Sokaktaki adam da özlemiş Şampiyonlar Ligini. Devler Liginin kurulduğundan bu yana yayıncı kuruluşu olan Star TV, Çarşambayı Muhteşem Süleyman'a terk edince, kahvehaneler ve cafeler tıka basa doldu bu gece. Karşılaşmadan 1 saat evvel "mekana" vardığımda dükkanın yarısı doluydu, ortalardan bir sandalye bulabildik kendimize, girişte de Şampiyonlar Ligi tarifesi ücret ödemek durumda kaldık, demek ki esnaf da özlemiş Şampiyonlar Ligini...
İngiltere'de takım peşindeki taraftar da özlemiş Şampiyonlar Ligini. Takım havaalanına indiğinde yapılan meşaleli karşılamadan belliydi, bu geceki tribün ortamı. Gün boyu Manchester sokaklarında İngilizlerin "beyinlerine kazınan" tezahüratlar, maçtan saatler evvel Old Trafford'da yankılanıyordu bile. Öyle bağırdı ki Galatasaray taraftarı, sahayı bırakıp onları seyretti ev sahibi İngiliz taraftarlar. "Dağ başını duman almış"tan tutun, "Haydi haydi haydi Allah aşkına"ya, "Dört sene üst üste şampiyon olduk"la devam ettiler "Re re re ra ra ra"yla kükrediler aslan gibi Düşler Tiyatrosunda. Carrick attı erken dakikalarda takımını öne geçiren golü, İngilizlerin sevinç çığlıklarından çok, bizim çocukların "Cim bom bomum sen çok yaşa"sı yankılandı televizyon ekranlarından dünyanın dört bir ucuna... Yetmedi, galip takımın taraftarı maç biter bitmez terk ederken stadyumu, gurbetçiler bir yandan mağlup olan topçuları alkışlıyor, bir taraftan hala bağırıyordu "Bizim takım buraya, bizim takım buraya" diye...
Fatih Terim de özlemiş Şampiyonlar Ligini. 2000lerde UEFA kupasına giden yolda yaptığı gibi rakibin adından, şanından, şöhretinden "ürkmeden" çıkardı sahaya takımını. Elindeki silahını bilerek, rakibin gücünü göz önüne alarak, forvete Burak ve Umut'u yerleştirip, kanada da Amrabat'ı yazarak, hızlı adamlarla zorlamak isterken Ferguson'un takımını, defansa da Semih'in yanına tecrübeli Cris yerine çabuk Dany'i yerleştirerek "kırmızı şeytanları" durdurmayı hesap etti. İlk dakikada hakem çalsa penaltıyı, daha da rahat işleyecekti hocanın planı ama gözü karardı Wolfgang Stark ve yardımcı hakemlerinin. Yine de yılmadı hoca, yolladı takımını rakibin üstüne, saha içi değişiklikler yaptı, dakikalar geçti, arzu edilen gol gelmedi, forveti arttırdı, Kopenhag'ta yaptığı gibi "Geriye çekilmek yok, saldırın" komutu verdi, hapsetti İngilizleri yarı sahalarına... "Kazanarak olay" yaratacaktı, tabela galibi Manchester diye gösterdi ama bizim kazananımız belliydi zaten...
Galatasaraylı topçular da özlemişler Şampiyonlar Ligini. Ligin vasatı Hamit, sarı-kırmızılı formayla en başarılı maçını oynadı, golünü de "yazacaktı" kale direği geçit vermedi. Keza Semih Kaya daha emeklemeye başladığı yıllarda bu lige adım atan Galatasaray forması altında unutulmayacak maçlarından birini yaşadı. Cris'in gelişiyle "pabucu dama atılacak" denilen Dany, bir gazeteye verdiği röportajda dediği gibi "Esas Şampiyonlar Liginde gösterdi hünerini"... Takım arkadaşları kadar Melo "özlemeyince" Devler Ligini, Selçuk'u da çok yordu, İngilizler de rahat geldi Galatasaray defansına.Ağustos böceği misali yazın menajerine yetkiyi verip, o ülke senin, bu memleket benim tatil yapan Felipe Melo, şimdi hovardalığın acısını yaşıyor, tel tel dökülüyor büyük maçlarda sahada. Kurada Manchester çıktığında Amrabat'tan gol bekledim "dışardaki" maçta, hedefi 12den vuracaktık Faslı'nın ayak içi plasesi az "alttan" gideydi...
Dedik ya hep beraber özlemişiz Şampiyonlar Ligini. Skorbordda mağlup olduğumuz yazarken, gülen gözlerden de anlıyoruz bunu...
Stat: Old Trafford
Hakemler: Wolfgang Stark, Jan-Hendrik Salver, Mike Pickel (Almanya)
Manchester United: De Gea, Rafael, Vidic, Evans, Evra, Valencia, Carrick, Scholes (Dk. 78 Fletcher), Nani, Kagawa (Dk. 84 Welbeck), Robin van Persie (Dk. 80 Hernandez)
Galatasaray: Muslera, Eboue, Dany, Semih Kaya, Hakan Balta, Hamit, Melo (Dk. 79 Aydın), Selçuk, Amrabat (Dk. 62 Emre Çolak), Burak, Umut (Dk. 15 Elmander)
Gol: Dk. 7 Carrick (Manchester United)
Sarı kartlar: Dk. 38 Evra, Dk. 60 Vidic, Dk. 80 Robin van Persie (Manchester United)
5 yorum:
hocam galatasaray 4-3-3 oynayabilir.oynamalıdır.en azından kalitesi yüksek maçlarda.bu sezonki galatasaray iyi sinyaller vermiyor.olumlu gelişmeler yok değil ama bu olumsuzlukları görmememiz anlamına gelmemeli.daha iyisi olması için terimin farklı düşünceleri olmalıdır.saplantı haline gelmemeli 4-4-2.
hamit önemli bir oyuncu.kanat oyuncusu değil.galatasaray defansif açıdan ve orta saha paslaşmalarının akıcılığı yönünden sıkıntı çekiyor.kontrol oyunu oynaması gerektiğinde bunu yapamıyor.oysa 4-3-3 oynasa hem pas akıcılığını hemde kontrol oynunu yapabilecek.maçında bazı zamanlarında ve bazı maçlarda özellikle CL maçlarında kontrol oyunu hep ön plandadır oyun başlangıclarında.real madrid de m.city maçında alonso-essien ve khedira üçlüsünü aynı anda oynattı.
4-3-3 dizilişindeki 11 im
muslera
eboue-semih-dany-hakan
hamit-selçuk-melo
emreç-burak-amrabat
bence bu diziliş hem set hücumunu daha iyi yapar yetenekli ayak sayısı bir fazla(emreç) olduğu için hemde hızlı hücum yapabilir.topa sahip olmak önemli günümüz futbolunda.emre çolak bu açıdan da önemli bir yetenek. defansif açıdan 4-4-2 ye göre çok daha iyi olur bu diziliş.
evet pozisyon bulduk lakin set hücumunu tam olarak yapamadık.uzun toplar attık ve baskı yapıp topu kaptığımız anlarda pozisyona girdik.
böyle bol pozisyon bulmak güzel ama daha az pozisyonda vermemiz gerekiyor.ve kontrol oyununu az çok oynamamız gerekiyor.bunun içinde 4-3-3 dizilişi daha mantıklı geliyor bana
ne kadar topladılar maç ücreti
nerede izlediniz
Gülter cafe...
7 lira...
Biz 15 TL verdik. İlk maç acemiliği:)
eee kimnsede d-smart olmayınca öyle oldu
azericeyi öğrenecez bu gidişle
selçuk topu öktürdü :?!^#
Yorum Gönder