19 Aralık 2019 Perşembe

Galatasaray:2-2:Ankaragücü


Denizlispor maçı...
90+ 4... Gol yedik...
Konyaspor maçı...
90+6... Gol yedik...
Kayserispor maçı...
90+1... Gol yedik...
Yeni Malatyaspor maçı...
90+1... Gol yedik...
Club Brugge maçı...
90+1... Gol yedik...
Tuzlaspor maçı...
90... Gol yedik...

Galatasaray geçen sezon son dakikalarda attığı gollerle kazanılan şampiyonluğun ahını fena halde çekiyor diye düşünürken, cumartesi gecesi de fikstür avantajını değerlendirip "beyaz sayfa" açmak isteyen Fatih Terim ve ekibi, Ankaragücü karşısında "kabus gibi bir 90+ dakikalar oynayıp, hiç yoktan iki puanı çöpe atıverdi... Evet, yukarıdaki istatistiklere bir yenisi daha eklendi:
Ankaragücü maçı...
88... Gol yedik...
90+1... Gol yedik...
Ve umarım bu son olur...

PSG maçı dönüşü Nzonzi'yi kadro dışı bırakıp, futbolculara "sopanın uçununu gösteren" Fatih Terim'in aklında iç sahada Ankaragücü gibi ligin düşmeye aday takımlarından biri karşısında puan kaybı yoktu. Kimin aklında vardı ki? Herkes "kağıt üstünde kolay" gözüken bu maçı kazanıp, rakiplerin puan kaybını bekleyecekti pazar günü... Melo ve Ujfalusi'nin de uzun aradan sonra Sami Yen'e gelmiş olmaları taraftarın coşkusunu daha da arttırmıştı. Özellikle Felipe Melo'nun maç öncesi tanıdık olsun, olmasın bütün Galatasaraylı futbolcuların yanına teker teker gidip, onları "gazlaması" görülmeye değerdi. Sezonun "flaş transferi" Falcao da kadrodaydı... Taraftar başka ne isterdi ki? Geriye bir tek maçı 3 puanla tamamlamak kalmıştı...

Gücünü bilen Ankaragücü teknik direktörü Mustafa Kaplan orta sahada Orgil'i bırakmış, kendi ceza sahası çizgisi üzerine dörtlü ve beşli olmak üzere iki sıra "duvar gibi" bir hat çekmişti. Galatasaraylı futbolcular da bu hattı delmekle uğraşacaktı maç süresince, işleri de pek kolay olmayacaktı. Çok çabaladılar, çok denediler de ilk 45 dakika boyunca Korcan'ın koruduğu kaleye topu sokmayı beceremediler. Savunma hattı "Çin seddi"ydi de maçı yöneten Ali Şansalan da sanki onlara destek olan "dış kuvvet" gibiydi. Feghouli'nin ve Ömer'in sayısız defa güreşçi gibi "el enselerle" düşürülmesine seyirci kalan hakem, Kulusic'in Donk'un formasını yırtarcasına çekmesine de devam diyerek "hakemliğini?!" göstermiş oldu... Buna rağmen Galatasaray Falcao'nun kafa vuruşu ile net bir pozisyonu değerlendiremezken, Ömer'in kaptığı topla çıkılan kontra atakta yine Kolombiyalının şutu son anda araya giren Ankaragücü'lü bir futbolcu tarafından kornere atılmıştı ( İlginçti bu pozisyona da hakem aut verdi ve itiraz eden Babel de sarı kart gördü)


İlk devre aradığı golü bulamayan Galatasaray, ikinci devre kurduğu baskı sonrası 53. dakikada Ömer'in ortasında Feghouli'nin kafasıyla taraftarını sevindiriyordu. Savunma bir kez delinmişti, devamı da gelecekti ama golden sonra özellikle Feghouli'nin başını çektiği ataklarda sarı-kırmızılılar bir türlü farkı açamadılar. Gol gelmeyince, oyunda tempo da düşmeye başladı ve takımlar "bitse de gitsek" havasında harcamaya başladılar dakikaları. İlk devre sakat sakat oynayan Lemina'nın yerine Selçuk, Falcao'nun yerine de Taylan oyuna dahil olurken, Selçuk'un Nagatomo'ya attığı "al da at" pasını Japon topçu cömertçe harcayıverdi bitime 10 dakika kala... Orgil'in de ikinci sarı karttan dolayı oyundan atılmasıyla rakip 10 kişi kalmış, Galatasaray iyice rahatlamıştı. Bir de Taylan'ın düşürülmesi ile kazanılan penaltı gol olmasın mı? İki farklı skor herkesin neşesini getirmişti... Karşılaşmanın ilk devresi biterken yuhlanmaya başlanan Belhanda üstelik Selçuk da sahadayken, yine "cesurca" topu penaltı noktasına dikmiş ve attığı golle taraftarla arasındaki buzları bir nebze eritmişti. İşler iyi gidiyordu, herkes hakemin son düdüğü çalmasını bekliyordu...  Ama kim bilebilirdi ki Marcao hiç gereği yokken rakibi düşürecek ve penaltı yaptıracak, kazanılan 9 metre atışını gole çeviren deplasman ekibi tüm hatlarıyla saldıracak ve Emre Taşdemir'in önce rakibini arkasına kaçırması, sonra da ceza sahasında çalım yemesi ile Kitsiou herkesi bu tatlı rüyadan uyandıracaktı...
Rüya gibi başlayan maç kabus gibi bitmişti...
Herkes öfkeyle suçlayacak birilerini ararken maçtan sonra röportaja birlikte çıkan takımın kaptanlarından Selçuk, Muslera ve Donk "pes etmeyeceklerini, birlik olup sonuna kadar şampiyonluğu kovalayacaklarını" söylüyordu televizyon başındaki taraftara...
Hadi bakalım...
Temizleyin şu kara bulutları...


STAT: Türk Telekom Stadyumu
HAKEMLER: Ali Şansalan, Serkan Ok, Mehmet Kısal, Mert Güzenge
VAR HAKEMLERİ: Serkan Tokat, Ceyhun Sesigüzel
GALATASARAY: Muslera, Mariano, Donk, Marcao, Nagatomo (Emre Taşdemir 86'), Lemina (Selçuk İnan 66'), Ömer Bayram, Belhanda, Feghouli, Babel, Falcao (Taylan 76')
MKE ANKARAGÜCÜ: Korcan, Kitsiou, Pazdan, Alihan, Kulusic, Tiago Pinto, Cebrail (Alper 89'), Sedat (Moke 85'), Faty (Hasan Kaya 78'), İlhan, Orgill  
SARI KART: Faty 9', Babel 32', Orgill 45+1, 72', Kulusic 82', Marcao 86'
KIRMIZI KART: Orgill 72'
GOL: Feghouli 53', Belhanda 83', İlhan Parlak 88', Kitsiou 90+1'

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin