5 Mart 2019 Salı

Başın Sağ Olsun Ankaragücü


Gencecik iki can... Küme düşmeme mücadelesi veren takımına inanıp, arma uğruna başkentten kalkıp, Antalya'ya deplasman yapmışlar. Sarı-lacivertli topçular da onlara şükranlarını 3 gol ve 3 puanla göstermiş... Mağlup biten maçlardan sonra deplasmanın geri dönüşü çekilmez de, galip gelince takım, o otobüs bambaşka bir hal alır... Tezahüratlar bitmez, laylayın sonu gelmez, bir sonraki maç için planlar yapılır da kimse uyumak istemez... Eren ve Mert de bu "son deplasman" dönüşünde belki yeni bir besteye başlamışlar, belki de bir hafta sonra içeride oynayacakları maçı konuşuyorlardı o aracın kendilerini taşıyan otobüse çarptığı anda...
Kara haber tez yayılır ya, deplasman otobüsünün kaza yaptığı, iki "tribün şehidinin" olduğu haberleri de çabuk duyuldu... "Futbol sana ne veriyor?" sorusunu ukalaca soranlara verdiğimiz cevapta dediğimiz gibi "Dostlar veriyor, dostlar", dünün "düşmanları" dostluk duygusuyla koştular Ankara'ya daha önce ne adını duydukları ne de yüzünü gördükleri "arma sevdalılarına" son görevlerini yapmak için... Sakaryalısı Kocaelilisi, Bursalısı Karşıyakalısı, Ankaragüçlüsü Beşiktaşlısı, Galatasaraylısı Fenerlisi kol kolaydı Eren ve Mert'i sonsuzluğa uğurlarken...
Gecekondu tribün lideri Ali İmdat da bu "tribün dayanışmasına" kayıtsız kalmadı ve Ankaragücü tribün grupları olarak diğer bütün taraftar gruplarıyla geçmişten gelen husumeti bitirdiklerini ve bundan sonra herkesle dost olduklarını beyan etti...
Cennete uçan iki melek, bu dünyadan göç ederken, kalpleri gibi dostluk içinde tertemiz tribünler de bırakıp gittiler geride...
Mekanları cennet olsun... Bu dünyadaki son yolculuklarında değişik takımların atkılarıyla uğurlandıkları gibi, gittikleri yerde onları karşılayacak yine her türlü renge ait atkılar takan tribün şehitleri olacaktır...
Başın sağ olsun Ankaragücü..
Başımız sağ olsun tribün camiası...



Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin