22 Aralık 2010 Çarşamba

Gaziantepspor:1-1:Galatasaray


Zamandır her şeyin çaresi, zamanla sarılır yaralar, unutulur acılar... Hagi'nin Galatasaray'ı için de zaman istedik, bekleyelim dedik... "Commandante"nin ruhu işleyecekti takıma, Galatasaray, Galatasaray gibi mücadele edecekti, etmeye de başladı bile...

Bu gece Avrupa'ya gitme yolunda en yakın hedef olarak görülen Türkiye kupasında Galatasaray deplasmanda ligin belki de en formda takımlarından biri olan Gaziantepspor ile karşılaştı ve rakibine sadece tek pozisyon verdi. Evet, ev sahiplerinin en baskın olduğu ilk dakikalardaki defansın yerleşim hatası nedeniyle Popov'la Gaziantepspor'un bulduğu gol dışında Aykut'a top gelmedi... Sakat ve cezalıların fazlalığı sebebiyle, Neill'i ön liberoya çekip, merkez defansı Servet ve Gökhan'ndan oluşturan Hagi, rakibi "bek"lemek görevini de Serkan ve Çağlar'a vermiş ve bu dörtlü maçın ilk "ısınma" dakikaları dışında da mükemmele yakın oynayarak oyunun kilit adamları oldular. Özellikle Çağlar, "tatlı sert" müdahalelerle Popov'u oyundan sildi ki, Ivelin Popov attığı gol dışında sahada gezindi durdu. Bahsettiğimiz oyuncu da "öyle böyle" bir topçu değil zira Bulgaristan'da Dimitar Berbatov'dan sonra yılın en iyi ikinci oyuncusu seçilmişti bir kaç gün evvel ve Antep için bu karşılaşma o kadar önemliydi ki Popov'u ödül törenine yollamadılar bile.

Maçın 6. dakikası yenilen golün ardından Galatasaray oyunun hakimiyetini ele aldı ve maç sonuna kadar da tempoyu istediği gibi arttırdı, istediği gibi azalttı. Gaziantepspor'un geri dörtlüsünün çizgi defansı ceza sahasının çok ilerisinden kurmasından faydalanarak da Pino, Kewell ve sürpriz çıkışlarla Hakan ve Ayhan ile de bolca pozisyonlar buldu ama Kolombiyalının mükemmel şutu dışında bu ataklarda gol şansı yakalayamadı Galatasaray. Bu gibi maçlarda Baros'u ararken, Rijkaard'ın takıma verdiği zarar daha da gözler önüne seriliyor: Golcü namına kim varsa geçen sene yollandı, Nonda, Serkan... Gol ayağı demişken, hafta sonunun golcüsü Anıl Dilaver'i ilk onbirde oynatmayan ve maçın ikinci devresi oyuna dahil eden Hagi, tecrübesini göstermiştir, zira Konya'da attığı gol ile manşetleri süsleyen "çaylak" Anıl'ı Gaziantepspor'un "kurt" stoperleri Emre ve Yalçın'ın kucağına atıp, harcanmasını izin vermedi Rumen hoca. Onları Kewell ve Pino ile hırpalayıp, genç forveti daha rahat bir pozisyonda oyuna aldı, doğrusu da buydu...

İkinci yarı Arda'nın oyuna girmesi Galatasaray'ı daha da hareketlendirdi lakin ikili mücadelelerde kaptanın tam da hazır olmadığı fark edildi ama topla buluştuğu anlarda Arda, yine de kalitesini gösterdi ki devre arasında iyileşip takıma döndüğünde Galatasaray adına yine en büyük silah olacaktır... Zaman dedik ya, en büyük çare diye, sıkıntılar zamanla aşılacak...

Neill'den ön libero, Hakan Balta'dan maestro, Pino'dan merkez santrafor oluşturan teknik heyeti de kutlamadan geçemeyeceğim, sabit fikirliliği bir kenara bırakıp, yokluklardan çareler bulmak onların görevi, bunu da fazlasıyla başarıyorlar... Yürüyedursunlar....


