19 Ocak 2014 Pazar

MP Antalyaspor:1-1:Galatasaray


15/01/2014 Çarşamba saat 19.00 Galatasaray-Tokatspor
4 gün sonra
19/01/2014 Pazar günü saat 20.00 MP Antalyaspor-Galatasaray
3 gün sonra
22/01/2014 Çarşamba günü saat 19.00 Elazığspor-Galatasaray
7 gün sonra (Arada lig maçı var)
29/01/2014 Çarşamba günü saat 19.00 Galatasaray-Elazığspor

Böyle bir fikstür yaparsın ve sonra da kulüplerin Türkiye Kupasını neden ciddiye almadığını merak edersin... Bırak kulüpleri, merkez hakem kurulu dahi bu maçlara hazırlık karşılaşması gözüyle bakar ki, daha önce hiç Süper Lig maçı yönetmemiş bir hakemi Antalyaspor-Galatasaray maçına verir. Kayseri bölgesinden diş hekimi Abdülkadir Bitigen bu maça verildiğini öğrendiğinde geceler boyu gözüne uyku girmemiş olmalı ki, müsamereye çıkan ilkokul çocukları gibi heyecanlıydı. İlklerin heyecanı doğaldır da, elinde düdük olduğunu ve maçı yönetmesi gerektiğini unutuverdi, seyretti seyretti seyretti... Emre Güngör "acımasızca" daldı, seyretti, Sneijder cezayı kendisi kesti  tekmeyi yapıştırdı, seyretti, Riera Emrah Başsan'ı "kum çuvalına" döndürdü seyretti, Melo kaleci gibi topu kucakladı seyretti... "Oldu olacak Galatasaray'a bir penaltı çalsın" dedik, Emrah Sneijder'e daldı o fırsatı verdi hakeme, o da ilk süper lig maçında ilk penaltısını çaldı...
Devre oldu, 15 dakika geçti,  bizim dişçi Antalyalıları, Galatasaraylıları, futbolseverleri kah güldürdü, kah küfretti, çünkü Musa Nizam Eboue'yi güreşçi gibi kündelerken  seyretti, Selçuk'a sarı gösterirken kahkaha attırdı...


Böyle "hazırlık maçından da gevşek" bir havada oynanan maçın teknik analizi olur mu? Olsa da manası olur mu? Zaten Mancini de kupayı lige hazırlık gibi görmekte, aklına gelen rotasyonları, teknik taktik uygulamaları cesurca denemekte. İtalyan'ın şimdilerdeki icadı Melo'yu defansa çekmek, eskilerin liberosu gibi oynatmak. Pitbull oralarda da elinden geleni yapıyor, mücadelesini ortaya koyuyor da, bu işin uzun vadede,hele Galatasaray'ın kalesine "adam gibi gelecek" takımlar karşısında  Hagi'nin Lorik Cana'yı stoperde oynatma inadı gibi hüsranla sonuçlanacağını düşünüyorum. Ama yine tuhaftır, bu gece de beraberlik golü Melo ortaya çekilip, takım dörtlü savunmaya geçtiğinde geldi...

Antalya'dan üç puan çıksa, daha iki maç oynandığında kupa işi garantilenecekti, şimdi iki Elazığ maçının kazanılıp, kalan maçları yedeklere bırakmak lazım. Zira, artık telafisi olmayan vakitler ve maçlar geldi...

Galatasaray: Eray İşcan, Emmanuel Eboue, Semih Kaya, Aurelien Chedjou, Albert Riera (Dk.90 Burak Yılmaz), Felipe Melo, Selçuk İnan, Emre Çolak (Dk.88 Ceyhun Gülselam), Wesley Sneijder, Umut Bulut, Didier Drogba (Dk.74 Hakan Balta)
Yedekler:Ufuk Ceylan, Hakan Balta, Aydın Yılmaz, Yekta Kurtuluş, İbrahim Coşkun, Ceyhun Gülselam, Burak Yılmaz
MP Antalyaspor:Hakan Arıkan, Gökçek Vederson, Emre Güngör (Dk.78 Giray Kaçar), Musa Nizam, Koray Arslan, Murat Duruer (Dk.84 Seddar Karaman), Nacho Insa (Dk.69 İbrahim Dağaşan), Emrah Başsan, Uğur İnceman, Eyong Enoh, Lamine Diarra
Yedekler:Saso Fornezzi , Giray Kaçar, Ömer Arslan, Fikret Sevilgen, Zeki Yıldırım, Seddar Karaman, İbrahim Dağaşan
Sarı Kartlar:Dk.60 Uğur İnceman (MP Antalyaspor), Dk.55 Albert Riera, Dk.63 Selçuk İnan (Galatasaray)
Goller:Dk.89 Lamine Diarra (MP Antalyaspor), Dk.43 Selçuk İnan (p) (Galatasaray)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin