18 Şubat 2019 Pazartesi
Kasımpaşa:1-4:Galatasaray
Bir tarafta sezonun ikinci yarısında oynadığı bütün maçları kaybetmiş ve iç sahada kendi taraftarı önünde çıkış arayan Kasımpaşa, diğer tarafta üç gün evvel Ali Sami Yen'de taraftarı önünde Benfica'ya kaybetmekle kalmamış, psikolojik olarak da çökmüş bir Galatasaray... Geçmiş sezonlarda da ev sahibinin Galatasaray'a kendi sahasında yaşattığı hüzünleri de akla getirince maç sonunda skorbordda yazdığı kadar "kolay" bir maç olacağını kim tahmin edebilirdi ki?
Beklenildiği gibi arzulu ve de istekli başladı oyuna Kasımpaşa, taraftarlarından son dört hafta için özür dilercesine oynuyordu başta Trezeguet ve arkadaşları. Galatasaraylılar topa daha çok sahip olan taraftı ama pozisyonları bulan, gol tehlikesi yaratan ev sahibiydi. Önce Trezeguet, İlhan'a savunma arkasına harika bir pas attı ama Kasımpaşalı topçunun vuruşunda Muslera iyi yer kaplamıştı. Sonra Mısırlı topçu kendi orta sahasından aldığı topla Galatasaray'lıları "ipe dizer" gibi çalımlarla ceza sahasına girerken hakeme göre düşürüldü, bize göre kendini yere attı ve kazanılan serbest vuruşla takımını öne geçirdi. "Trezeguet sert ve isabetli vurdu", bu konuşuldu, "Muslera iyi yer tutmadı" da dendi ama barajda olan Belhanda'nın amaçsızca ayağını topa uzatması dikkatlerden kaçtı sanırım. Kaleci kurduğu baraja güvenemezse kime güvenecek?
Galatasaray sanki kalesinde gol görmeyi beklermiş gibi, Kasımpaşa'nın golünden sonra maçın da seyri değişti. Sarı-kırmızılılar özellikle Selçuk'un başlattığı ataklarla baskıyı kurdu ev sahibinin kalesinde. Hafta içi Benfica maçında orta sahanın yapamadığı oyun kurma işini Marcao yapmak zorunda kalmış, Fatih hoca da bu kez N'Diaye ve Fernando'nun yerine Selçuk ve Donk'a görev vermişti. Maç sonunda Feghouli yapmış olduğu hattrick ile belki de bir çoklarına göre maçın yıldızıydı ama bana göre Kasımpaşa-Galatasaray karşılaşmasında "man of the match" Selçuk İnan'dır. Tecrübeli oyuncu eski günlerinden sahneler sergiler gibiydi Kasımpaşa stadında, kısa ve garanti pasları bırakmış, uzun ve rakibin arkasına attığı toplarla pozisyonları başlatırken 8 numara, "şarap gibi" yakıştırmasını da hak etmiyor değildi doğrusu...
Fatih Terim'in kadrodaki bir diğer değişikliği hasta Yuto Nagatomo yerine Emre Taşdemir olmuştu. Devre arasında Bursa'dan gelen genç sol beke güvenmişti hoca Ömer Bayram'ın yerine. "Bursa'da oynamıyor, Bursaspor'un sözleşmesini fesh ettiği adamı niye aldık?" diyenlere sahada kaldığı 60 dakika boyunca gereken cevabı verdi Emre. Sol tarafta ileri geri "arı" gibi çalışkanlığı ile sanki Yuto'yu izler gibiydik, ilk devre Onyekuru'yu bile unutturdu sol kanatta. Ayağının çekip oyundan çıkması ve yerine Ömer'e bırakmasından sonra , Ömer'in "dağa taşa" giden iki amaçsız ortasını da hatırladıkça hocanın Emre tercihine bir kez daha saygı duyuyorum...
Galatasaray soldan Emre ile zorlarken rakip kaleyi, sağ kanattan da Feghouli ve Linnes ile pozisyonlar bulmaktaydı, hatta bunaltmaya başlamıştı ev sahibi savunmayı. İşte o anların birinde kazanılan kornerden dönen topu alan Belhanda, Galatasaray'a geldiğinden beri kendisinden beklenilen "şut atma" işini aklına getirdi ve vurduğu topla takımına beraberliği getirdi. Gol Galatasaray'ı daha da coştururken, Kasımpaşa'lı topçular diğer maçlarda yaptıkları gibi yine "kırıldılar" ve oyuna küstüler. Hal böyle olunca ikinci golü kalelerinde görmeleri kaçınılmazdı, 24. dakikada Feghouli güzel çalımlarla ceza sahasına girdi ve vuruşunda İtalyan kaleci başarılıydı ama dört dakika sonra Belhanda'nın ortasında Feghouli'nin ince dokunuşunda yapacak bir şeyi yoktu.
Galatasaray'da goller Diagne'den beklenirken, Belhanda ve Feghouli havalandırmıştı ağları lakin "king kong"un bu iki golde de dolaylı katkısı yadsınamazdı, hatta Feghouli'nin üçüncü golünde de yardımcı kahramandı Diagne. İlk golde Belhanda topa vurduğunda kalecinin görüşünü engelleyip, son anda topun önünden çekilen Diagne olurken, Feghouli'nin şık golünde ise Kasımpaşa'lı iki stoper Ben Youssef'i ve sol bek Veigneau'yu üzerine çekip, Feghouli'nin altı pasta rahatça topla buluşmasını sağlamıştı...
İkinci yarı Galatasaray'ın rahatladığı üçüncü golün başlangıcında da Diagne kendi yarı sahasının ortasına kadar gelip, topu almış, stoperleri orta sahaya kadar çekmiş, pası Muslera'ya vermiş, onun pasında Donk boş koşu yapan Feghouli'yi iyi görmüştü. Kasımpaşa savunması yine Diagne'ye konsantre olup, göbeği boş bırakınca topu kalelerinden çıkarmak zorunda kalmıştı...
Diagne takım arkadaşlarının attığı gollerde onları dolaylı olarak destekledi ama esas görevini yapsa fena mı olurdu? Önümüzdeki maçlarda ağları da sarsacağını biliyoruz ve bunun için kendisine Gomis'in Rodrigues, Sneijder'in Yasin'de olduğu gibi "gözü kapalı" ne yapacağını bilip iyi anlaşacağı bir partner bulması lazım. Bunun için de takım arkadaşlarıyla çok fazla maçlar ve idmanlar yapıp, doğru partnerin ortaya çıkması lazım, devre arası transferin son anlarında Trezeguet için bu yüzden çok bastırdı Galatasaray ama transfer gerçekleşmedi. Belki gerçek partneri şu an yok ama takım arkadaşları özellikle ilk devre Diagne'yi iki defa savunmanın arkasında topla buluşturdu da iki pozisyonda da savunma kendisinden daha atik davrandı.
İkinci devreye de baskılı başladı Galatasaray, Onyekuru'nun pasında Belhanda vurdu top kornere çıktı ki, Faslı artık şut çekmeye başladı, bu sarı-kırmızılı taraftarlar için iyi, rakipler için kötü haber. Diagne de soyunma odasında hocasından talimat almış olacak, daha hareketli oynamaya başladı, orta sahaya, kanatlara gelip, top alış verişine başladı ve Galatasaray kendisini rahatlatan golü Feghouli ile buldu. Skoru bulmanın rahatlığı ve hafta içi oynanan maçın yorgunluğu birleşince Galatasaraylılar tempoyu düşürdü ve topu rakibe verdi lakin karşı tarafta Trezeguet dışında maçtan ümidi olan oyuncu yok gibiydi.
Rakip Galatasaray kalesine geliyordu, orta yapıyordu, pozisyon arıyordu ve top Muslera'da kaldığında, Uruguaylı bir ümitle kafasını kaldırıp, oyunu hızlı başlatmak için top isteyen arkadaşını arıyor ama hayal kırıklığına uğruyordu, zira boşa çıkan kimseyi göremiyordu. Oysa Garry Rodrigues bu işi çok başarıyla yapıyor, Muslera'nın degajla attığı toplarda rakip yarı sahada pozisyon yaratıyordu ve Galatasaray iki ya da üç pasla golü buluyordu. Dün Muslera'nın başlattığı kontra ile belki gol olmadı ama Galatasaray Belhanda'nın ani çıkışı ile rakibi eksik yakalayıp kontra atak buldu ve "şansının" da yardımı ile Feghouli'nin klas plase vuruşuyla dördüncü golünü atıverdi. Neden mi şans? Belhanda topu sürerken boşta olan Onyekuru'yu atmadı, çok oyalandı ve rakibi faul yaptı kendisine de öyle top Feghouli'ye asist yapan Onyekuru'ya geldi, hakem de avantaj oynatmayıp, pozisyonu kesebilirdi, çalmadı düdüğünü Ali Palabıyık...
Galatasaray golü atınca, hakem Belhanda'ya faul yapan topçuya sarı kart vermeyi unuttu ama Luyindama'nın Kasımpaşa'nın bir atağında rakibine ufak temasına avantaj verip, pozisyon bittiğinde koşa koşa bizim stopere sarıyı verdi... Galatasaray golleri çok temiz atınca, ceza sahasına rakibi pek sokmayınca Ali Palabıyık'ın ön plana çıkacağı sahne olmadı ama o da Galatasaray'lılara gösterdiği sarı kartlarla "çorbada tuzum olsun" demiş oldu. Hangi çorba mı? Galatasaray'ı bu sene şampiyonluktan etmek için kurulan tezgah yok mu, ondan işte... İleriki haftalarda Diagne'ye, Luyindama'ya, Linnes'e, Emre'ye çıkan bu kartların acısını çekmeyiz umarım...
ultrAslan-ÜNİ'yi ilk kurduğumuz günler geldi aklıma Kasımpaşa deplasman tribününde Galatasaray taraftarını seyrederken, çoğunluğu üniversiteli çocuklardan oluşuyordu ve tek tip kırmızı polar giymişler, tek tip atkılar ile görsel şov yapıyorlardı. Eski Açık'ta biz de öyleydik ve o kale arkasını bataklıktan gül bahçesine çevirmiştik. Kırmızı güller gibi değil miydik ? Şimdi bizim bıraktığımız mirasın aynı coşkuyla devam etmesi gurur veriyor. Devam edin çocuklar, devam...
STAT: Recep Tayyip Erdoğan Stadyumu
HAKEMLER: Ali Palabıyık, Sergan Olguncan, Cevdet Kömürcüoğlu, Bahattin Şimşek
VAR HAKEMLERİ: Halil Umut Meler, Volkan Bayarslan
KASIMPAŞA: Scuffet, Ben Youssef, Veysel, Veigneau (Özgür 58’), Popov, Pavelka, Sadiku, Khalili (Tarkan 87’), Koita, İlhan (Heintz 58’), Trezeguet
GALATASARAY: Muslera, Linnes (Mariano 46’), Luyindama, Marcao, Emre (Ömer 60’), Donk, Selçuk, Belhanda (Mitroglou 79’), Feghouli, Onyekuru, Diagne
GOLLER: Trezeguet (13’), Belhanda (22’), Feghouli (28’, 53’, 68’)
SARI KARTLAR: Linnes (12’), Onyekuru (40’), Emre (53’), Pavelka (58’), Sadiku (78’), Luyindama (80’), Khalili (81’), Diagne (88’)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder