9 Mayıs 2011 Pazartesi

Floransa

Gezme-tozma

1.gün


  • Floransa’nın tam merkezindeki Duomo Katedrali’ne gidin. Katedralin dışında yapının mimarı Brunelleschi’nin, eserine bakarken haliyle heykelini görebilirsiniz.

  • İçerisini gezdikten sonra 8€ karşılığında kubbesinden Floransa’yı izlemek için 464 basamak çıkmaya hazırlanın. Dar koridorlardaki merdivenlerden döne döne çıkarken yarı yolda, kubbenin yarı yüksekliğinde katedralin iç tarafındaki balkonunda kendinizi buluyorsunuz. Buradan hem kubbedeki 7 kat göğü temsil eden motifleri daha yakından inceleyebiliyor hem de katedralin içini de kuşbakışı görebiliyorsunuz.

  • Kubbenin tepesindeki manzaranın kötü yanı Arno nehrinin görülmemesi sebebiyle tam olarak Floransa manzarasına hâkim olamamanız. Aşağı inerken farklı bir yol izlenmesi de olaya ayrı bir güzellik katıyor. İnerken bu sefer kendinizi daha yüksekteki bir iç balkonda buluyorsunuz ve motifleri daha net inceleyebiliyor, hatta yılların tahribatıyla oluşan çatlakların derinliğini görüp bir an önce aşağıya inmek isteyebiliyorsunuz.

  • Duomo’nun hemen karşısındaki Giotto Kulesi’nin de tepesine çıkılabiliyor ama Duomo’dan sonra gerek var mı size kalmış.

  • Duomo’dan sahile doğru yürüyerek Michelangelo’nun Davut heykelinin bir kopyasının bulunduğu Palazzo Vecchio’ya çıkın. Bu heykelin yanı sıra meydanda ve Palazzo Vecchio’nun içerisinde Rönesans zamanını temsil eden birçok heykel ve resim görebilirsiniz. Meydanın batısında, Vacche Reccia tarafından giderseniz deri ürünlerinin satıldığı yerel Pazar var. Bizim buralarda bunların alası var ama yine de gezilip bakılabilir.

  • Buradan Galleria Uffizi’nin avlusundan geçerek sahile çıkın. Galleria Uffizi insanların rezervasyonla yer ayırtarak geldiği Rönesans eserlerinin sergilendiği bir sanat müzesi. Nehir kenarındaki demirlerin asma kilitlerle dolu olduğunu göreceksiniz. Bunlar aşklarını kilitlemek isteyen çiftlerin taktığı kilitler. Çevrede asma kilit satan bir dükkânın bulunmaması (veya biz bulamadık) beni çok şaşırttı, siz en iyisi kendi kilidinizi kendiniz getirin.

  • Arno nehri üzerindeki en eski köprü olan Ponte Vecchio’ya çıkın ve nehrin akışına kendinizi bırakın. Köprü üzerinde mücevherat satan dükkânlar mevcut.

  • Karşı tarafa geçtikten sonra gün batımını yakalamak için Piazzale Michelangelo’ya çıkın. Floransa’nın harbi manzarasını işte buradan görebilirsiniz, tripotunuza yer kapmaya çalışın. Meydanda bulunan basamakların aşağısında canlı müzik çalınıyor, basamaklara oturup akşamüstünün keyfini çıkarabilirsiniz.
2.gün

  • Central Station yakınında, Via S.Antonino sokağında bulunan Mercato Centrale’ye gidin. Burası Barcelona’daki La Boqueria benzeri ayaküstü yemek yerlerinin, baharat dükkânlarının, manavların bulunduğu bir otantik pazar yeri. Ara yollarına gire gire gezin.

  • Eğer sanata meraklıysanız Michalengo’nun Davut heykelinin aslını ve Palazzo Vecchio’daki çoğu eserin aslını görebileceğiniz Via Ricasoli’de bulunan Galeria della Accademia’ya gidebilirsiniz. Buraya da rezervasyon yaptırmanız gerek yoksa kapıda bir saat kadar beklemek durumundasınız.

  • Nehrin kıyısına inip Ponte Vecchio’dan karşıya geçin ve hemen yolun devamındaki Piazza dei Pitti’ye gidin. Burası Floransa tarihinde önemli bir yere sahip olan Medici ailesinin sarayı. 10 € karşılığında sarayın içerisine girin ve Boboli bahçesinin yeşilliklerine kendinizi bırakın. Oldukça bakımlı olan, heykellerle süslenen bahçeyi yürüyün. İlk olarak yukarıya çıktıktan sonra, rampa aşağı inerken sağdaki bir bina içerisinden geçip Bardini bahçelerine çıkın. Renk renk çiçekli Bardini bahçesinin Arno nehrine bakan kısmından da çok şık Duomo ve şehir fotoğrafları çekebilirsiniz.
3.gün

  • Buraya kadar gelmişken araç kiralayarak veya trenle Pisa’ya geçin. Yaklaşık 1 saat uzaklıktaki bu şehrin meşhur yeri Pisa Kulesi ile birlikte katedralinin de bulunduğu Campo di Miracoli.

  • Buraya gelen turistlerin çoğunun fantazisi Pisa Kulesi'ni tutuyormuş gibi fotoğraflar çektirmek. Bunun için öyle ilginç pozlar veriyorlar ki, onları çekmek bazen kuleyi çekmekten daha zevkli oluyor.

  • Altı üstü yamuk bir kule için buraya gelinir mi diye yola çıkmıştım ama çıplak gözle düştü düşecek haldeki kuleyi görmek gerçekten ilgimi çekti. Bana sanki fotoğraflarda gördüğümden daha eğik geldi. Biz gittiğimizde tadilat vardı, kuleye çıkamadık ve temeline de yanaşamadık. Yakından incelemek istediğim gerçekten ilginç bir yapıydı. Sıradan bir Anadolu kasabası büyüklüğündeki bu şehir, sadece bu kule sayesinde ve İtalyanlara has turizm tanıtımıyla hızlı trenin, otobanın geldiği, içerisinde havaalanı dahi bulunan bir merkez olmuş. Reklam gerçekten çok önemli.

  • Burada yapabileceğiniz bir başka aktivite de grup halinde binilebilen bisikletlerle turlamak. 2,4 hatta 6 kişilik olanları bile var.
Yeme-içme

  • Ristorante Leonardo: Duomo yakınlarında yemek yiyebileceğiniz Taksimdeki Bereket Döner kıvamında bir restoran. Yiyeceğinizi kendiniz aldığınız için menü üzerinde yazan İtalyanca yemek isimlerini çözmek zorunda kalmıyorsunuz. Fiyatlar çok uygun, lazanya 4€, meşhur (bildiğin biftek gerçi) Floransa bifteği 5€. Via dei Pecori 11 numara.

  • Festival Del Gelato: Duomo ile Palaza Vecchio arasında mola vermek için ideal yerde. Bol çeşitli dondurmalarında meyve tadını resmen alabiliyorsunuz. Alternatif olarak waffle da mevcut. Via del Corso 75/R.

  • Trattoria Le Mossacce: Duomo yakınında hafif salaş ama güzel bir akşam yemeği yeri. Via del Proconsolo 55 numarada. Ev yapımı şaraplar eşliğinde dana yahni (invaltini della casa) ve makarna yiyebilirsiniz. Tuvaleti dışarıda ve alaturka, Avrupa’da hiç alaturka tuvalet görmediğim için çok ilginç geldi. Kişi başı 1,50€ servis ücreti var.

  • Nerbone: Mercato Centrale içerisinde ev yapımı şarap eşliğinde, ekmek arası yerel usulde hazırlanmış hindi, biftek hatta işkembe yiyebileceğiniz, tatmadan geçmemeniz gereken bir mekân. Tezgâhtaki beyaz uzun saçlı dayı hasta Fiorentinalı, Fatih Terim muhabbetine gelir.

