27 Eylül 2007 Perşembe

yürüyedur büyük Başkan...


Futbolu sevmem, futbolla tanışmam nerede ve nasıl başladı diye hiç soru gelmedi bana ama kafamda böyle bir soruya verilecek cevabı araştırınca hep geçmişte Platini'li bir Fransa milli takımı canlanıyor beynimde..Rakipte Bulgaristan idi ve Bulgarlar"Horozlar burada ötemezler" demişlerdi demesine de, mavi beyazlı Fransızlar kazanmıştı maçı...İşte o günden bugüne sempatim vardı Platini'ye...Bir de bir gün bir yerde "Bir futbol takımı bir varoluş şeklini, bir kültürü temsil eder" dememişmiydi, değişmez kahramanımdı artık benim..Düşüncelerimi yansıtmıştı...Sonra UEFA Başkanı oldu, hak etmişti bu görevi, yüzümde tebessümler oluşuyordu onu futbolun zirvelerinde görünce...Bu günlerde ülkemizde, bize çok yakın..Ve gene beni kalbimden vuran oku fırlattı : 'Türkiye'de futbolun tarihi, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor arasındaki rekabete dayalıdır. Fenerbahçe'de 11 Brezilyalı, Beşiktaş'ta 11 Arjantinli, Galatasaray'da 11 Perulu oyuncu olursa, Türk kimliği ne olacak? Futbol, kimliği de yansıtılmalıdır. Beşiktaş mahallesinin gençleri Beşiktaş'ta oynasınlar, Ankaralılar Ankara kulüplerinde oynasınlar. Alt yapılar da futbol için çok önemli. Bugün siyasiler 'Herkese her şey açık olsun' diyor, bu düşünceye katılmasak bile mecburen idare ediyoruz.''
Devam et Başkan bu yolda...Seninleyiz seninleyiz...

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin