4 Kasım 2018 Pazar

Yeni Malatya:2-0:Galatasaray


Igor Tudor için Galatasaray taraftarının sabrını sınayan son damlaydı geçen sezon kayısı diyarında oynanan Yeni Malatya karşılaşması. Peşi sıra alınan mağlubiyetler ve "ruhsuz" oyun üst üste binince Dursun Özbek yönetimi Fatih Terim'in "yolunu açmak" için yollamışlardı Hırvat teknik adamı... Fatih Terim'in de yüzü gülmedi Malatya'da, deplasman mağlubiyetlerinden birini daha yaşadı Galatasaray ve Fenerbahçe derbisi öncesinde liderliği de Başakşehir takımına kaptırmış oldu...

Şampiyonlar Ligi yorgunu ve sakat oyuncularının bolluğunda Fatih Terim elindeki en iyi onbir ve dizilişle renktaş Malatya karşısına çıktı da, "kabus" devam ediyordu, daha 15. dakikada Belhanda kendini yere bırakıverdi. Kas gerilmesi, tendon zorlanması, akciğerin sönmesinden sonra "baş dönmesi" de sakatlık sebepleri arasında yerini aldı. "Gir içeri, zorla kendini, oyna" dedi hoca da ancak yarım saat dayanabildi Belhanda. Faslı topçudan dolayı "zoraki" değişiklik yapmak durumunda kalan Terim, o ana kadar savunmada iyi bir ikili olan Donk ve Ozan çiftini bozdu, Hollandalının yerine Ahmet Çalık geçti, Donk orta sahaya görevlendirildi. Oyuna yeni girmiş, saha zeminine yeni alışan Ahmet top sürme sevdasın düşünce, kaptırdığı top Galatasaray'ın 1-0 geriye düşmesine vesile oluverdi. Zaten Sadık ve Murat Akça gibi hata yapmaya meyilli savunmacıları zorlayamıyordu Galatasaray, bir de geriye düşmek hiç de istenilen durum değildi.


Yenilen golden sonra ev sahibi iyice kendi sahasına kapanıp, kontra ataklarla ikinci golü bulma arzusu taşırken, o anlardan birinde rakibini kovalayan Mariano'ya sarı kartı çıkarmasın mı Halis Özkahya... Bir hafta sonraki derbi öncesinde sakatların yanına bir de cezalı oyuncu ekleniverdi. VAR sistemi kırmızı kartlara müdahale ediyor, sarı kartlara bakmıyor tamam da, hakemler nasıl maçtan önce sarı görmesi halinde önümüzdeki hafta oynayamayacak oyuncuları kafalarına yazıyor, VAR için de yeni protokol yapıp, bu tür pozisyonlarda da video yardımcı hakemden destek alınmalı. Halis Özkahya'nın "bilinçaltının" yarattığı bu cezayı, neden Galatasaray takımı ve bu işten ekmek yiyen Mariano çeksin ki? Yazık değil mi?

VAR sistemi ve hakemden konu açılmışken, karşılaşmanın ikinci yarısı Malatyalı savunmacının Muğdat'ı "biçtiği" ve hakemin devam ettirdiği pozisyonda top dışarı çıktıktan sonra Halis Özkahya'ya sinyal gitmedi mi, yoksa Halis "bildiğini mi okudu?"... Ya da sarı kartı bulunan Ahmet Ildız'ın N'Diaye'yi yaka paça, formasından ve boynundan çekerek düşürdüğü pozisyonda faul çalan Halis Özkahya hangi gerekçe ile ikinci sarı kartı göstermedi? Önümüzdeki hafta Malatya'yı konuk edecek Alanyaspor'un hakkı yenmiyor mu?


Yukarıda en bariz iki tanesinin örneğini verdiğim pozisyonlarda Halis Özkahya düdüğünü çalmaktan "korkarken", Ozan'ın Adem'e ceza sahasındaki müdahalesinde "cesurca" düdüğünü üflüyordu... Sonrası da ufak çaplı bir tiyatro oyunu sergileniyor, VAR'dan pozisyon incelenmesi bekleme seansi filan hikaye, oradan "pozisyonu sen de incele" uyarısı alsaydı bile Halis, "mahsuscuktan" ekrana gidip, yine penaltı noktasını gösterecekti. Bursaspor maçından sonra Malatya'da da Ozan yine penaltıya sebep olmuştu da, aklımda kalan Muslera'nın Bursa maçında kurtardığı penaltıdan sonra Adem'in vuruşunda da köşeyi doğru tahmin etmesiydi. Ozan Kabak'ın ilk maçı olan Kasımpaşa karşısında da penaltıya sebep verdiğini akıllarına getirenler "Bu çocuk da amma çok penaltı yaptırıyor yahu" gibi "saçma sapan" yorumlarda bulunabiliyorlar. Ortaokul yıllarımdaki Türkçe öğretmenim aklıma geldi, "Yanlış yapmaktan korkmayın çocuklar" diyordu "İş yapan,çalışan,görev yapan herkes yanlış yapar, işi gücü olmayan, hareketsiz halde bir yatakta yatan kişi hata yapmaz da zaten onun yaptığı da başlı başına hatadır" diye devam ediyordu. Ozan Kabak da takımın en genci ve tecrübesizi olmasına rağmen hocasının verdiği görevi sonuna kadar yerine getirmeye çalışıyor, sakatlanıyor ama oyundan çıkmıyor, kötü gidişe isyan ediyor, kabullenmiyor, çabalıyor, mücadele ediyor, hal böyle olunca da hata yapabiliyor... Varsın yapsın... Kabulümuz...


İki farkla geriye düşen Galatasaray, önce farkı indirmek, sonra da beraberlik için daha fazla gitti ev sahibinin kalesine, Muğdat'la Yunus'la Fatih Terim enerji getirmek istedi takıma ve "joker" Donk'u da santrfor bölgesine görevlendirdi bu sefer. "Ben golcüyüm" diyen nicelerine de taş çıkarttı Hollandalı oyuncu, Sadık ve Murat'ın karşısında tek başına hava üstünlüğü kurdu ve o andan itibaren Galatasaray hiç de "iyi" oynamadığı bir maçtan beraberliği, hatta üç puanı koparabilirdi bile... 

Ama olmadı, bir deplasmandan daha puansız dönüldü de İstanbul'da şampiyon gibi karşılandı Fatih Terim ve talebeleri... Kulübün gerçek sahibi olduğunu iddaa eden "bazıları" sosyal medyada topçuyu ve hocayı asarken, o dudak büktükleri ultrAslan gecenin bir yarısı havaalanını meşalelerle aydınlatıp, "Yenilsende yensende" diye bağırıp, "Bir günde kral olmadık, bin günde tahttan inmeyiz" mesajı veriyordu cümle aleme...




STAT: Yeni Malatya
HAKEMLER: Halis Özkahya, Ceyhun Sesigüzel, Hakan Yemişken
YENİ MALATYASPOR: Farnolle, Chebake, Murat Akça, Sadık Çiftpınar, Erkan Kaş, Donald (Dk. 75 Muniru), Murat Yıldırım, Guilherme (Dk. 85 Aleksic), Pereira (Dk. 57 Ahmet Ildız), Adem Büyük, Boutaib
GALATASARAY: Muslera, Linnes (Dk. 56 Muğdat Çelik), Donk, Ozan Kabak, Ömer Bayram, Selçuk İnan, Ndiaye, Mariano, Belhanda (Dk. 30 Ahmet Çalık), Rodrigues, Sinan Gümüş (Dk. 73 Yunus Akgün)
GOLLER: Dk. 35 Doland, Dk. 66 Adem Büyük (Penaltıdan) (Evkur Yeni Malatyaspor)
SARI KARTLAR: Dk. 45+1 Mariano (Galatasaray), Dk. 75 Farnolle, Dk. 78 Ahmet Ildız (Evkur Yeni Malatyaspor)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin