Stat: Vasil Levski
Hakemler:Tom Harald Hagen, Frank Andas, Svein Inge Wiken, Kristoffer Helgerud (4.)
İlave Yardımcı Hakemler: Svein-Erik Edvartsen ve Dag Vidar HafsasCSKA Sofya: M'Bolhi, Vidanov, Stoyanov, Yanchev, Delev, Galchev (Dk. 75Sheridan), Tonev (Dk.75 Yanev), Minev, Marquinhos, Grillo, Michel.
Yedekler: Chavdarov, Trifonov, Saidhodzha, Iliev, Yanev, Sheridan, Dechev.
Teknik Direktör: Sasho Hristov
Beşiktaş: Cenk Gönen (Dk.46 Hakan Arıkan), Hilbert, Ersan Gülüm, Zapotocny, İsmail Köybaşı, Fabian Ernst, Mehmet Aurelio, Guti, Nobre (Dk.46 Ali Kuçik), Tabata (Dk.75 Necip Uysal), Holosko.
Yedekler: Hakan Arıkan, İbrahim Üzülmez, Umut Kaya, Ali Kuçik, Necip Uysal, Erhan Güven, Quaresma.
Teknik Direktör: Bernd Schuster
Goller: Zapotocny (Dk.59), Holosko (Dk.64), Sheridan (Dk.79)
Sarı Kartlar: İsmail Köybaşı (Dk.26), Hilbert (Dk.84)
Yanchev (Dk.57), Yanev (Dk.86) CSKA Sofya
2 Aralık 2010 Perşembe
CSKA Sofya:1-2:Beşiktaş
Maçtan günler öncesi Bulgar basını ve CSKA Sofya forumlarından edindiğimiz izlenimler biletlerin pahalı olmasına rağmen, maça katılımın gruptaki diğer maçlara göre fazla olacağı yönündeydi. Aslında, taraftarın hazzetmediği kulübün sahibi Titan grubu, CSKA'lıların takıma olan bağlılıklarını yine kullanıp, para kazanmak adına maç biletlerini yüksek tutmuş, öğrenci ve emeklilere de göstermelik indirimler yapmıştı. Titan yönetimi gidip, takım da kendi stadı olan Bulgarska Armia'ya dönene kadar iç saha maçlarını boykot eden kırmızı-beyazlı taraftarların bir kısmı yine Vasil Levski stadındaki maçı televizyondan izlemeyi yeğlerken, Beşiktaş'a, aslında Türklere karşı tarihi "acıları" olanlar ise Sector G'de toplanmışlardı.
Kadro kurmakta sıkıntı çeken iki hocadan CSKA Sofya teknik direktörü Radukanov, kalede M'Bolhi'yi görevlendirirken, en fazla sıkıntı çektiği bölge olan defansta Vidanov ve Stoyanov'u merkeze yerleştirirken, sağ ve sol beke de Minev ile İtalyan oyuncu Grillo'yu koymuştu. Onların hemen önünde Yanchev ve Galchev, Guti ile Tabata'yı durdurmakla meşgulken, Marquinhos ise "serbest adam"ydı takımın. İleri uçta görev almasını beklediğimiz Spas Delev, İtalya ve Yunanistan gelen "görücülerine" sol kanatta göürünürken, sağ tarafta maç boyunca pek bir varlık gösteremeyen Tonev ve ileri uçta Michel Platini görev yapacaktı.
Maça geçmeden Radukanov'dan devam edelim ve Titan grubunun sahibi Dimitar Borissov, 2-1lik yenilgide "milyonluk Beşiktaş'a karşı oynattığı oyun nedeniyle Milen Radukanov'u tebrik edip, önümüzdeki sezon da kendisiyle devam edeceklerini belirtmiş Bulgar basınına maçtan sonra sıcağı sıcağına. Peki, Star TV'ye maçı anlatan spikerin bol bol bahsettiği Alex Borisov kim derseniz, o da teknik direktörlük belgesi olması sebebiyle takımın kağıt üzerindeki çalıştırıcısı, Jovanovski'nin görevi bırakması sonrası Radukanov, Bulgar Futbol Federasyonundan özel izinle 2-3 maç takımın başında çıkmıştı, sonra da formaliteleri aşmak adına yukardaki formulü buldu CSKA yönetimi: Borisov hoca, Radukanov yardımcı!
Kendi güçlü tarafının farkında olup, Beşiktaş'ı da iyi analiz eden kırmızı-beyazlılar, rakibi üzerlerine çekerken, fiziki dayanıklık olarak takımın bu günlerde en formda oyuncusu Spas Delev ile son adam ile kaleci Cenk arasında büyük boşluklar bırakan Beşiktaş'ı avlamak amacındaydılar. Marquinhos'un şahsi yetenekleri ile araya attığı toplarda sürekli ofsayta yakalanan genç oyuncu, 44. dakikada o kadar boş kaldı ki, "şaşkınlıktan" topu kaleye yuvarlayamadı. Bulgarlar kaçan pozisyona şaşırırken, Platini'nin uzak köşeye yolladığı plaseyi Cenk'in "insanüstü" bir refleksle kurtarmasına "ağzı açık" kalmayan kalmamıştır herhalde bu gece...
Sakatlanmak pahasına takımını kurtaran Cenk'i alkışlarken, Fenerbahçeli Volkan ve bizim Arda'da görmeye alışık olduğumuz "boğazlık" seçiminden dolayı da kınadık maç izlerken. Ne işe yarar o alet hala anlamış değilim. Hayatında bir kez bile top peşinden koşmuş herkes bilir ki, bir kaç koşudan vücüdün sıcaklığı yükselir ve kutupta da oynasan, soğuğu hissetmezsin...
Kalede Hakan'ı gördüğümüzde, bu yağışlı havada hata yapmasını beklerken, "yine sağlam maç çıkarıyor" diyerek nazar değdirdiğimiz M'Bolhi ayağının kayması ile Beşiktaş'ın galibiyetini garantiliyordu. CSKA Sofya nasıl bir ilk gol yediyse, Beşiktaş da "karbon kağıdı" konuşmuş gibi aynısını Sheridan'ın kafasından yerken, İrlandalı golcü oynadığı 15 dakika içinde bir kez topa dokundu o da gol oldu... 2-1den sonra CSKA'lılar "neden olmasın" diyerek Beşiktaş'ın üzerine gelmeye çabaladılar ama güçleri ve yetenekleri 1 puanı alacak seviyede değildi...
CSKA kalecisi M'Bolhi'yi beğendiğimizi bu blogun takipçileri iyi bilir, bu gece de yaptığı hata dışında yine başarılı bir karşılaşma çıkardı, özellikle genç Ali'nin "iki adımdan" vurduğu topu dışarı atması alkışlanacak türdendi. Sadece kalede güven vermesi değil, aynı zamanda maç öncesi dua etmesi, kale direklerini öpmesi, arkadaşlarını "gazlaması" gibi Mondragonvari hareketleri sebebiyle de Galatasaray kalesinde görmek istemekteyim kendisini, fakat devre arasında büyük ihtimal Rusya ligine transfer olacak Cezayir asıllı kaleci. Gecenin diğer göze çarpanı Spas Delev de Rusya'ya gidecekken "parasal konular" sebebiyle gerçekleşmedi transferi. Bu gece Lazio ve Olimpiyakos'tan menajerler gelmişler 21 yaşındaki forveti izlemeye, o da 1 milyon dolar gibi bir rakama uçacak yuvadan. "Bizde onun gibi çok adam var" deyip, Delev için biz de fiyat yoklaması çekmeyip, yaşlı topçulara milyon dolarları akıtmaya devam mı edeceğiz acaba?
CSKA Sofya taraftarlarıyla başladık, onlarla bitirelim. Beşiktaşlı taraftarların "Levski Sofya" diğer bağırmasına Galatasaray yahut Fenerbahçe kontrası çekmeyip, milliyetçi duyguları kabarıp bolca ulusal marş okudular hem ilk yarı hem de ikinci yarı. Diğer maçlara oranla getirdikleri bol miktarda Bulgar bayraklarıyla da yaptıkları kareografiye katkı sağladılar. Maçın 30lu dakikalarında yakıp sahaya atmaya başladıkalrı meşaleler ise Beşiktaş'a karşı değil, takımın sahiplerini boykot etmek içindi ki, devre arasında taraftarın yanına gelip, bu işe son vermelerini isteyen CSKA yöneticilerinden Dimitar Dimitrov'un CSKA Fan Club lideri Dimitar Angelov ( Duce) ile tartışmasının büyümesi sonrası, CSKA'lı yönetici linç olmaktan Bulgar polisi tarafından kurtarıldı.
Tribünlerde ufak çaplı olaylar olsa da, maç öncesi ev sahibi takımın Beşiktaş'lı yöneticilere yemek vermesiyle başlayan dostluk rüzgarları maç sonunda da devam etti: Beşiktaşlılar Avrupadaki 100. golü atıp, gruptan çıkmayı garantilemenin mutluluğu ile Türkiye yolunu tutarken, CSKA'lılar ise oynadıkları oyunun verdiği ümit ile Bulgaristan A Grupa şampiyonluğu için daha iddialı konuşmaya başladılar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Deplasman tribunu fotosu bulursaniz paylasir misiniz?
Beşiktaş tribunune ait fotolar mı?
Vardı bir kaç tane.
Evet abi, bizim tribunun fotolari.
CSKA Fan Club lideri Dimitar Angelov ( Duce) , duce :) Lazio yandası trübünler ne kadar cok arkadas , cıbanın bası Lazio ( mussolini yani duce )
Yorum Gönder