3 Kasım 2012 Cumartesi

İstanbul B.B.:1-3:Galatasaray

Oyun kalitesi olarak vasatı aşamayan karşılaşmada Galatasaray, bu yıl belki de en kritik maçı olan Romanya'daki Cluj kapışması öncesi hiç hazzetmediği Olimpiyat Stadında İstanbul Büyükşehir Belediyespor engelini birbirinden "kaliteli" gollerle geçerek haftayı galibiyetle kapattı ve kafasını tam anlamıyla Çarşamba günkü maça çevirmiş oldu. Fatih Terim'in maç sonu açıklamalarında da değindiği gibi, önündeki maçları düşünmek adına "ekonomik oynamak" durumundaydı takım ve sezon başından beri ilk defa "önde basmadı" Galatasaray. Hal böyle olunca da Carvalhal'ın takımı Muslera'nın kalesine gelir gözüktü ama istatistik kağıdına bakıldığında kaleyi bulan şut hanesinde "sıfır" yazıyordu. 

Fatih Terim bir yandan kontrollü oynayarak gücünü fazla harcamak istemezken, bir yandan da elindeki kadroya uygun bir oyun anlayışı da denemiş oldu dün geceki maçta. Büyükşehir Belediyespor'u kendi üzerine çekip, Selçuk ve Yekta'nın atacağı uzun paslarda Burak, Umut ve Amrabat'ın hızıyla gole gitmeyi de soyunma odasında taktik tahtasına belli ki yazmış kurt hoca, zira ilk fırsatta fişek gibi fırlayan Burak, Umut'a "al da at" asisti yaparak hocasının pek hoş anıları olmadığı Olimpiyatta yüzünü güldürüyordu. İlk fırsatta gol yapan Galatasaray, Eduardo'nun kalesine ikinci gidişinde de Selçuk'un "teknik" dokunuşuyla daha ilk yarıda maçı koparırken, aklıma komplo ve senaryo konusunda uzman olan Türk medyasının bu takımın başında Abdullah Avcı olsaydı yazacakları geliverdi: "Fenerbahçe ve Beşiktaş'ı yenen Avcı, yine Galatasaray'a yattı"

İkinci yarı Galatasaray, kontrollü oyun ile "lakayitliği" karıştırınca, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'u ümitlendiren gol Turgay'ın akıllı aşırtma vuruşuyla geldi lakin dün gece hayalet gibi sahada dolaşan-kendini Cluj deplasmanına sakladığına inandığım- Amrabat'ın yerine oyuna giren Emre'nin ortasında Zayatte kafayı ters vurunca Olimpiyat stadının çilesini bilenler trafiğe takılmamak adına yavaştan stadı terk etmeye başladılar bile. 

Galatasaray, kendisini fazla zorlamadan 3 puanı hanesine yazdırırken, maçın adamı gol atamamasına rağmen Burak Yılmaz oluyordu. Trabzonspor'da oynadığı dönemlerde attığı gollerle takımını taşıyan Burak, mesafe ve yön fark etmeksizin kaleyi gördüğü her yerden her topa vurmayı kendisinde hak görerek bir çok pozisyonu harcıyor, arkadaşlarının emeklerine de yazık ediyordu. Dün gece kaleciyle karşı karşıya pozisyonda bir golcünün tüm ego ve kaprislerinden sıyrılmış bir vaziyette Umut'a yaptığı asist ile bu sene sadece formayı değiştirmekle kalmadığını, karakterinde de farklılıklar olduğunu gösteriyordu. Burak, Umut'a jest yapıp beğeni toplarken, Umut'un ikinci yarı Amrabat'a penaltı noktası cıvarında "bu gol pası da benden sana olsun" dememesi dikkatlerden kaçmadı...


Stat: Atatürk Olimpiyat
Hakemler: Hüseyin Göçek, Cem Satman, Aleks Taşçıoğlu
İstanbul Büyükşehir Belediyespor: Carvalho, Geraldes (Dk. 84 Tevfik Köse), Metin Depe, Zayatte, Ekrem Ekşioğlu, Turgay Bahadır (Dk. 74 Enver Cenk Şahin), Efe İnanç, Holmen, Cihan Haspolatlı, Doka (Dk. 66 Tom Silva), Webo
Galatasaray: Muslera, Eboue, Cris, Dany, Riera, Hamit Altıntop, Yekta Kurtuluş (Dk. 82 Aydın Yılmaz), Selçuk İnan, Amrabat (Dk. 65 Emre Çolak), Umut Bulut (Dk. 70 Melo), Burak Yılmaz
Goller: Dk. 11 Umut Bulut, Dk. 43 Selçuk İnan, Dk. 68 Zayatte (kendi kalesine) (Galatasaray), Dk. 61 Turgay Bahadır (İstanbul Büyükşehir Belediyespor)
Sarı kartlar: Dk. 31 Turgay Bahadır, Dk. 73 Ekrem Ekşioğlu, Dk. 83 Tom Silva (İstanbul Büyükşehir Belediyespor), Dk. 35 Cris, Dk. 38 Hamit Altıntop (Galatasaray)

2 yorum:

Celal Abbas dedi ki...

Bence akşam galatasaray şanslı idi. Cluj maçında galatasaray 4 lük beşlik olursa hiç şaşırmayacağım. Bu skor galatasarayı yanıltacak. galatasarayın Defans organizasyonu bireysel performansa dayalı ,takımsal defans organizasyonu değil.

stopstop dedi ki...

rahat kazandık. fatih hoca ve takımı kutluyorum.

Blog Widget by LinkWithin