11 Aralık 2010 Cumartesi

" Total Basketbol" ve İzmir'de Farklı Galibiyet: Galatasaray:96 - Aliağa: 64


Dün maçla ilgili haberi girerken Aliağa'nın 3 galibiyeti olduğunu ve puana ihtiyacı olduğunu dile getirmiştik. Maç o havada başlasa da 2. periyottan itibaren üstüne koya koya farkı artırdı Galatasaray. İlk periyotta 5 üçlük isabeti bularak maça tutunacak görüntüsü veren İzmir ekibi devre sonunda havluyu atacak seviyeye gelmiş ve 45-33 ile takımımız devreyi üstün kapatmıştı. 3. periyodun başındaki bir kaç geri dönüş hamlesine de savunma izin vermeyince son periyotta fark oluşuverdi. Levent Bilgin'in Beşiktaş zamanından çıkardığı üçlükler olmasa durum daha da farklı olabilirdi. Gerçi o üçlükleri Beşiktaş'ta sürekli atsa orada tutunabilirdi ama neyse. İşin özü maçın üzerine konuşacak fazla bir şey yok. Durum ortada zaten. 3-5 ayrıntı var ve biz de onlara değinelim.

Öncelikle kalite farkı direk kendisini hissettirdi. Galatsaray maça tutuk başlasa da hem hücumda hem de savunmada ayarı tutturunca fark iyice açılmaya başladı. Galatasaray bulduğu 33 basketi 29 asist üzerinden buldu ki geçen haftaki oranı da aştılar. Demek ki rekoru kıracak olan yine bizim oyuncularımızmış. Bu şunu gösteriyor kesinlikle: "top sahada ne kadar çok dolaşır, topun kıymeti ne kadar çok bilinirse Galatasaray'ın kıymeti o ölçüde daha çok artıyor." Muazzama yakın bir oyun tarzı ile oynamamızı sağlıyor bu oyun anlayışı . "Total futbol"'un basketbol versiyonu gibi. Hatta işi abartıp "total basketbol" diyeyim bari. Total futbol'da amaç topu koşturmak, pas trafiğini maksimum seviyeye çekmektir. Bizim basketçilerin de yaptığı bu aslında. Neyse Futbol hakkındaki görüşler Sabri Abi'nin biz ayrıntılara devam edelim. Ribauntlardaki 41-22'lik yine farklı üstünlük yavaş yavaş bu sorunun da ortadan kalktığını artık göstermeye başladı. Galatasaray son 4-5 maçtır ribauntlarda hep üstün olan taraf. Mahmuti basketbolu herkesin oyunun içinde olması gereken bir oyun anlayışa sahiptir. Sistem o gün kimi ön plana çıkarmak isterse o öne çıkar. Bugün süre alan 11 oyuncunun tamamı hanesine sayı yazdırmayı başardı mesela. Ayrıca en yüksek sayıyı Luksa Andric buldu ama bu sayıların tamamı aldığı servisler üzerinden ve faullerden geldi. Yani bireysel oynamadı. Sonuç: Sistem maşallah kusursuz işleme devam ediyor. Toplamda da zaten 4 oyuncu çift hanelerde sayıya ulaştı. 6 oyuncu da 7'nin üzerinde sayı buldu ki bu da muazzam bir durum. Son sözü de savunmaya söyleyelim. hep diyoruz ya takımımız oyun anlayışını savunmadaki agresiflikten alıyor diye. Aliağa gibi galibiyete aç ve şutör uzunlarla birlikte kurulu bir yapısı olan takımı çok iyi başlamasına rağmen yavaşlatıp 62 sayıda tutmak aslında alkışın büyüğünü hakediyor. Velhasıl kelam Galatasaray Işıldamaya devam ediyor.

ALİAĞA PETKİM (64): Polat Kaya, Ersan Özseven 2, Levent Bilgin 14 (5 ribaund), Barış Güney 4 (5 ribaund- 6 asist), Hüseyin Beşok 12 (2 ribaund- 2 asist), Aubrey Coleman 16 (2 ribaund- 1 asist), Önder Külçebaş 2 (2 ribaund), Kaan Üner (1 ribaund- 2 asist), Volkan Çetintahra, Mustafa İlkan Okay 2 (2 ribaund)

GALATASARAY CAFE CROWN (96): Joshua Shipp 8 (3 ribaund- 1 asist), Melih Mahmutoğlu 7 (1 ribaund- 1 asist), Caner Topaloğlu 2 (1 ribaund), Preston Shumpert 11 (3 ribaund- 2 asist), Taylor Rocheste 10 (5 ribaund- 6 asist), Tutku Açık 10 (5 ribaund- 4 asist), Luksa Andric 14 (4 ribaund- 2 asist), Radoslav Rancik 8 (4 ribaund- 1 asist), Haluk Yıldırım 9 (4 ribaund- 3 asist), Evren Büker 9 (1 ribaund- 6 asist), Ermal Kurtoğlu 8 (5 ribaund- 3 asist)

1.PERİYOT: 16-19
2.PERİYOT: 17-26
3.PERİYOT: 19-22
4.PERİYOT: 12-29

1 yorum:

eren kıyak dedi ki...

Mahmuti'nin yararı saymakla bitmez hatırlayabildiğim kadarıyla şuan basketbol tarihimizde en iyi sezonlarımızdan biri. İstikrarı yakalarsak Mahmuti ile Euroleague'de çok iyi sonuçlar alabiliriz. Futbolda olmasa da bunda da yüzümüz yine de bir nebze olsun gülüyor :)

http://deplasmantakimi.blogspot.com/

Blog Widget by LinkWithin