Stadyum: Kamil Ocak
Tarih: 22.12.2010 Saat: 20.15
Hakemler: Bülent Yıldırım, Hakan Atilla Gökbilgin, Hüseyin Fidan 4. Hakem: Faruk Ocak

Galatasaray
Aykut Erçetin - Serkan Kurtuluş, Gökhan Zan, Servet Çetin, Çağlar Birinci - Lucas Neill, Ayhan Akman, Hakan Balta (dk. 46 Arda Turan) - Aydın Yılmaz (75' Anıl Dilaver), Juan Pablo Pino (dk. 61 Serdar Özkan), Harry Kewell.
Yedekler
Ufuk Ceylan, Ali Turan, Arda Turan, Musa Çağıran, Anıl Dilaver, Cumhur Yılmaztürk, Serdar Özkan

Gaziantepspor
Karcemarskars - Emre Güngör, Yalçın Ayhan, El Yasa Süme, Şenol - Serdar Kurtuluş (dk. 62 Orhan Gülle), Zurita (dk. 82 Alper), Murat Ceylan, Olcan Adın - Popov, Julio Cesar (dk. 65 Beto)
Goller:
Dk. 6 Popov (Gaziantepspor) Dk. 12 Juan Pablo Pino (Galatasaray)

Sarı Kartlar:
dk. 14 Lucas Neill, dk. 25 Ayhan Akman, dk. 31 Çağlar Birinci, dk. 54 Gökhan Zan (Galatasaray) dk. 26 Serdar Kurtuluş (Gaziantepspor)

4 yorum:

aksilaz dedi ki...

Dünkü oyun biraz olsun ışık veriyor. Devrearası yapılacak transferler ve gönderilecek oyuncular büyük önem arzediyor.

Birde Misimovic bu takımın aradığı oyuncu aslında. İbricic-Emana gibi oyuncuların peşinden koşmaktansa eldeki değeri kullanmak daha doğru.

Sayhan Efe dedi ki...

Neill Orta saha oynayınca aylar sonra takımımızın orta sahadan çıkabildiğini gördük.Hakan Balta'da Neill'e ayak uydurunca ortaya güzel futbol çıktı.Ben beğendim bu Hagi'nin bu Galatasaray'ını...

kadir fidancı dedi ki...

Rijkaard'ın bu takıma zarar verdiğini söylemek yanlış olur, Rijkaard'ın geldiği ilk sezon fener maçına kadar oynanan avrupai, muazzam güzellikteki futboldan kimse bahsetmiyor, bu sezon başındaki futboldan bahsediliyor, takımdan giden her oyuncuyu rijkaard gönderiyormuş gibi düşünmek yine hata olur, ketia'yı rijkaard ın bıraqktığını düşünebiliyor musunuz? Asıl Hagi'nin yaptığı yanlış değil mi? Forvet arkası Missimovic'in idmanlarda dahi sol açık oynatılması ardından ruhsuzlukla suçlanarak kurban edilmesi ve gönderilecek olması büyük ihtimalle. A dan Z ye Galatasaray yanlış yoldadır. İyi niyet vardır fakat yanlış veya yetersiz karar daha çok vardır bugun Galatasaray'ımızda ne yazık ki. Rijkaard kötü, kaka demek kendini kandırmak olur.

WarBlood dedi ki...

Abi defansif anlamda takımın epey bir toparlandığı doğru.Ancak hücumsal anlamda sıkıntılarımız devam ediyor.Orta sahanın göbeği fazlasıyla defansif,hücuma katkıları çok az.Hal böyle olunca da kanatlar işlemiyor,hücumda çoğalamıyoruz.Eldeki mevcut kadro da bu sorunun halledilebileceğini sanmıyorum.Mutlak suretle çift yönlü bir orta saha oyuncusu lazım.Tabi devre arasında böyle bir oyuncu transfer etmekte kolay değil.Fazlasıyla iyimser bakmışsın,keşke dediklerin olur ama ne yazıkki ben o kadar iyimser olamıyorum...

Blog Widget by LinkWithin