Sene başında Federasyonun küme düşmeyi kaldırmasıyla iyice uzayan lig yarışı herkesin dilindeyken, bir de buna Avrupa Kupaları maçları eklendiğinde mayıs ayında şampiyonluk kutlaması yapmak isteyen kulübün birbirine denk güçte 20den fazla oyuncusu olmalıdır. Lafın özü, as oyuncuların kadar onların yedekleri de hazır olmalıdır. İşte bu mantıkla Fatih Terim, ligde başka bir kadro ile Avrupa Kupalarında başka oyuncularla başlıyor maçlara, Taylan hariç tabii. Fatih Terim'in deyimiyle de " O da bugüne kadar oynamadığı maçlara saysın bunu"...
Hajduk Split karşısına da Neftçi maçına benzer bir oyuncu kadrosunu sürmüştü Fatih Terim sahaya da "kiralanacağı" söylenilen Emre Taşdemir bir çok taraftar için sürpriz olmuştu. Sarrachi, Başakşehir maçında sakatlanmış ve sol bek pozisyonunda alternatif Linnes düşünülürken, orjinal bek ile maça çıkmak daha yatmıştı hocanın kafasına. Fatih Terim'in huyudur, sevdiği ve yeteneğine inandığı oyuncuya sonuna kadar sahip çıkmak, Emre de bu oyunculardan bir tanesi, Belhanda da... Faslı on numaraya geleceğiz ileriki satırlarda... Emre kadar Etebo'nun da ilk onbir oynaması sürprizdi zira takıma katılalı çok uzun süre olmamış, bir tek Başakşehir maçında 20 dakika görev yapmıştı... Dedik ya bu uzun yolda herkese ihtiyaç var, herkes de hazır olmalıydı...Birbirleriyle yan yana pek fazla oynamamış ve özellikle de takımı yönetecek "yaratıcı" bir oyuncunun sahadaki yokluğunu hisseden Galatasaray ilk devre, kendisinden beklenilen baskılı oyunu sahaya yansıtamadı. Diagne ve Babel'in ön alanda rakip stoperlere baskılarına, Ömer, Etebo ve Feghouli de eşlik edince Hırvatlar çok defa topu taca ya da amaçsızca Galatasaray yarı sahasına şişirmek zorunda kaldı ama sarı-kırmızılılar da televizyon başındaki taraftarını "gol" diye oturduğu yerden kaldıracak pozisyonlara giremediler. Ömer'in kazanıp, Babel'i ceza sahasına soktuğu ara pas ve Linnes'in Diagne'ye yaptığı kafa ortası dışında ev sahibi adına akılda kalacak pozisyon yokken, deplasmancıların da nadir geldiği anlarda bir kafa vuruşu ve rövaşeta denemesi vardı, o kadar. İlk devre oyunun pozisyonsuz, sıkıcı ve durağan geçmesinin bir nedeni de maçın İngiliz hakeminin en ufak temasta düdüğüne davranmasıydı. Birileri mutlaka hesaplıyordur hakemlerin çaldığı düdükleri, dün gece Craig Pawson bu konuda bir rekora imza atmış olmalı...
İkinci devre, işin ciddiyetinin farkında olan Galatasaray, vidaları biraz daha sıkınca, beklenilen oyunu ve aradığı pozisyonları da çok vakit geçirmeden buluverdi. Önce Linnes'in harika pasında bom boş pozisyonda Diagne topu rakibine nişanladı, sonrasında da Feghouli'nin rakip savunmacıların arkasına attığı harika pasta Babel zor olanı yapıp, topu auta yolladı. Galatasaraylı oyuncular golün sinyallerini veriyordu, gol için de yüklendiği anlarda Hajduk Split hızlı çıkışlarda sürpriz peşindeydi. O anlarda genelde karşılarında duvar gibi Marcao'yu bulurken, 55. dakikada Caktas, Babel'e nazire yaparcasına kale yerine topu auta atıverdi.
Dedik ya Galatasaray golü atacaktı, fileleri havalandırdı Feghouli'nin kornerden gelene ortaya yaptığı volemsi vuruşla ama hakem pasif pozisyondaki Diagne'nin kaleciyi engellediği gerekçesiyle golü iptal etti. Skor son 20 dakikaya kadar değişmeyince Fatih Terim sahaya müdahele etme gereği duydu ve "cebinde sarı kartı" serseri mayın gibi sahada dolaşan Ömer'i çıkarıp Belhanda'yı oyuna aldı. Faslı oyuncu önce saha içinde oyunda ipleri iyice Galatasaray'ın eline almasını sağladı, sonra da Feghouli'nin başlattığı atakta Emre'nin asistiyle tabelayı değiştirdi. Oyun alanını sınırlayan çizgiye kadar inip gözü kapalı kalecinin bulunduğu altı pasa orta yapan kanat ve beklerden tiksinirim, pas atarken kafasını kaldıran zeki topçuyu severim, Emre Taşdemir de "aklını kullanarak" takımını öne geçiren golün asistini verdi. Nazar değmesin, Belhanda da tam arap atı misali son düzlükte, sözleşmesinin son senesinde açıldı...
Hafta boyunca Roma'nın transfer radarında olduğu yazılan ve Galatasaray'dan kopacağı söylenilen Marcao, tribünde scoutlar varmışçasına kariyerinin en iyi maçlarından birini çıkardı. 4 gün evvel Başakşehir karşısında da başarılıydı, Hajduk Split maçında da. Rakibin karşıdan olsun, kanatlardan olsun tüm ataklarında topu çıkaran Galatasaraylı futbolcu olurken, Chedjou'nun bir zamanlar attırdığı gollerin bir benzerini Babel'e ikram etti. Brezilyalı stoper, taç çizgisi cıvarında kontrol ettiği topla, savunmacılığı unutup kanat oyunculuğuna devşrince kendisini memleketine özgü bir çalımla rakibinden sıyrılıp, maçın Galatasaray adına en silik oyuncularından Babel'in adını golcüler arasına yazdırıverdi.
İki farklı geriye düşen Hajduk Split teknik direktörü elinde skor yapmaya müsait oyuncuları sahaya sürdü ama arzuladığı sonucu alamayınca maçtan boynu bükük ayrıldı. Bu arada değinmeden geçmeyelim, Fatih Öztürk yine uzatmada oldukça tehlikeli bir kafa vuruşunu çelmeyi başardı. Muslera'dan maç sonu bir tebrik mesajı almış olmalı...
Marcao ve Belhanda dedik ama dün gece Ali Sami Yen çimlerinde onlar kadar başarılı bir oyuncu daha vardı: Etebo. Nijeryalı oyuncu karşılaşmanın ilk yarısı Galatasaray adına en fazla mücadele eden ve skora isyan eden futbolcu gözükürken, ikinci devre daha da ön plana çıkıp, Belhanda girene kadar insiyatif alıp, takımı da yönlendirdi. Seri'yi ve Lemina'yı sevdik, mücadele ve arzularını alkışladık ve Etebo giderken de onlar gibi üzüleceğiz zira Nijeryalı bu sene takıma çok katkı sağlayacak. İkili mücadeleden çekinmeyen, kolayca yere düşmeyen, aksine ayakta kalabilen ve topu bırakmayan ve "box to box" oyunun iki yönünü de oynayabilen bir oyuncu Etebo. İlk devre bir serbest vuruş esnasında onun uzaktan şutu üzerine organziasyon denerken Galatasaray, ikinci devre de ceza sahası dışından bir denemede bulundu. Mücadeleci ve öz güvenli yapısı, Etebo ile birlikte oynayan Galatasaraylı orta sahaları da rahatlatacaktır ve onların kabiliyetleri de üst düzeye çıkacaktır. Transfer meraklısı biri değilimdir ama Etebo'nun dün geceki oyunu ciddi şekilde beni heyecanlandırdı. Umarım yanıltmaz beni Nijeryalı oyuncu...
Stat: Türk Telekom
Hakemler: Craig Pawson, Lee Betts, Ian Hussin (İngiltere)
Galatasaray: Fatih Öztürk, Linnes, Donk, Marcao, Emre Taşdemir (Dk. 80 Elabdellaoui), Taylan Antalyalı, Feghouli (Dk. 89 Emre Kılınç), Etebo, Ömer Bayram (Dk. 71 Belhanda), Babel, Diagne
Hajduk Split: Posavec, Jakolis, Vuskovic, Mujakic, Colina, Jradi (Dk. 84 Atanasov), Caktas, Juric (Dk. 74 Nejasmic), Jairo, Gyurcso (Dk. 84 Krekovic), Diamantakos
Goller: Dk. 77 Belhanda, Dk. 86 Babel (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 25 Mujakic, Dk. 70 Diamantakos (Hajduk Split), Dk. 37 Ömer Bayram (Galatasaray)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder