Şampiyonlar Ligi müziği ile başlayıp, Premier Lig orjinli Manchester United'a 2 fark geriden gelip, maçı da kazanacak bir oyundan sonra Pendik'te suni sahaya çıkmak ciddi konsantrasyon gerektirirdi... Okan hoca da bunun farkında olmuş olacak ki, yorgunluk ve sakatlık bir yana, fazlaca forma şansı bulamayan oyuncularına "Alın size şans, gösterin kendinizi" demiş ve onların kişisel hedeflerinden faydalanmayı ummuştu.
Ama ve lakin...
Evdeki hesap çarşıya uymadı, ilk yarı sahada uyur gezer bir Galatasaray vardı. Sağ kanattan ceza sahasına bolca amaçsız orta yapmak dışında pek varlık göstermeyen sarı kırmızılılar, ilk defa Ziyech'in orta şut karışımı vuruşunda topu kaleci Erdem'le buluşturdular. Ve yine en tehlikeli atak da Ziyech'in Maradonavari slalomu sonrası Tete'ye verdiği pasla başladı, Tete bencildi, kalecinin CVsinde kullanacağı bir şut yolladı Erdem'e, oysa Kerem ve İcardi boştu, gol için bekliyordu.
İlk devre tek pozisyon, buçuğu da Kerem'in ortasında Ziyech'in şutunda savunma dönüp, Faslının pasında Icardi'nin altı pas içinde ağır kalması... Başka yok. Ev sahibi ise Kazımcan ile Erencan'ın mücadelesinde bir penaltı beklerken, Vukoviç'in kafası da direkten dönüyordu...
Elini ayağından daha iyi kullanan Kazımcan'ın yerine Barış, Tete'nin yerine de "maestro" Mertens ile ikinci yarıya başlayan Okan Buruk, ilk 45 dakikadaki "mıymıy" oyunu da sonlandırıp, işi sıkıya aldı ve Galatasaray'ın atakları da iki kanattan gelmeye başladı. "Sol bek" Barış'ın hücumu desteklemesi, Boey-Ziyech-Mertens'in sağ kanatta üçgenlerle ceza sahasına dalması muhtemel golün de habercisiydi ki Oliviera-Bakambu değişikliği ile forveti çiftleyen Okan Buruk, değişikliklerin meyvesini yedi: Mertens vurdu, kaleciden seken topu Bakambu kafayla boş kaleye yolladı...
Kaan Ayhan'ın sakatlığı sonrası Nelsson'un stoper partneri Kerem Demirbay oluyor, Mertens "8 numara oynuyor" derken "kapalı savunmalar uzaktan atılan şutlarla delinir" sözünü doğrularcasına Ziyech çok uzaklardan vuruyor, Erdem topu seyredince Galatasaray farkı ikiye çıkarıyordu. Gol jeneriklikti, Ziyech alkışları aldı da rakibe baskı yapıp, topu kapan ve atağı başlatan Bakambu'nun hakkını vermek lazım, golün yarısını ona yazarım ben...
Herhangi bir Anadolu deplasmanında fena halde zorlanacak, hatta belki de puan kaybı yaşayacak Galatasaray şanslıydı, zor bir Avrupa gecesi sonrası İstanbul'un ilçe takımı ve tek taraf tribünü olan bir sahada mücadele etti. Klasik sözdür "Şampiyonluk yolunda kötü oynarken kazanmak hayatidir", Okan Buruk'un takımı bunu başardı, 250 şanslı Galatasaray taraftarı da galibiyeti yerinde seyretti...
Pendiksporlu oyuncuların Filistinli çocukların katledilmesine dikkat çekmek için yüzlerinde kırmızı boya ile çıkması ile gecenin en duygusal anıydı... Futbol asla sadece futbol değildir...
STAT: Pendik
HAKEMLER: Volkan Bayarslan, Süleyman Özay, Aleks Taşçıoğlu
PENDİKSPOR: Erdem Canpolat - Serkan Asan, Berkay Sülüngöz, Welinton, Sequeira, Vukovic, Lusamba, Halil Akbunar (Dk. 83 Thuram), Romero (Dk. 77 Diaby), Gökcan Kaya (Dk. 77 Endri Çekiçi), Erencan Yardımcı
GALATASARAY: Muslera - Boey, Nelsson, Kaan Ayhan (Dk. 78 Kerem Demirbay), Kazımcan Karataş (Dk. 46 Barış Alper Yılmaz), Oliveira (Dk. 64 Bakambu), Torreira, Tete (Dk. 46 Mertens), Ziyech (Dk. 83 Ndombele), Kerem Aktürkoğlu, Icardi
GOLLER: Dk. 69 Bakambu, Dk. 82 Ziyech (Galatasaray)
SARI KARTLAR: Vukovic, Çekiçi (Pendikspor) - Torreira, Oliveira, Boey (Galatasaray)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder