımcan Karataş, Lucas Torreira, Gabriel Sara (Galatasaray), Emre Belözoğlu, Jhon Espinoza (Kasımpaşa)

18 Aralık 2025 Perşembe

Galatasaray:1-0:Başakşehir (Kupa)

 


Her sene düzenli olarak değişen Türkiye Kupası statüsünün 2025-2026 versiyonunda geçen sene olduğu gibi Galatasaray yine ilk maçta Başakşehir'le Ali Sami Yen'de karşılaştı. Maç günü Galatasaray cephesinde tartışmalara neden olsa da Türkiye Futbol Federasyonu hiç oralı olmadı ve pazar gecesi oynanacak Kasımpaşa lig maçından bir kaç gün evvel Galatasaray'ı sahaya çıkardı. Bunlara kızmıyoruz, alıştık artık...

Osimhen'in Afrika Kupası için ulusal takımda olacağı bir aya yakın süre zarfında yerini ikame edecek olan Mauro Icardi için "kendini bulma" maçı olarak düşünülecek olursa Türkiye Kupası maçı, Ahmed gibi, Yusuf gibi, belki de Arda gibi topçular için transfer sezonu öncesi Galatasaray'da "var mısın yok musun" maçı anlamına da geliyordu.


Rakibin "dişli" olması ve geçen sene olduğu gibi ülke sınırları içinde çifte kupa kazanma arzusu içindeki Okan Buruk "ideale" yakın bir kadro ile sahaya çıkarken, maçı ilk devre, ikinci devre ve son 15 dakika şeklinde üçe ayırıp, topçularına görev dağılımı yapmıştı. İlk bölümde Sanchez, Torreira, Barış, Yunus dinlenecekti, Ahmed ve genç Gökdeniz kendini gösterecekti.

Sallai ve Icardi'nin aynı dakika içinde şutlarıyla ilk atağını yaparken ev sahibi, Ahmed'in sert şutunu Berat kafa ile çıkarıyordu. Sane'nin sağ kanattan alıp getirdiği ataklarla Galatasaray pozisyon bulurken, Alman topçu kaleyi düşünmek yerine sürekli pası arzulayınca, aranan gol gelmiyordu. Ama Başakşehir'in savunmadan çıkmaya çalıştığı bir anda kapılan topta Sane yine Ahmed'i gördü, gurbetçi topçu iyi kontrol sonrası, rakibini geçti ve yeden şutunda takımını öne geçiriyordu.

Golün ardından Galatasaray ikinciyi de Ahmed'le attı da Halil Umut Meler Sara'nın topu kaparken faul yaptığını gösteriyordu. Bir dakika sonra ise Sara'nın ortasında Icardi kariyerinin en kötü kafa vuruşunu yapıyordu.


İlk yarı Galatasaray kalesini pek düşünmeyen deplasman ekibi, Arda'nın hatası ile Bertuğ'nun al da at pasında Shomurodov ile fileleri sarsamıyordu.

İkinci yarıya Sanchez, Torreira ve Barış ile başlayan Galatasaray Sara'nın ara pasında Icardi ile gole çok yakşatı, tabelayı değiştiremedi de, bitime yarım saat kala Torreira'nın Zidanvarı ara pasında topla hareketlenen Barış, Icardi'ye müthiş bir ikram yaptı ama Arjantinli bu gece şanssızdı, Muhammed'i geçemedi, maçın fişini de çekemedi.


Yunus ve Yusuf'un oyuna dahil olması beklenilen etkiyi yaratmayınca, Başakşehir eşitlik için oyunu Galatasaray yarı sahasına yığdı, bir kaç kez de golle burun buruna kaldı ama birinde Arda bir diğerinde Sanchez "hayati" müdahalelerle takımını galip tuttular. Ve maçta uzatma dakikaları oynanırken, Başakşehirli topçuların önce sağ üst köşeye sonra sol üst köşeye kafa vuruşlarında gole izin vermeyen isim Günay'dı...

Bir gol atan ve pozisyonlara giren, savunmaya da çokça destek olan Ahmed oyundan çıkarken taraftardan alkış alırken, Borussia Dortmund'un çok şey beklediği Gürpüz kardeşlerden Gökdeniz de hocasının verdiği görevi kusursuz yaparak beğeni toplayanlar arasında yer aldı ki Okan Buruk Fethiyespor deplasmanında kendisiyle başlayacaktır maça. 90 dakika sahada kalan Arda da iyi niyetli ve azimli çabasıyla geçer not alırken, bazı pozisyonlarda tecrübesizliği ve sakarlığı az kalsın başa bela açıyordu.

Stat: RAMS Park

Tarih: 18/12/2025

Hakemler: Halil Umut Meler, Mehmet Emin Tuğral, Esat Sancaktar VAR: Kadir Sağlam

Galatasaray: Günay Güvenç, Sallai, Arda Ünyay, Abdülkerim Bardakcı (Sanchez dk. 46), Kazımcan Karataş, İlkay Gündoğan (Torreira dk. 46), Sara, Sane (Barış Alper Yılmaz dk. 46), Gökdeniz Gürpüz (Yunus Akgün dk. 72), Ahmed Kutucu (Yusuf Demir dk. 84), Icardi

Yedekler: Batuhan Şen, Oğulcan Yançel, Yusuf Kahraman, Ege Araç, Cihan Akgün

Teknik Direktör: Okan Buruk

RAMS Başakşehir: Muhammed Şengezer, Onur Bulut, Opoku, Hamza Güreler, Ömer Ali Şahiner (Ebosele dk. 64), Berat Özdemir (Onur Ergün dk. 63), Kaluzinski, Brnic (Harit dk. 74), Shomurodov (Fayzullayev dk. 64), Da Costa (Selke dk. 74), Bertuğ Yıldırım

Yedekler: Doğan Alemdar, Duarte, Ömer Faruk Beyaz, Umut Güneş, Ba

Teknik Direktör: Nuri Şahin

Gol: Ahmed Kutucu (dk. 22) (Galatasaray)

Sarı kartlar: Sallai, Ahmed Kutucu, Arda Ünyay (Galatasaray)

15 Aralık 2025 Pazartesi

25.Kattan Atlayacaktım


"Maçtan sonra hepimiz hotele geçtik ve ben 25. katta kalıyordum. Camdan aşağı bakıyor ve sürekli 'Neden? Neden?' diye geçiriyordum aklımdan. İmkanım olsa aşağıya atlayacaktım demek istemiyorum ama böyle zamanlarda bunun gibi şeyler insanın aklından geçmiyor değil. Sonra arkadaşlar geldi ve beni aşağıya çağırdılar. Hani bazı anlar vardır ya, 'Eğer çağırmasalardı...' diye... " 

John Terry

2008 Şampiyonlar Ligi finalinde Manchester United'a karşı penaltı atışlarında ayağı kayarak kaçırdığı penaltı sonrasını anlatırken

14 Aralık 2025 Pazar

Antalyaspor:1-4:Galatasaray


"İlkay ve Barış ilk 20 dakikada Monaco deplasmanında golleri atsaydı, Galatasaray maçı kazanacaktı."

-sa ve -se Türkçemizde dilek, şart kipidir. Çoğu zaman da geçmişte gerçekleşmemiş olayları anlatmak için kullanılır. Peki, gerçekleşmiş olaylarda ne olur?

"Sane ve Sallai attı, Galatasaray farka koştu..."

-dı, -di ve -du ekleri de gerçekleşmiş geçmiş zamanı anlatır...

Bu kadar Türkçe dersinden sonra derdimizi anlatmaya geçersek, 4 gün içinde kırmızı-beyazlı iki takıma karşı deplasmanda Galatasaray, attığı ve atamadığı goller haricinde oldukça benzer maçlar oynadı, birinde yenildi, diğerinde ise farklı galip geldi.


Uğurcan'ın sakatlığında kaleyi tekrar alan Günay ve Sara'nın yerine ameliyatını atlatan Yunus'u Monaco ilk onbirine monte ederek başladı Antalya deplasmanına Galatasaray. Başladı başlamasına da, ilk 5 dakika 2-0 öne geçmesi işten bile değildi. Torreira'nın şutunda kaleciden seken topta Yunus'a yapılan faule penaltı çalınmazken, 3 dakika sonra Sane'nin pasında Osimhen karşı karşıya kalecinin ayağına isabet ettirdi meşin yuvarlağı. "Yine mi top Galatasaray'ı sevmeyecek" demeye kalmadan İlkay'ın kaptığı topta Yunus Sane'yi gördü, Alman topçu harika bir kontrol ve yerden şutla kaleciyi mağlup ediyordu. Fenerbahçe ve Samsunspor maçlarının ardından Antalya'da da gol sevinci yaşayan Sane üçlemeye de imza atıyordu.  Ev sahibi golün şaşkınlığını atlatmadan Barış sol kanattan başlattığı atakta, Osimhen'i görmek istedi, savunma izin vermeyince önüne düşen topta bu sefer Barış ceza sahası dışındaki Sallai'yi gördü, Macar topçu da yerden sert vurdu ve fileleri takımı adına ikinci kez havalandırdı...



Galatasaray ilk on dakikada iki farklı öne geçince maçın fişini çekmek için Antalya kalesine daha iştahla geldi ki Sallai'nin Osimhen'e "al da at" pasında Nijeryalı topçu iki adımdan topu auta yolluyordu. Yine dakikalar sonra ev sahibi savunma çıkarken yapılan top kaybında Osimhen Abdullah ile karşı karşıya kaldı da bir kez daha topu filelerle buluşturamıyordu. Galatasaraylı takım arkadaşları Afrika Kupasına gidecek Osimhen'i golle uğurlamak istiyordu da "Osi" gününde değil gibiydi. Ve devre biterken, Barış-İlkay-Osimhen paslaşmalarında önüne düşen topu Barış sert bir plase ile "doksana" yolladı da top örümcek ağlarını temizlemek yerine kale arkasındaki ağlara takılıyordu...


Galatasaray kalesine tek atağını devre biterken uzatma dakikalarında yapılan ortaya ayağını koyarak topun yönünü Günay'ın kucağına değiştiren Ballet'le bulan Antalyaspor, ikinci yarı van de Streek'in girmesiyle biraz daha rakip sahaya oyunu yıkmaya çalıştı, belki de Samsunspor'un ve Monaco'nun yaptığını yapmaya çalıştılar da ufak ufak Günay'ın kalesinde tehlike yaratmaya çalışırken, kaptırılan bir top sonrası Yunus'un uzun mesafeli ters pasında Osimhen topu iyi kontrol edip, ceza sahasına girer girmez plase ile skorbordu değiştiriyordu. Geçen sene "efsane" bir röveşata golü atan Osimhen, Antalya'yı yine boş geçmiyordu. 

Farkın üçe çıkması, Osimhen'in gol atması ile Galatasaray oyunu rolantiye alınca, rakibin de çok fazla tehditkar olmayınca, Okan Buruk yorgun oyuncularına nefes aldırmak için Yunus, Torreira ve Sanchez'i kenara alıp Icardi, Sara ve Arda'yı sahaya sürüyordu. Üç değişiklik sahaya alışmaya çalışırken, Antalyaspor Galatasaray kalesine daha sık geldi ve Boli'nin ceza sahası içinde net pozisyonunda ayağını koyarak kornere yollayan Arda'nın talihsizliği atılan köşe atışının gol olmasıydı. Hiç hesapta yokken yenilen gol sarı-kırmızılıları tedirgin ederken, Antalyaspor ikinciyi bulmak için özellikle sol kanattan gelirken, Jakobs-Kazımcan değişikliği ile o bölgeyi kapatmayı denedi Okan Buruk ki, bitime 15 dakika kala Barış getirdiği kontra atakta Sane mi Osimhen mi seçeneklerinde Osimhen'i tercih etti de Nijeryalının şutunu savunma engelliyordu. Ve o pozisyonda Sara'nın kullandığı köşe vuruşunda Arda bomboş pozisyonda topu kafayla auta yollarken, atacağı golle son maçlardaki eleştirileri silme fırsatını kaçırıyordu.


Ve maçta sonlara yaklaşırken, Osimhen sarı kart görüp, Afrika kupasında olacağı günlerde cezalı duruma düşerken, Antalyaspor'un atağını savuşturan Abdülkerim topu Sara'ya aktardı, onun harika bir ara pasında Sane hızlı çıktı ve ceza sahası önünde Icardi'ye asistini yaparken golü sezen tribünler çoktandır "Aşkın olayımı" söylemeye başlamıştı bile. Mauro Icardi bu sezon ligde sekizinci golünü atarken, toplamda ise 59 gole ulaşıp Hagi ile birlikte en fazla gol atan yabancı topçu oluyordu.

Haftalardır Icardi'yi itibarsızlaştırma kampanyasına Arjantinli topçu hafta içi instagram gönderisi ile cevabını vermiş, Dursun Özbek dün de basın toplantısında kaptanına sahip çıkmıştı. Antalya'da maç başı ve sonu taraftarlar da Icardi'ye gereken sevgiyi gösterirken, futbolcu arkadaşları da maçın üçlüsü için golcüyü öne itiyordu...


Zorlu fikstürde atılan 4 golle alınan 3 puan Okan Buruk'a derin bir nefes aldırırken, sakat ve eksikliklerin olduğu bu dönemde 1 gol 1 asistle oynayan Sane ve iki asist yapan Yunus'un üst düzey performansı herkesin içini ferahlatırken, taç atışlarıyla takım arkadaşlarını pozisyonlara sokan Kazımcan'ın da Eren'in olmadığı günlerde sol kanat için Jakobs'a harika bir alternatif olması Galatasaray adına başka bir avantaj olarak göze çarpıyordu.

Saha dışından tribünlere dönersek, memleketin en berbat deplasman tribününe sahip Antalya stadında Galatasaray taraftarı için ev sahibi kulüp 3.900 lira bilet fiyatı biçince, ki bir kaç hafta evvel Beşiktaş'a 1300'e satmıştı biletleri,  ultrAslan buna tepki gösterirmiş, Antalyaspor tribünleri "taraftarlık felsefesini" unutup "pahalı bileti" savunup, Galatasaray'ı çeşitli ithamlarla suçlayan bildiri yayınlarken, "endüstriyel futbola karşı" dünya tribünlerinde renk ve arma fark etmeksizin ezeli rakipler bile birleşirken memleket tribünlerinde böyle bir açıklama görmüş olmak, memleket tribün kültürü adına oldukça kaygı verici... 



Stat: Corendon Airlines Park

Tarih:13/12/2025

Hakemler: Ali Yılmaz, Bersan Duran, Osman Gökhan Bilir VAR: Atilla Karaoğlan

Antalyaspor: Abdullah Yiğiter, Veysel Sarı, Lautaro Giannetti, Hüseyin Türkmen (Dario Saric dk. 30), Bünyamin Balcı, Jesper Ceesay, Ramzi Safuri, Kenneth Paal, Samuel Ballet, Nikola Storm (Sander van de Streek dk. 46), Yohan Boli

Yedekler: Kağan Arıcan, Samet Karakoç, Bahadır Öztürk, Soner Dikmen, Hasan Yakub İlçin, Ensar Buğra Tivsiz, Doğukan Sinik, Poyraz Efe Yıldırım

Teknik Direktör: Erol Bulut

Galatasaray: Günay Güvenç, Roland Sallai, Davinson Sanchez (Arda Ünyay dk. 67), Abdülkerim Bardakcı, Ismail Jakobs (Kazımcan Karataş dk. 74), Lucas Torreira (Gabriel Sara dk. 67), İlkay Gündoğan, Leroy Sane, Yunus Akgün (Mauro Icardi dk. 67), Barış Alper Yılmaz (Ahmed Kutucu dk. 82), Victor Osimhen

Yedekler: Batuhan Şen, Arda Yılmaz, Yusuf Demir, Gökdeniz Gürpüz

Teknik Direktör: Okan Buruk

Goller: Leroy Sane (dk. 7), Roland Sallai (dk. 10), Victor Osimhen (dk. 56), Icardi (dk. 90+3) (Galatasaray), Sander van de Streek (dk. 69) (Antalyaspor)

Sarı kartlar: Lautaro Giannetti (Antalyaspor), Victor Osimhen, Kazımcan Karataş (Galatasaray)

10 Aralık 2025 Çarşamba

Monaco:1-0:Galatasaray

 


"Her gün havyar yersen, sosis yemeğe dönmek zor olur" diyordu Arsene Wenger, Arsenal taraftarını "namağlup" olmaya alıştırdıktan sonra kaybettiği maçların ardından gelen eleştirileri yanıtlarken. Okan Buruk da 13. sıradan aldığı takımı üç sene içinde totalde 7-8 yenilgi alıp, üç sene peşi sıra şampiyon yapınca taraftar kazanmaya alışmıştı ki, en ufak puan kaybı göze batıyordu nedense... Sakat ve cezalıların bolca olduğu dönemde memleket içini "bir şekilde" idare ediyordu ama Avrupa çetin cevizdi, orada sadece on bir adam yetmiyordu.

Berbat başlanılan, ardından "peri masalı" gibi peşi sıra galibiyetlerin alındığı Şampiyonlar Ligi yolculuğunda iç sahada alınan Union Saint-Gilloise mağlubiyeti "havyarın" tadını kaçırdı da, Monaco'da cebe kadar gelen üç puanın birden uçup gitmesi "sosisin tadını hatırlayanların" fena halde tepkisini çekiyordu. 


Peki, nasıl olmuştu da kazanılacak maçtan mağlubiyetle ayrılmıştı Galatasaray. Lemina, Singo, Eren,Arda gibi oyuncularının yokluğunda genç topçulardan oluşan bir yedek kadroyla sahaya çıkan sarı-kırmızılılarda Okan Buruk, ilk devrede rakibi durdurup, atacağı erken gol ve gollerle maçın fişini çekmek arzusundaydı, Ortam da buna müsaitti, ev sahibinin son haftalar aldığı başarısız sonuçlar nedeniyle taraftarı ilk 20 dakika sessiz kalıp, protesto yaparken, II.Louis stadı sanki Sami Yen'mişçesine Galatasaray taraftarı tarafından tezahüratlarla inletiliyordu. Ve ilk on dakika biterken Barış-Jakobs paslaşmasında, bu zemine aşina Jakobs'un "al da at" pasında İlkay iki adımdan topu auta atarken, Galatasaraylılar tezahüratlarına "Gol" sesi ekleyemiyordu. Bir kaç dakika sonrasında İlkay'ın ortasında Osimhen'in kafası auta giderken, üç dakika sonra da Uğurcan'ın uzun mesafeli pasında rakipleriyle boğuşup topu kapan Barış'ın sert şutu direğe de çarpıp auta gidiyordu...


Galatasaraylı savunmacılar rakibi durduruyor, topu da Monaco yarı alanına yollayıp, oyunu Hradecky'nin ceza sahasının etrafına yığmaktaydı. Ev sahibi de Zakaria ve Akliouche'nin ataklarıyla Uğurcan'ı zorlarken, oyunda ipler Galatasaray'ın elindeydi de dakikalar geçip, yorgunluk başlarken beklenen gol gelmiyordu bir türlü. Dakikalar otuzları gösterirken Sara ve Sane'nin şutları kalecide kalırken, Osimhen'i de savunmacılar kornere çelerek topları engelliyordu. Ve devre biterken, fiziken zayıf gözükse de aklı ile takıma şeflik yapan İlkay'ın ara pasında Sane ceza sahasına girdi de topa dokunamadı, dokunsa rakibin "bodoslama" dalmasına hakem penaltı çalacaktı.


İkinci yarıya ilk kırk beş dakikadan siyahla beyaz gibi farklı başladı Galatasaray, başka bir deyişle Monaco ürkekliği atıp, ev sahibi olduğunu anladı ve Galatasaray'ı kendi yarı sahasına hapsetti. Hal böyle olunca bir kaç ciddi atak savuşturuldu da Sanchez'in Minamino'ya "tekmesi" hakemin gözünden kaçsa da VAR hakemi Driessche kaçırmıyordu ve ev sahibi penaltı kazanıyordu. Topun başına geçen Zakaria'nın şutunu Uğurcan çelince, Galatasaray için tekrardan maça tutunma şansı doğuyor ama topçuların "tutukluluğu" devam ediyordu ki Bologun beceriksiz davranınca maçta skorbord değişmiyordu.


Takımın gücünü arttırmak için İlkay'ın yerine Yunus'u alan Okan Buruk, beş dakika sonra da zorunlu olarak sakatlanan Uğurcan'ın yerine Günay'ı sahaya sürüyordu. İşte ne olduysa o an oluyor, Monaco'nun kullandığı korner atışında yaşanılan karambolde Bologun boş kaleye topu itekliyordu.

Geriye düşen Galatasaray eşitlik için rakip sahaya gitmeye çalışsa da ilk devreki performansından çok uzaktı, Yunus'un pasında Osimhen'in ayağına doladığı top ile Sara ve Sallai'nin uzak denemeleri dışında rakibi korkutan pozisyon bulamazken sarı kırmızılılar, Monaco 79'da Camara ile farkı ikiye çıkarmaya çok yaklaşmıştı... Jakobs'un yerine Icardi'nin girmesi de sonuç vermeyince, Galatasaray kazanıp, üst tura çıkmayı garantileyeceği maçtan mağlup ayrılıyor ve tüm hesapları Atletico Madrid'i yenmek üzerine yapıyordu...


Stat: II. Louis

Tarih:09/12/2025

Hakemler: Danny Makkelie, Hessel Steegstra, Jan de Vries VAR: Bram van Driessche

Monaco: Hradecky, Vanderson, Thilo Kehrer, Mohammed Salisu, Caio Henrique, Denis Zakaria, Lamine Camara, Akliouche, Minamino (Jordan Teze dk. 75), Aleksandr Golovin (Ouattara dk. 82), Balogun (Mika Biereth dk. 86)

Yedekler: Philipp Köhn, Yann Lienard, Paul Pogba, Idumbo Muzambo, Ilenikhena, Lucas Michal, Mamadou Coulibaly

Teknik Direktör: Sebastien Pocognoli

Galatasaray: Uğurcan Çakır (Günay Güvenç dk. 68), Roland Sallai, Davinson Sanchez, Abdülkerim Bardakcı, Ismail Jakobs (Mauro Icardi dk. 79), Lucas Torreira, Gabriel Sara, İlkay Gündoğan (Yunus Akgün dk. 63), Leroy Sane, Barış Alper Yılmaz, Victor Osimhen

Yedekler: Batuhan Şen, Berkan Kutlu, Furkan Koçak, Ahmed Kutucu, Yusuf Demir, Yusuf Kahraman, Ege Araç, Eyüp Can Karasu, Çağrı Hakan Balta

Teknik Direktör: Okan Buruk

Gol: Balogun (dk. 68) (Monaco)

Sarı kartlar: Davinson Sanchez, Barış Alper Yılmaz, Abdülkerim Bardakcı (Galatasaray), Mika Biereth (Monaco)

7 Aralık 2025 Pazar

Come To Galatasaray

 


“Kariyerimde ilk kez üçüncü kez yedek kulübesine oturuyorum. Çok ama çok hayal kırıklığına uğradım. Yıllar boyunca, özellikle de geçen sezon bu kulüp için çok şey yaptım. Şimdi yedekte oturuyorum ve nedenini bilmiyorum. Sanki kulüp beni otobüsün altına atmış gibi geliyor. Hissettiğim şey bu. Çok açık ki birileri tüm suçun bana kalmasını istedi. Yazın bana birçok söz verildi ama şu ana kadar üç maçtır yedekteyim, o yüzden sözlerini tuttuklarını söyleyemem. Daha önce birçok kez teknik direktörle iyi bir ilişkimiz olduğunu söylemiştim, ama bir anda artık hiçbir ilişki yok. Neden bilmiyorum, ama bana öyle geliyor ki biri kulüpte olmamı istemiyor. Bu kulübü her zaman destekledim. Çocuklarım da her zaman destekleyecek. Bu kulübü çok seviyorum, her zaman da seveceğim. Dün annemi aradım — siz benim oynayıp oynamayacağımı bilmiyordunuz ama ben biliyordum. Dün ‘Cumartesi günkü Brighton maçına gel’ dedim (13 Aralık). Oynayacak mıyım bilmiyorum ama keyfini çıkaracağım. Kafamda, o maçtan keyif alacağım çünkü ne olacağını bilmiyorum. Afrika Uluslar Kupası’na gitmeden önce Anfield’da taraftarlara veda etmek için orada olacağım.”

Mohamed Salah

Liverpool'lu oyuncu

Bu sözler sonrası Salah'ın Liverpool kariyeri sona ermiş gözükürken, geçen aylarda "Böyle bir atmosferde hayatım boyunca oynamadım" diyerek hayranlığını belirttiği  Sami Yen'de Galatasaray taraftarı önünde oynama fırsatı da eline geçmiş durumda. Olur mu, neden olmasın? Galatasaray taraftarının #ComeToGalatasaray hashtagına karşı durulur mu?

Galatasaray:3-2:Samsunspor


 Fransa'daki ünlü Louvre Müzesinde Leonardo Da Vinci'nin sadece Mona Lisa'sı sergilenmiyor, aynı zamanda ölümsüz üstadın son eseri olan Vaftizci Yahya da yer almaktadır. Bizim Nijeryalı "top üstadı" Osimhen geçen sene "Röveşata" adlı eserini müze duvarlarına çivilerken, cuma gecesi ikinci tablosunu kargoluyordu Fransa'ya: "Şampiyonluğun Müjdesi"...

Şampiyonluk hedefiyle yola çıkan takımların maçlarında puanların kayıplarına sayılı dakikalar varken, hele ki uzatma anlarında, atılan goller oldukça değerlidir ve mayıs ayında hesap gününde ayrı bir beğeniyle değerlendirilirken, geçen hafta uzatmalarda Fenerbahçe'ye iki puan bırakan Galatasaray, 4 gün sonra Samsunspor'a da iki puan kaybedecekken, Barış'ın ortasında, Icardi'nin sektirdiği topta Yunus'un kafa asistiyle Osimhen "Gooool" diye desibel rekorları kırdırıyordu Ali Sami Yen ahalisine...


Sakatlar, yorgunluklar, eksiklikler, 3-5gün sonra gelecek Şampiyonlar Ligi maçı demeden Kadıköy'deki hakem faciasına rağmen maçı domine edip,1 puanı çıkaran kadroyla başlamıştı maça Okan Buruk. Gereksiz pahalı biletleri ve hafta içi maçını umursamadan "Bu takım bu sene söke söke şampiyon" pankartının arkasında doldurmuştu mabedi Galatasaray taraftarı, çünkü "Galatasaray tek, onlar hepsiydi."


Konferans Liginin lideri, Atatürk'ün şehrinin takımı Samsunspor'un hocası da dengeli ve özgüvenli kadrosu ile kolay yem olmayacağını söylüyordu maçtan evvel. Kıran kırana bir maç için bütün koşullar hazırken, iki ekip de birbirini yoklarken, Galatasaray ilk on dakika dolmadan, bolca top çevirip rakibini uyuttuğu bir anda Torreira'nın Sane'ye asistinde Alman panzeri ile öne geçiyordu. Golden sonra deplasman ekibi kendine gelip, önde basmaya çalışsa da meşin yuvarlağı koşturan sarı-kırmızılılar olurken, Samsunspor'da Musaba bireysel yetenekleri ile pozisyonlar arıyordu. Galatasaray ise 20. dakikada "sağ bekleşen" Sanchez'in ortasında Sara ile savunmayı geçemiyor, bir dakika sonra ise "Apokerim"in ortasında Osimhen'in dokunuşunu Okan çıkarırken, devamında Sane'nin plasesi az farkla tribünlere gidiyordu. 

Ve yine Sane'nin "slalomvari" topla hareketlemesinde defansın arkasında topla buluşan Osimhen, "klas" bir golcü dokunuşuyla farkı ikiye çıkarıyordu dakikalar 29'u gösterirken.


Nijeryalı topçu sadece attığı gollerle taraftarı koltuklarından kaldırmıyor, devrenin bitimine 10 dakika kala rakibin en çabuk adamı Musaba'yı kovalayıp, kendi ceza sahası önünde durdurunca da gol atmışçasına alkışlanıyordu. 


Galatasaray oyunun iplerini elinde tutup, istediği gibi yönlendirirken, rakip ise çaresizce onları seyrediyor, kalesini başka gollere kapamaya gayret ediyordu. Tabii böyle durumda seyirciler de geçen hafta "yapılanları" hatırlıyor, yayıncı kuruluş ve Fenerbahçe'ye tepkilerini gösteriyorlardı.

Devre biterken son haftaların çıkış yapan genci Kazımcan'ın ortasında Sane ceza sahası önünde sert plase ile ikinci golünü aradı da top auta giderken, boş pozisyonda Barış takım arkadaşına "Küçük Emrah" bakışıyla bakakalıyordu. Bu şutu teselli olarak alkışlayan taraftarı seyrederken, rollerin değişmesi durumunda Barış'ın alkış yerine yuhalanacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.


İkinci devre Galatasaray'da Lemina ile Arda yer değiştirirken, Samsunspor'da Eyip'ün yerine Ntcham'ın oyuna dahil olması maçın rüzgarını da deplasman ekibi lehine çeviriyordu. İlk yarının aksine Samsunspor daha çok topa sahip oluyor, Galatasaray'a ön alanda basıp kaptığı toplarla atak başlatıyordu. Ntcham'ın füzesini Uğurcan ve "kalbiyle aklı çelişmeyen" Emre'nin şutunu savunma duvar örerek çıkarırken, Emre'nin Kazımcan'ın "belini kırıp" yaptığı ortada Musaba kafayla farkı azaltıyordu. Golden sonra Arda'yı sağ beke, Sanchez'i de stopere çekip, yorgun İlkay'ın yerine Yunus'a alarak maça müdahale ederken Okan Buruk, Galatasaray Osimhen ile tehlike yaratırken, Samsunspor'da da Holse ve Tomasson'un tehlikeli atakları da deplasman tribünündeki Samsunlulara umut veriyordu.

Karşılaşmada dakikalar 90a yaklaşmışken, Samsunspor'un bir atağında meşin yuvarlak Galatasaray ceza sahasından uzaklaşmak istemedi, top Emre'nin önüne düştü ve onun şutunda top Osimhen'in ayağına çarpıp, Uğurcan'ı da yanıltınca Sami Yen'de derin bir sessizlik oluşuyordu... 


Maçın bitimine uzatmalarla birlikte çok az dakika kalmışken, Okan Buruk Barış'ı sağ beke çekiyor ve Arda'nın yerine Icardi'yi galibiyet golü için sahaya sürüyordu. Her fırsatta "Arda neden oynamıyor?" diye Okan Buruk'u sürekli "taciz edenler" ise genç topçuyu çıkarken ıslıklıyordu ki memleket futbolunun geldiği durumun acı bir portresiydi Sami Yen'de son dakikalarda yaşanılanlar.  Yapılan değişiklikler çok da geçmeden meyvesini veriyor,  yazının girişinde bahsettiğimiz sanat eseri Ali Sami Yen'i bayram yerine çeviriyordu...

Maç bitti bitecek derken Samsunspor'da Holse'nin ortası Kazımcan'ın eline çarpınca Mehmet Türkmen devam kararı veriyor, VAR'ın da uzun süreli seyretmesi sonrası penaltı uyarısı çıkmayınca, karşılaşma Galatasaray'ın üstünlüğü ile biterken, Türk futbol kamuoyuna da uzun haftalar konuşulacak bir malzeme ortaya çıkıyordu. Oysa ki Kazımcan'ın kapalı koluna çarpan topa, çok olmadan bir gün sonra benzer pozisyonda Konya'da penaltı verilmezken, Avrupa'da bir çok maçta aynı pozisyonlarda devam kararı çıkıyordu. Ama, hakem demişken, 66. dakikada Kazımcan'ın ceza sahası içinde ayağına basılmasına penaltı verilmezken, Ndiaye'nin Sanchez'e basmasına da kırmızı kart verilmedi. Sormak gerekir, 90da verilen penaltı sonrası atılan gol üç gol değerinde de 66da kazanılan penaltıda atılan gol 1 gol mü?




Stat: RAMS Park Ali Sami Yen

Tarih:05/12/2025

Hakemler: Mehmet Türkmen, Çağlar Uyarcan, Anıl Usta VAR: Onur Özütoprak

Galatasaray: Uğurcan Çakır, Davinson Sanchez, Mario Lemina (Arda Ünyay dk. 46, Mauro Icardi dk. 90+1), Abdülkerim Bardakcı, Kazımcan Karataş, Lucas Torreira, Gabriel Sara (Berkan Kutlu dk. 84), Leroy Sane, İlkay Gündoğan (Yunus Akgün dk. 68), Barış Alper Yılmaz, Victor Osimhen

Yedekler: Batuhan Şen, Günay Güvenç, Mauro Icardi, Ahmed Kutucu, Yusuf Demir, Gökdeniz Gürpüz, Çağrı Balta

Teknik Direktör: Okan Buruk

Samsunspor: Okan Kocuk, Zeki Yavru, Toni Borevkovic, Rick Van Drongelen, Logi Tomasson (Marius Mouandilmadji dk. 81), Antoine Makoumbou, Emre Kılınç, Carlo Holse, Eyüp Aydın (Olivier Ntcham dk. 46), Anthony Musaba, Cherif Ndiaye (Yunus Emre Çift dk. 90+1)

Yedekler: Albert Posiadala, Efe Berat Töruz, Soner Aydoğdu, Tahsin Bülbül, Polat Yaldır, Soner Gönül

Teknik Direktör: Thomas Reis

Goller: Leroy Sane (dk. 8), Victor Osimhen (dk. 29 ve 90+2) (Galatasaray), Anthony Musaba (dk. 56), Emre Kılınç (dk. 88) (Samsunspor)

Sarı kartlar: Berkan Kutlu (Galatasaray), Rick Van Drongelen, Emre Kılınç (Samsunspor)

2 Aralık 2025 Salı

Fenerbahçe:1-1:Galatasaray


"Maçla ilgili kendimizi hiç yormayalım. Bugün yaşananları herkes gördü. Saha içinde yaşananları herkes gördü. Maçı çok fazla değerlendirecek bir durum yok. Canımızı zor kurtardık. Kazım'ın gözü kör oluyordu. İki oyuncumuzun ayağı kırılabilirdi. Canımızı, ayağımızı, vücudumuzu kurtardığımız için şükredeceğiz. Kimse unutmasın, biz de Galatasaray'ız. Galatasaray birleşecek. Taraftarımıza çağrı yapıyorum; bugün yaşananları gördükten sonra birbirimize ne kadar destek olmamız gerektiğini ve bundan sonra nasıl bir Galatasaray ortaya çıkartmamız gerektiğini herkese göstereceğiz. Kimse merak etmesin." diyor Okan Buruk ve röportajını bitiriyordu...


Futbolu biraz bilen herkes bu maça Yasin Kol atandığında maç içinde neler neler olacağını çok iyi tahmin ediyordu da uzun yıllar Fenerbahçe maçlarını yönetemeyen Ali Şansalan'ı VAR'da görünce Galatasaray'ın işinin fena halde zor olduğunu görmek dahilik gerektirmiyordu.

Okan Buruk'un dediği gibi Kadıköy'de yaşanılanlardan sonra derbi analizi yapmak, "Biz saha içinde kalalım demek  "saflık" olurdu ki Fenerbahçeli oyuncuların ve taraftarın tepkisine göre düdük çalan bir hakem olunca, maça dair ancak hakem hatalarını yazmak gerekiyor bu yazıda.


Öyleyse dakika dakika sergileyelim FIFA kokartı olmadan memlekete derbilerini sürekli yöneten Yasın Kol'un marifetlerini:

6' İlkay topu göğüsle kontrol ediyor, seyirci baskısıyla el verdi hakem...

9' Galatasaray atağa kalkarken, Barış düşürüldü hakem avantaj verdi, Alvarez Kazımcan'ı sarı kartlık biçince, oyunu Barış'a faul yapıldı diye durdurdu ve Alvarez'in sarısını vermedi...

15' Osimhen-Skriniar pozisyonunda Barış topu aldı giderken, pozisyon sonlanmadan yardımcı hakem ofsayt bayrağı kalırdı ki pozisyon ofsayt değildi...


27' Galatasaray'ın golü sonrası Kazımcan'a tribünden çakmak atıldı, gözü çıkıyordu, tedavi gördü lakin hakem anons yaptırmadı. Üstüne üstelik tedavi gören Kazımcan'ı da oyun alanının dışına çıkmasını istedi.

33' Skriniar hava topunda Osimhen'e faul yaptı, hakem faulü vermemekle birlikte tacı Fenerbahçe'ye verdi...


39' Orta sahadaki bir mücadelede Lemina İsmail'den önce davranıp topa vuruyor, oyun oynanıyor ve devamında Sanchez'in Kerem'e herhangi bir teması olmadığı halde hakem ceza sahası önünde faul çalıyor, Lemina'ya da sarı kart gösteriyor.


43' Fenerbahçe'nin kullandığı köşe vuruşunda Alvarez Sanchez'e dirsek atıyor, seken top Skriniar'ın eline çarpıyor, hakem devam ettiriyor ve Fenerbahçe gol atıyor. VAR Yasin Kol'u ekrana çağırıyor ve faulü göstermeyip elden golü iptal ettiriyor. Maç boyu Ali Şansalan'ın belki de tek doğru kararı golün iptali için hakemi çağırmak da o da yanlış pozisyon gösteriyor.


45+5' Barış ceza sahasına girip kaleciyle karşı karşıya kaldığında top vuruyor ve top oyundayken Ederson Barış'ı düşürüyor, penaltı olacak pozisyonda hem Yasin Kol hem de Ali Şansalan sessizliğe bürünüyor.


45+5' Brown Sane'nin ayağına basıyor ama hakem sarı kart vermiyor.

53' Osimhen çalım atıp giderken Oosterwolde önce tekme atıyor, sonra elle yüzüne müdahale edip düşürüyor, Yasin Kol kırmızı kart olabilecek pozisyonda sadece sarı kart veriyor.


65' Skrinar'ın Sara'ya kırmızı kartlık tekmesine Yasin Kol faul dahi vermezken, VAR'daki hakem de sessiz kaldı.


72' Barış ile Semedo taç çizgisi yanında mücadele ederken, Fenerbahçeli futbolcu her türlü çekme itme yapıyor ama top Barış'ta kalırken, hakem faul çalıyor.

77' Uğurcan aut atışı kulanacak lakin sahada ikinci top var, Uğurcan o tapı almaya gidince "zaman geçiriyor" diye Uğurcan'a sarı kart veriyor Yasin Kol.



82' Sara ceza sahasına girerken Skriniar tarafından düşürüldü, faul vermedi hakem ve devamında Skriniar yerdeyken Sara'ya dizle vuruyor ama yine "üç maymunu" oynuyor hakemler. İşin daha da vahimi yayıncı kuruluş o pozisyonun iki değişik açıdan tekrarını gösterirken Skriniar'ın dizle vurmasını kesiyor ve göstermiyor.


90+5' Fenerbahçe'nin attığı gol öncesi Alvarez hakemin gözü önünde omuz atıyor ama Yasin Kol pozisyonu devam ettiriyor.

Yukarıda yer alanlar sadece kartlık pozisyonlar, bunlardan daha fazlası ise her pozisyonda düdük çalıp Fenerbahçe'nin topu kazanmasını sağlayan faullerdi. Böyle bir ortamda futbol oynamak imkansıza yakınken, Galatasaraylı oyuncular kaliteleri ile az kalsın üç puanla dönüyorlardı Kadıköy'den...

Hakemleri yazmaktan Sane'nin rakip savunma arasından İtalyan kayak ustası Tomba gibi slalom yapıp attığı harika golü övmeden geçmek olmazken, maçın iyilerinden Sara'nın sahada ayak basmadık çabasını, Sanchez'in sağ bek de oynayıp Kerem'i yuhlattıracak performansını,  Lemina'nın stoperde parladığını, Kazımcan'ın Gençlerbirliği maçı sonrası Kadıköy'de de sol kanadı kapattığını, Barış ve Osimhen'in rakip stoperleri hallaç pamuğu gibi attığını uzun uzadıya belirtemedik...

İlk yarı 1-0 önde bitmişken, bitime yarım saat kala Osimhen'in harika aşırtma pasında Sanchez'in Oosterwolde'yi pazara yollayıp Sane'ye pasında Alman topçunun gol olacak şutu rakibin ayağına çarpıp kornere gitmesi belki de maçın kırılma anıydı. Ev sahibinin ise kaleyi bulan ilk şutunun 88de gelmesi maçın gidişatı hakkında çok daha açıklayıcı bir veri olsa gerek...

Galatasaray'ı yakından tanımayanlar son dakika gelen gol ve kaybedilen 2 puanın Galatasaray'ı demoralize edeceğini düşünürken, Okan Buruk'un baştaki sözlerini anımsayarak, cuma günü oynanacak Samsunspor maçında hafta içi olmasına rağmen Ali Sami Yen'in tıklım tıklım dolacağını ve alınacak üç puanla Galatasaray'ın 26 şampiyonluğunun yürüyüşünün çok daha sert ve emin adımlarla devam edeceğini adım gibi biliyorum...


ve birileri de sadece bakakalacak...



Stad: Fenerbahçe Chobani Stadı

Tarih: 01/12/2025

Hakemler: Yasin Kol, Abdullah Bora Özkara, Bahtiyar Birinci VAR: Ali Şansalan

Fenerbahçe: Ederson, Nelson Semedo, Milan Skriniar, Jayden Oosterwolde, Archie Brown (Levent Mercan dk. 89), Edson Alvarez, Dorgeles Nene (Oğuz Aydın dk. 79), Marco Asensio, İsmail Yüksek (Fred dk. 79), Kerem Aktürkoğlu (Anderson Talisca dk. 63), Youssef En-Nesyri (Jhon Duran dk. 63)

Yedekler: Tarık Çetin, Mert Hakan Yandaş, Yiğit Efe Demir, Mert Müldür, Rodrigo Becao

Teknik Direktör: Domenico Tedesco

Galatasaray: Uğurcan Çakır, Davinson Sanchez, Mario Lemina, Abdülkerim Bardakcı, Kazımcan Karataş (Yunus Akgün dk. 90+3), Lucas Torreira (Berkan Kutlu dk. 90+7), Gabriel Sara, Leroy Sane, İlkay Gündoğan (Arda Ünyay dk. 77), Barış Alper Yılmaz, Victor Osimhen (Mauro Icardi dk. 89)

Yedekler: Batuhan Şen, Günay Güvenç, Ahmed Kutucu, Kaan Ayhan, Yusuf Demir, Gökdeniz Gürpüz

Teknik Direktör: Okan Buruk

Goller: Jhon Duran (dk. 90+5) (Fenerbahçe), Leroy Sane (dk. 27) (Galatasaray)

Sarı kartlar: Nelson Semedo, Jayden Oosterwolde, Ederson (Fenerbahçe), Mario Lemina, Okan Buruk (Teknik Direktör), Barış Alper Yılmaz, Victor Osimhen, Uğurcan Çakır (Galatasaray)

Blog Widget by LinkWithin