28 Eylül 2009 Pazartesi

TSL 7.Hafta


  • Seri filan pek de umrumda değildi, aklımda olan Alpaslan abinin aramızdan ayrılmasından sonra geçen koskoca bir seneydi. Pankartlar yapılmıştı, sorunsuz açılmasıydı önemli olan, bir de maç boyunca kendisini anacak tezahüratların yapılmasıydı. İlk kısım oldukça başarılıydı, koreografi güzeldi, pankartlar süslemişti stadın her tarafını, kara 27 eylül günü, göz yaşları ile anılmıştı bir kez daha. Futbol takımı da jest olsun diye sırtında Alpaslan yazan parçalı formalarla çıkmıştı ısınmaya, sanki ne olurdu, maçta da mor yerine parçalı giyselerdi... Store kreaksiyoncuları hemen bir Alpaslan Dikmen atkısı tasarlayıp, maç günü çıkarmışlardı satışa, podyum mankenleri de Ali Sami Yen atkısını tanıtan aynı yüzlerdi:Galatasaray yönetim kurulu üyeleri... Başkanın arkasında ya da yanında kameralara poz vermek için atkı tutmak bana hiç de samimi gelmiyor, bilmem siz beğeniyor musunuz? Maça geçen haftanın yıldızı Nonda ile başladı Galatasaray, Keita'nın pasında golü de bu futbolcuyla buldu, ikinci devre de Baros'u aldı oyuna, uğraştılar çabaladılar, galibiyet golünü bulamadılar... Maçın sonlarına doğru, ıslıklar duydum, bunun da daha önce bu satırlarda yazdığım gibi "iyi gün taraftarından" geldiğinin farkındayım. Hatta bazıları o kadar ileri gitti ki, Rijkaard'ı eleştirmeye kalktı. Ben de etrafımda futbolu bu kadar iyi bilen! insanları gördükçe Başkan Adnan Polat'a kızdım, neden elin Hollandalısına o kadar para veriyor, dal bir kahveye ilk gördüğünü koy Galatasaray'ın başına, yapsın seni Kıtalararası şampiyon!? Beni daha da üzen konu, haksız eleştiri yapan spor yazarı kisvesi altındaki "tipleri" eleştirmek için açılan bloglarda düne kadar Hollandalılar baş tacı edilip, kendilerine tapılırken, şimdi öğrenci gibi Rijkaard ve Neskeens çekilmiş ortaya, kendilerine futbol dersi veriliyor... Galatasaray'ı bir kenara bırakıp, Es-Es'i değerlendirmeye alırsak, maça eldeki bütün forvetlerle başlamak fikrini Rıza hocanın hanesine "intihar" mı yoksa "cesaret" olarak mı yazsak bilemiyorum... Bir de deplase konusunda Eskişehir taraftarına tekrardan "bravo", kimler gelip kendilerine ayrılan o tribünü dolduramazken, Eskişehirliler bir de kareografi yaptılar... Unutmadan, formaları da bizim morların yanında daha şık duruyordu... (Galatasaray:1-1:Eskişehirspor)
  • Fenerbahçe'nin Antalya deplasmanı zor geçeceğe benziyordu, Mehmet hocanın takımı bilenmişti sarı-lacivertlilerin rekorunu bozmaya. Maça iyi başlayan Fener, Alex'in şık asisti ile Kazım'la golü buldu. Deplasmancılar rehavete girmişken, ev sahibi Jedinak'ın uzun mesafeli ortasında Ali Zetuni ile beraberliği sağladı. Direkler filan derken, Antalya iyice gaza gelip "hurra" tüm takım rakip ceza sahasına yığılınca mağlubiyet golünü de Semih'ten yediler... Bu Semih'e acıyorum, adam iyi oynasa da kötü oynasa da hep kulübede, buna ne sinir dayanır, ne de sabır... Maç sonunda atılan koltuklar Akdeniz takımına yakışmadı, gereği yoktu... 7 de 7 yapmış Daum eleştiriliyor ya, çok garip bir ülkeyiz, sanki her sene Avrupa'dan kupa alıyoruz, Dünya Kupalarına Brezilya gibi hiç atlamadan katılıyoruz... (Antalyaspor:1-2:Fenerbahçe)
  • Beşiktaş bu haftayı pas geçerken, pek hazetmediği Bursa, evinde Diyarbakırspor'u konuk etti, ama misafirler ne skordan ne de tribünlerden memnun kaldılar... Sivas'ı deplasmanda devirirken perdeyi açan Volkan Şen, yine ilk golü attı, İvankov kariyerinin 47. golüne imza attı penaltıdan, Diyar kalecisi Espinoza o kadar şaşırdı ki taç atışını eliyle aldı, çift vuruştan bir gol daha yedi... Sadece o mu şaşkına dönen, bir de kulübedeki Diyarbakırsporlu yönetici maçın topunu saklamaya kalktı, tam evlere şenlik, maç sonu da bir yönetici Bursa taraftarını korkutmaya çalıştı ki, gülmeden edemedik. Teksas'ı hiç mi duymamış bilmem, Bursa Teksas her yere gelir... Bugün başkanlar bir araya gelmiş, "barış" kelimelerinden söz ediliyor basında ama "savaş" yoktu ki, sadece Türk bayrakları vardı tribünde, bir çok kardeşini şehit vermiş Bursa tribünlerine de bu çok görülmese gerek... Ziya Doğan'ın takımını ilk defa bu kadar zayıf gördüm, yükseliş trendi inişe mi geçti acaba?(Bursaspor:4-0:Diyarbakırspor)
  • Ankara'daki Gençlerbirliği-Trabzonspor maçı, haftanın merakla beklenen maçları arasındaydı. Gün ve gün grafiğini yukarlara taşıyan Thomas Doll'un takımı, Karadeniz fırtınası önünde yenik duruma düşmelerine rağmen beraberliği kurtarmasını bildi, bordo mavililerde fatura gene Broos'a çıktı, oysaki Tony Silva'ya kim dur diyecek. Umut'un Gabric'e attırdığı golde, asiste alkış yapmadan geçmeyelim. Harbuzi ve Bilal'ın da gollerine şapka çıkartalım... (Gençlerbirliği:2-2:Trabzonspor)
  • Gaziantep, kaç haftadır boş tribünlere oynamaya devam ediyor, takımın hocası taraftarı her fırsatta maçlara davet etse de, gelmiyor seyirci. Ankaragücü karşısında da yalnız oynadıkları maçta, Da Silva'nın klasik haline gelen uzaktan şutuyla öne geçtiler, ama Ceyhun'un üç asistini durudramadılar ve sahadan boynu bükük ayrıldılar. Ankaragücü ise yüzüncü yılda ilk galibiyetini aldı, hem de Vassel'siz oynadıkları maçta. Deplasmana gelen sarı-lacivertli taraftarlar dönüş yolunda ilk defa huzur içinde "laylay" yapmış olmalılar... (Gaziantepspor:1-3:Ankaragücü)
  • İstanbul Belediye maçını Bülent Uygun bir çıkış maçı olarak görüyordu ama son dakika yedikleri golle hala kaybetmeye devam ediyorlar. Olimpiyat stadına Galatasaray-Fenerbahçe-Beşiktaş seyirci gitmezken, Sivaslıların "bolca" gelmesi beklenmezdi, onlar da şaşırtmadılar kimseyi, yalnız bıraktılar memleket takımlarını, gelenler de maç sonrası yuhladılar topçuları... Petkoviç'in "ilaç kulanma" şüphesiyle oynatılmadığı maçta, Akın fena değildi ama Yiğidoların derdi hücüm hattı, Balili'yi arıyorlar mı, koskoca bir evet! Sevdiğim hocalardan Abdullah Avcı, mütevazi takımıyla "kendin pişir kendin ye" misali lige renk katmaya devam ediyor. Fakat onların da başına musalat olacak gibi gözüken İstanbulspor ile birleşme söylentileri var, umarım etkilenmez takım...(İstanbul B.B:1-0:Sivasspor)
  • Denizli artık puan ve puanlar almak istiyor, çünkü haftalar geçtikçe dibe "batakalmaktan" korkuyorlar. Nurullah Sağlam takıma bir hava getirdi ama taraftarı çekemiyorlar stada, durum böyle olunca da ev sahibi olma avantajını kullanamıyorlar. Bu haftaki rakipleri Manisa ise iyi bir çıkış yakaladı ve seriyi sürdürme derdindeydiler. Mesut Bakkal'ın Almanya liginden getridği Simpson, bu hafta da golünü attı ama 3 puanı hakemin "yediği düşme" sonrası Roberts'ın attığı penaltı golü ile kaçıramadılar memleketlerine... (Denizlispor:1-1:Manisaspor)
  • Kayseri'deki maçta ise Yılmaz Vural'ın Kasımpaşa'sı "Çanakkale geçilmez" oynadı ve 7 hafta geride kalırken ilk puanını aldı. Kendilerini tebrik ediyoruz! Tolunay Kafkas ise hala istenmeyen adam "pastırmacılar diyarında"... Ev sahibi taraftarların maç öncesi "taraftarlık ve kent bilinci" konulu dağıttıkları broşürler pek de güzelmiş...(Kayserispor:0-0:Kasımpaşa)
  • Panorama:
  1. Haftanın hatası: Espinoza( Diyarbakırspor kalecisi, taçtan gelen topu elle tutarken)
  2. Haftanın olayı: Galatasaray'ın ilk puan kaybını yapması
  3. Haftanın en şık forması: Eskişehirspor
  4. Haftanın en şakını: Antalyaspor defansı
  5. Haftanın en "aktör" futbolcusu: Caner (Denizlispor)
  6. Haftanın en "gergin" tribünü: Diyarbakırspor ve Antalyaspor tribünü
  7. Haftanın hareketi: Keita'nın Doğa'yı geçmesi ve gol pası vermesi
  8. Haftanın en deplase tribünü: Eskişehir ve Fenerbahçe
  9. Haftanın en vefalı tribünü: Galatasaray tribünü
  10. Haftanın dibe vuranı : Bülent Uygun ve Sivasspor
  11. Haftanın en golcü kalecisi:İvankov(Bursaspor)
  12. Haftanın en erken golü: Gabriç (Trabzonspor) 4'
  13. Haftanın en geç golü: Vinicius (İstanbul Belediye) 90',Semih (Fenerbahçe) 90'
  14. Haftanın en "bol asistçisi": Ceyhun(Ankaragücü) 3.asist
  15. Haftanın en güzel golleri:
Gabriç (Trabzonspor)
Bilal(Gençlerbirliği)
Cesar Souza( Gaziantepspor)
Zitouni (Antalyaspor)


O G B M A Y AV P
1.FENERBAHÇE 7 7 0 0 14 3 11 21
2.GALATASARAY A.Ş. 7 6 1 0 20 6 14 19
3.BURSASPOR 7 4 1 2 13 7 6 13
4.ESKİŞEHİRSPOR 7 3 4 0 11 8 3 13
5.TRABZONSPOR A.Ş. 7 3 2 2 15 9 6 11
6.GENÇLERBİRLİĞİ 7 2 5 0 11 6 5 11
7.MANİSASPOR 7 2 4 1 7 5 2 10
8.KAYSERİSPOR 6 2 3 1 6 5 1 9
9.BÜYÜKŞEHİR BLD.SPOR 7 2 3 2 8 11 -3 9
10.DİYARBAKIRSPOR 7 2 3 2 7 10 -3 9
11.MKE ANKARAGÜCÜ 7 1 3 3 9 10 -1 6
12.BEŞİKTAŞ A.Ş. 6 1 3 2 3 5 -2 6
13.GAZİANTEPSPOR 7 1 3 3 8 11 -3 6
14.ANTALYASPOR A.Ş. 7 2 0 5 6 10 -4 6
15.ANKARASPOR A.Ş. 4 1 2 1 3 4 -1 5
16.DENİZLİSPOR 6 0 3 3 3 11 -8 3
17.SİVASSPOR 7 0 1 6 4 15 -11 1
18.KASIMPAŞA 7 0 1 6 3 15 -12 1

2 yorum:

Jordi Metal dedi ki...

Haftanın değil yılın dibe vuranı Sivas. iflah olmazlar. Bence haftanın dibe vuranı medya gözüyle bakarsak Rİjkaard.

Adsız dedi ki...

Puan durumuna bakınca birşey aklıma takıldı şimdi ankara küme düşürüldü onla oynaması gereken takımlar bay geçiriyor haftayı herhangi bi 3 puan eklenmiyor hanelerine ama bu karar çıkana kadarki ankaranın oynadığı maçlarda kazanılan-kaybedilen puanlar aynen kaldı bu 34.hafta sonunda sorun teşkil etmezmi ?? Sormak istediğim şudur lig sonunda atıyorum FB 32maç , GS 33maç yapmış olcak hadi hepsinden 3 puanla ayrıldı die varsaysak gs 99 puan fener 96 puan alıcak ve Gs şampiyon olcak yada tam tersinde bi takm 2-3 puan farkla küme düşürse nolcak ???

bu karar açıklandığında burda değildim atladım haberi ama yanlış bildiğim varsa aydınlatırsanız sevinirim ..
B.A

Blog Widget by LinkWithin