  • Ristorante Il Vegetariano: Şehrin kuzey tarafında kaleye yakın, Via Dele Ruote 30 numara. Otantik bir girişi var, pilavınızı, makarnanızı ve günün yemeğini alıp arkadaki bahçede huzurlu ve sessiz bir biçimde yemeğinizi yiyebilirsiniz.

  • Gelateria Alpina: Kalenin karşısında, Viale Strozzi 12 numara. Dondurmalarında doğal sütün tadını alabiliyorsunuz ayrıca 1€luk kurabiyeleri de dondurmanın yanında iyi gidiyor.
Yatma-kalkma

  • Hotel Tourist House: Central Station’a 3–4 dakika mesafede, önemli yerlere yürüme mesafesinde merkezi bir otel. Otelin sahibi hanım oldukça yardımsever. Lakin, Floransa tarihi bir kent olduğu için çoğu otel gibi burası da eski. Kişi başı 25€’ya yer bulmuştuk.
Püf Noktaları

  • Floransa tam bir turist şehri. Araçların gün içerisinde şehrin merkezine girişi yasak, otobüse, metroya gerek yok (zaten yok), her yer yürüme mesafesinde ve sokaklar genç turist ve öğrenci kaynıyor. Gerçekten çok hoşuma gitti. Bu yönlerini biraz Zaragoza şehrine benzettim. Keşke bizim tarihi yarımadayı da bu duruma getirsek.

  • Floransa akşamları çok keyifli. Nehir kenarında yürüyüşe çıkabileceğiniz gibi; içeceğinizi, dondurmanızı vs. alıp Uffizi’ye veya Palazzo Vecchio’nun bulunduğu meydana giderek bir köşede gençlerin canlı müzikler eşliğindeki danslarına katılabilir, başka köşede bir keman dinletisine eşlik edebilir veya sokak sanatçılarının performanslarını izleyebilirsiniz. Elbette bir akşamınızı Piazzale Michalangelo’dan Floransa’nın akşam fotoğrafını çekmeye ayırın. Hatta sabah güneşin doğuşuna yetişecek şekilde tepeye çıkarsanız, kimseler olmadan dilediğiniz açıdan Floransa’nın gün ağarırkenki fotoğraflarını çekebilirsiniz.

  • Denizde kum Floransa’da sanat müzesi. Hemen her köşede Rönesans zamanlarına ait eserlerin sergilendiği bir müzeye rastlayabilirsiniz.

  • Floransa’da eski tip oteller hem kredi kartı komisyonu ödememek hem de vergiden kaçırmak için pos makinesi arızalı, nakit ödeyin ayağına yatıyor. Siz de bunun karşılığında o zaman ATMden nakit çekmem gerek ama yurtdışında olunca komisyon alıyor diye pazarlık edip, komisyon ücretini toplam otel ücretinden düşebilirsiniz. Vergiler oldukça yüksek olsa gerek, bizim otel %5 indirime razı oldu.

  • Fiorentina, Batistutalı, Rui Costalı zamanlarının çok gerisinde. Biz oradayken formasına reklam dahi bulamadığı için reklamsız bir formasını alabildik. Formaları ve atkıları Duomo’nun hemen karşısındaki spor mağazasında bulabilirsiniz.

  • Benim gibi şehirlerin kalelerine çıkıp, görmeye meraklıysanız Floransa’nın kalesi olan Fortezza Da Basso sergi ve kongre merkezi olarak özelleştirildiği için dışarıdan görülebilip, içerisine girilemiyor.

2 yorum:

kafsinkaf dedi ki...

Süper elinize sağlık :) Böyle yazıları daha sık görmek dileğiyle:)

arda dedi ki...

ahh Floransa ahh, gençliğimin katilisin az mı şeyler yaşadık seninle

Blog Widget by LinkWithin