5 Aralık 2010 Pazar

Galatasaray Parlıyor... Galatasaray:61 - Banvit:52


Banvit'in lige adım attı yıla kadar dayanır herhalde iki takım arasındaki üst düzey mücadele. Mücadelenin oynayan kısmında Galatasaray ve Banvit yazdığı sürece bu keyifli mücadeleleri izleyeceğimizi düşünüyorum. Bandırma ekibinin Cimbom'a şansı tutmuyor olabilir ancak geçen yıl oynanan, uzatmaya götürdükleri maçı kazandıklarını da unutmamak lazım. Tüm bu faktörlerden önce de Banvit'in günden güne (özellikle Orhun Ene takımın başına geçtiği günden beri) baş altı takımlık hüviyetinden şampiyonluk kimliğine büründüğünü söylemek gerek. Takımımızın da yaptığı atılımı sürekli konuşuyoruz ve son halini anlamak için dünkü maçı izlemek yeterli bir argüman olacaktır diye düşünüyorum. Sonuçta dün sahada bu ligin en iyi 4 takımından ikisi vardı ve kazananın altında bizim adımızın yazıyor olması galibiyeti diğer faktörlerle birlikte daha kıymetli yapıyor.

Açık ara dün bu sezonun en sert, en güzel en keyifli maçını izledik. İki takımın da savunma kaynaklı bir anlayışı olması maçı zorlu kılacaktı. Fakat böylesi üst düzey bir oyun anlayışı ve savunma azmi, her topun kıymetini bilerek oynayan oyuncular ve tempo daha bir ön plana çıktı. Savunmaların çarpışmasını izlerken "vay arkadaş" diyesim geldi. Herhalde sahada ben bile o anlayışın içinde sırıtmazdım diye düşünüyorum.
Savunmanın bu kadar yoğun olduğu ve çalılıklardan yara bere içinde çıkmamanızın mümkün olmadığı bir pota altı mücadelesinde öncelikle savunmayı hücuma nasıl döktüğünüz önemlidir. Savunma direncinizi hücumlarınızla perçinlersiniz. Ev sahibi de sizseniz ve taraftar da dünkü gibi büyük kitlelerle arkanızdaysa maçın ibresi size dönmeye başlar. Bu nokta Galatasaray daha ilk dakikada göstermeye başladı savunmasını. Maça 8-0 ile girdi ama aldatıcı olduğu bir gerçekti. Banvit mola sonrası hemen cevap verdi. Bu tarz savunmaları delmenin temel şartı içeri penetre etmektir. Banvit Graves'le bunu yapmaya çalıştı, Galatasaray Tutku, Shumpert, Haluk, Evren ve Rochestie ile hatta yer yer Andric, Shipp ve Rancik'i de sayabiliriz. Banvit'in bu noktada tek avantajı sert ve yapılı uzun rotasyonun kaliteli ve bizden sayıca fazla olmasıydı. Zaten Golubovic elimizdeki tek o özelliği olan uzunumuz Ermal'i faul problemine soktu. Penetre-pas,penetre pas derken karşılıklı basketler ilk periyot sonucu skoru 16-16'ya getirdi. İlk periyotta Galatasaray 16 sayıyı 7 asistle karşılarken Banvit te 16 sayısını 6 asistten bulmuştu. Toplamda yapılan 13 asist iki takımın attığı basket sayısına eşitti. 2. periyoda vidaları sıkarak giren Galatasaray savunmayı tepeden de deldirmeyince iyice boğdu rakibini, Banvit'in tüm planlarını yıkarak kapattı devreyi. Periyot boyunca takımımız adına yine tüm basketler asist üzerinden geldi ve muazzam 8 asist/1 top kaybı oranıyla öne fırlayıp devreyi 10 sayı farkla 36-26 önde kapadı. Banvit kullandığı her hücumu oyun kuramadan,zorlama atışlarla buldu. Maç başına 76,1 sayı atan bir takımı ilk devre sonunda 26'da tutmak büyük iş gerçekten.

3. periyot bir nevi 2.'nin kopyası durumundaydı. Karbon kağıdı bu sefer Banvit'in 2. periyottaki çaresiz durumunu üzerinden attığını da kopyalamıştı 2. periyodun aksine. Galatasaray yine de farkı korumasını bildi ve son 10 dakikaya 48-36 önde girdi. 4. periyoda tutuk başlayan takımımıza Banvit anında cevabını verdi. Orhun Ene'nin "Alan savunması" hamlesi ibreyi Banvit'e çevirir gibi oldu. Fark 5'e kadar düştü. Oktay Mahmuti'nin hamleleri sonrası biraz toparlanma boyutu görsek de takımımız hücumda pek verim veremedi ilk bölümde. Sonra Orhun Ene tekrar bir alan savunması hamlesi yaptı, Oktay Mahmuti tekrar yanıt verdi ve Galatsaray savunmada yine geçilmeyince skor dengede kaldı. İki koçun satranç maçı kıvamındaki hamleleri adeta maçın önüne geçecek boyuttaydı. Galatasaray son bölümü Aldığı 3 hücum ribaundu, Ermal'in biri asist olmak üzere 2 basketin altına koyduğu imza, Shumpert'in bloğu sonrası son noktayı koydu ve maçtan da galip ayrılan taraf oldu.

Savunmaların bu denli üst düzey olduğu bir maçta Galatasaray'ın 15'i hücum olmak üzere 40 ribaunt alması, yumuşak karnı olan bu kategoriye ciddi anlamda yoğunlaştıklarını gösteriyor. Banvit'in ribauntçu bir takım olmasını da bir kenara yazmak lazım. Galatasaray hücumda bölüm bölüm aksasa da savunmada maçın tamamında üst düzey bir performans sergiledi. 15 hücum ribaundu bunun göstergesi zaten. Yine Banvit'in savunma anlayışı karşısında maçı 9 top kaybı ile tamamlamamız topun değerini bilerek oynadığımızın bir göstergesi. Topun değerini bilmek demişken attığımız 61 sayıyı 28 basketle bulmak ve bunu 21 asist ile yapmak nasıl bir istatistiktir bunu biri açıklamalı. Bunun tek sonucu maç içinde Galatasaray adına yardımlaşmanın, savaşmanın, topun değerini bilmenin, "ben değil biz" anlayışının hakim olduğunu gösteriyor. Bu 28 basket/21 asist oranı bence açıkara sezon rekoru da olacaktır. Bu doran sağlanırken Oktay Mahmuti'nin istatistik peşinde koşmayan, takımı için oynayan oyuncularını tebrik etmek en güzel hediye olacaktır onlara. Bireysellikten uzak bu oyuncular içinde ön plana çıkan 12'şer sayı ile Andric ve Shipp,10 sayı ile oynayan Shumpert oldu. Tutku dışında tüm oyuncuların sayı bulduğunu ve en az 2 sayı attığını, 8 oyuncunun da en az 1 asist yaptığını da söylemek lazım. Maç sonunda her iki koçun söylediği güzel sözler, taraftarın maçın tamamındaki desteği ve coşkusu, Galatasaray'ın Banvit gibi bir takımı yenmesi ve bu istatistikleri elde etmesi (Banvit'in yorgun olduğunu da unutmayarak) bizleri memnun etmenin ötesine götürüyor. Evet Galatasaray parlıyor. Tebrikler Potanın aslanları...


SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu
HAKEMLER: Engin Kennerman – Alper Altuğ Köselerli – Fatih Arslanoğlu

GALATASARAY CAFE CROWN (61): Joshua Shipp 12 (5 ribaund- 1 asist), Caner Topaloğlu 2 (3 ribaund- 3 asist), Preston Shumpert 10 (2 ribaund- 3 asist), Taylor Rocheste 7 (5 ribaund- 3 asist), Tutku Açık (3 ribaund- 3 asist), Luksa Andric 12 (6 ribaund), Radoslav Rancik 4 (5 ribaund- 4 asist), Haluk Yıldırım 6 (3 ribaund- 2 asist), Evren Büker 2 (3 ribaund), Ermal Kurtoğlu 6 (3 ribaund- 2 asist)

BANVİT (52): İbrahim Yıldırım 2 (1 ribaund- 2 asist), Barış Ermiş 4 (1 ribaund- 5 asist), Mutlu Akpınar 8 (2 ribaund), Charles Davis 7 (3 ribaund), Yiğitcan Turna 5 (2 ribaund), Keith Simmons 3 (3 ribaund- 1 asist), Vladimir Golubovic 13 (9 ribaund), Antonio Graves 2 (1 ribaund- 2 asist), Bora Hun Paçun 4, Lance Williams 4 (5 ribaund)

1.PERİYOT: 16-16
2.PERİYOT: 20-10
3.PERİYOT: 12-10
4.PERİYOT: 13-16

1 yorum:

and1905 dedi ki...

maçı izleyemedim.Çok güzel özetlemişsin, teşekkür ederim.

Ben de hücum yükünün bir kişiye kalmadığı takımları seviyorum.Her maçta birileri çıkmalı.Sayı kralı benim tuttuğum takımda olmamalı.Top paylaşılmalı.28 basket/21 asist aynen böyle.

Blog Widget by LinkWithin