17 Ağustos 2015 Pazartesi

Medicana Sivasspor:2-2:Galatasaray


Çarşambanın gelişi perşembeden bellidir derler ama bizde taa haftalar öncesinden belliydi Sivas'ta cumartesi gecesi Galatasaray'ın başına gelecekler. Ağır aksak gidiyorduk ta Muslera çıkıyordu ortaya, kapatıyordu kaleyi forvetlere de Galatasaray kazanıyordu ama kimse memnun kalmıyordu oynanan oyundan... "Orası eksik, burası eksik" dedikçe "Biz şampiyon takımız, bize takviye gerekmez" cevabı geliyordu Hamza hocadan. Hele ki "Şu Melo işini bir an evvel halledin, Bilal'le olmaz orta saha" diye yalvardıkça Galatasaray sevdalıları sosyal medya mecralarından, Brezilyalı topçuyu kötüler yazılarını yazıyordu basının Galatasaray düşmanları. Inter ve Bursaspor Süper Kupa maçlarında Bilal-Selçuk-Sneijder üçlü orta sahasının Galatasaray'ın "yumuşak karnı" olduğu fikrine Hamza hoca da katılmış olmalı ki maçtan evvel verdiği demeçte "Önde Sneijder, Podolski ve Burak ile oynadığımızda defansif anlamda eksiklik yaşıyoruz. Bu maçta bu şekilde tasarruf gösterdim" diye açıklama getirmişti golcü Burak'ın kulübeye çekilmesine. Maçtan sonra da "Burak'ı ateşlemek için ilk yarı kenarda oturttum" demişti hoca, o da ayrı bir konu... Sorumluluk hocanındı, karar verecek kişi Hamza hocaydı ama biz kadroyu yazmış olsaydık Bilal yerine Melo yazardık hiç tereddüt etmeden. "Olur mu, kampa geç katıldı, hazır değildir" diye itiraz edenleri duyar gibiyim de, profesyonel topçudur Melo, kendine iyi bakar, tatilde de çalışmasını yapar ki kampa geldiğinde yapılan dayanıklılık testlerinde en sağlam oyuncu çıkması boşa değil...Üstelik Rodriguez'den önce katılmıştı takıma Melo, İspanyol topçu maç kadrosundayken, Melo'yu yok saymak neden? Cezalandırmak düşüncesi yatıyorsa hocanın aklında, Sivas fena yakıyordu canımızı, unutamayacağı bir ders verecekti son şampiyona...


"Muslera da insan evladıydı, onun da kötü olacağı günler olacak" derken Sivas maçı değildi tarifini yaptığımız, cumartesi gecesi de güven verdi kalesinde Uruguaylı ama 10. dakikada Aatıf'ın şutu futbolun cilvesiydi, meşin yuvarlağın Muslera'ya bir şakasıydı sanki. Hiç üzülmedik, kızmadık, ahlanmadık bile top filelere gittiğinde, böyle gol yemek de yakışıyor Muslera, ne yakışmıyor ki bu adam gibi adam güleç yüzlü Uruguaylıya... Uzun maç periyodundan sonra geriye düşüyordu Galatasaray ve tabelayı düzeltmek için pek de "yetenekli" gözükmüyordu. Hamza hoca da her 5 dakikada bir oyun içinde Olcan, Yasin, Podolski'nin yerlerini değiştiriyor ama "kıpırdanma" olmuyordu takımda bir türlü. Öte taraftan ev sahibi öne geçmenin de coşkusu ve morali ile kendisine direnç gösteremeyen orta saha rahatça top yapıp, Aatıf'la zorluyordu Sabri'nin kanadını...


Devre dönüşü Sneijder'in sakatlığı nedeniyle oyuna devam edemeyecek oluşu ve yerine Burak'ın girmesiyle birden hareketlendi Galatasaray, oyunu Sivas yarı sahasına yıktı. Sağlı sollu cılız ataklarla beraberlik ararken Galatasaray, rakibin  maç boyunca yaptığı gibi orta sahayı rahat geçip geliştirdiği bir atakta, hakemin verdiği penaltı ile iki farklı geriye düşüverdi. İşler daha da zorlaşıyordu dört yıldızlı şampiyon için, Hamza hoca kenarda bir Rodriguez'i, bir Carole'u oyuna almaya yelteniyor çaresizce, sonra tekrar kulübeye çağırıyordu. İşte o kritik dönüm dakikalarında sahanın iyilerinden Selçuk'un ortasında Burak golcü dokunuşu yapıyor ve farkı bire indiriyordu. Burak'ın oyuna girmesi Podolski'yi de stoperlerin kucağından kurtarınca, Alman topçu da hareketlendi, pozisyonlara girmeye başladı, bir topunu Setkus Musleravari çıkardı ama Telles'in ortasında yaptığı kafa vuruşuna bakmakla yetindi...


Yeni sezonun ilk maçında Galatasaray iyi, bir görüntü vermedi, aslında beklenilen oyunu oynadı, gol ve golleri yine attı ama bu kez kaleyi gole kapatamadı Muslera... Bizim topçular gününde değildi de Barış Şimşek ve ekibi de sınıfı geçemedi bu karşılaşmada. Sivasspor'un ilk golünün ardından Galatasaray'ın Olcan'la attığı gole bayrak kaldıran yardımcı hakem Sivaslı oyuncunun ayağını görmezken, Burak'ın golünde de diğer yardımcı hoca, ofsaytı kaçırmıştı. Onlar hata yapacak da Barış Şimşek bakacak mıydı, o da orta sahada düdük çalmayacağı ikili mücadeleye penaltı kararı veriverdi rahatça... "İlk elin günahı olmaz" derler, bu seferlik böyle olsun da sene içinde umarım aleyhimize çalışmaz hakem düdükleri... Güçlü bir yönetimin varsa, seni hakemler de ezemez de, nerede o yönetim Ünal Aysal'dan sonra...

Bir ders bin nasihatten iyidir, umarım bu puan kaybı yönetime de bir uyarı olur, gerekli takviyeler bir an evvel yapılır, yoksa ne Hamza hoca ne de bu Dursun başkan Mayıs ayını Galatasaray'ın başındayken göremez...


STAT: 4 Eylül
HAKEMLER: Barış Şimşek, Kemal Yılmaz, Serdar Diyadin
MEDİCANA SİVASSPOR: Setkus - Cicinho (Dk.80 Orhan), İbrahim, Ümit, Erkan - Burhan, Adem, Hakan (Dk.68 Yiğit), Mehdi - Aatıf, Batuhan
GALATASARAY: Muslera - Sabri, Chedjou, Hakan Balta, Telles - Olcan (Dk.75 Carole), Bilal, Selçuk, Yasin (Dk.84 Umut) - Sneijder (Dk.46 Burak Yılmaz), Podolski
GOLLER: Dk.10-55(Penaltı) Aatıf (M.Sivasspor)- Dk. 60 Burak Yılmaz, Dk.81 Podolski (Galatasaray)
SARI KARTLAR: Dk.89 Yiğit (M.Sİvasspor) - Dk.50 Yasin Dk.54 Sabri, Dk.90 Carole (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin