Bir hafta boyunca garip bir hava vardı Çatalca'da; güneş bütün haşmetiyle kendini gösterir, sonbahar temkinlilerine ceket-mont attırır ama birden kara bulutlar gökyüzünü kaplar ve bırakın bardaktan boşalmasını, "sürahiden dökülürcesine" yağan yağmur sel korkusu yaşattıktan sonra gökyüzü tekrar açılır ve güneş sahnedeki rolünü yeniden alır. Bugün de Bölgesel Amatörün 10. grup maçında Çatalcaspor, evinde konuk ettiği İstanbul Erkek Lisesinin İstanbulspor Kulübünü 3-2 mağlup ederken, bölgenin havasından pek de farklı bir oyun izletmedi saha kenarındaki takipçilerine.
Yeni transferlerle güçlenmiş kadrosuyla kendi taraftarının önünde oynamanın rahatlığı ile fırtına gibi başladı karşılaşmaya sarı-kırmızılı Çatalcaspor, öyle ki daha dördüncü dakikada kaçıranın kızılcık sopasıyla dövüleceği bir pozisyonda taze Çatalcalı Deniz topu auta attığında "Kim bu uzun çocuk?" sorusu "Beykoz'dan yeni transfer." cevabını bulup, "Peki adı neymiş?" sualine yanıt gelmeye vakit kalmadan 20 numaralı golcü skorborda şık bir dokunuşla adını yazdırıyordu. Seyircinin beklentisi fırtınanın kasırgaya dönmesiydi ama havadaki bulutların aniden dağılması gibi Çatalca defansındaki Burçak ve Oktay sezonun en kötü ilk devresinde tuz-buz olunca sarı-siyahlı İstanbulspor, güneşin parlaması gibi 11. dakikada Gökmen ve ardından Yakup'la öne geçiverdi daha devrenin ortası olmadan. Öne geçmenin avantajıyla maçı yavaşlatan konuk ekibin "oyununa" maçın bayan hakemi de alet olunca hızlı başlayan maç durdukça durdu, tadı tuzu kalmadı ve devreye Çatalcaspor 2-1 geride girdi.
İkinci yarıya Cenk'in yerine Önder'i oyuna alıp, forveti ikileyen Kadir Akbulut, fırtınanın tekrardan Serkan'ın kalesine esmesi amacı gütmüştü 15 dakikalık soyunma odası taktiğini verirken. İlk yarının başında olduğu gibi, yine tüm hatlarıyla bastırdı Çatalcaspor ve yine daha beş dakika olmadan arzuladığı golü buluverdi iki yeni transferin ortaklığı ile. Ceza sahası önünde kazanılan serbest vuruşu Ramazan Balkan sol ayağı ile sahanın en uzunu Deniz Satılmış'ın kafasına "kondurunca" genç golcüye de skorbordu değiştirmek düşüyordu. Beraberlik sonrası rakip kaleyi düşünmeye başlayan İstanbulspor, bir kaç pozisyon bulsa da, bu devre Burçak ve Oktay daha dikkatli olunca, tabelayı değiştiremiyordu. "Dünyanın her yerinde olur, lakin Türkiye ırkçılık olmaz" hipotezini güçlendirircesine, alkış ve coşku içinde son 15 dakikada oyuna dahil olan Nana, Ferhad'ın markajında yokları oynarken, bir kez kurtuldu 3 numaralı sol bekten ve onda da Deniz'i rakip ceza sahasında yalnız bırakıverdi. İlk devrenin henüz başında daha kolayını auta atan Deniz, önündeki topu öyle bir yere vurdu ki, Ümit Aktan'ın meşhur deyimiyle "Değil Serkan, Schmeichel yahut bütün Michaeller gelse çıkaramzdı".
Kaybedilse ya da berabere bitse Çatalcasporluların üzülmesi, sinirlenmesi, kendini hırpalaması gereken bir maçtan son dakikalarda da olsa Çatalca 3 puan alarak, zirve iddiasını sürdürürken, maçın yıldızı da hattrick yapan Deniz Satılmış oluyordu. Bölgesel Lig maratonunu tek forvet Önder ile zor tamamlayacaktı Kadir hoca ve transferin son günü takıma önemli bir takviye yapılmış oldu Beykoz'dan. Deplasman takımının göze batan oyuncusu ise sol bek oynamasına rağmen, savunmada bütün pozisyonlarda yer alan Ferhad oldu. Galatasaray minik takımında kaptanlık yaparken, yaşadığı trafik kazası sonrası annesini kaybeden ve hayatı değişen "minik kaptan"ı Çatalca'da göreceğimiz nereden aklımıza gelirdi ki. Selamlar olsun sana Ferhad, yolun daima açık olsun...
Baştan yazayım, kadınların toplumda erkeklerle eşit haklara sahip olmasından yanayım, futbol da oynasınlar, hakemlik de yapsınlar ama bugünkü orta hakem o kadar berbat bir yönetim gösterdi ki, erkek olsa "dayak yemeden" sahadan çıkamazdı. Maçı tribünden izleyen bir seyirci edasıyla bırakın faul pozisyonlarında düdük çalmayı, yardımcılarının ofsayt bayraklarını ya 3-5 pozisyon sonra gördü ya da umursamadan devam ettirdi oyunu. Bereket ki futbol şansı yanındaydı da goller temiz oldu, ceza sahasında tartışılacak pozisyon meydana gelmedi. Halk arasında "ehliyeti bakkaldan mı aldın?" sorusu sorarlar ya acemi şöförlere, hakemlik kokartını nasıl aldığını merak ettik durduk bu kızcağızın maç boyunca...
4 Kasım 2012 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder