25 Mart 2012 Pazar

Galatasaray:1-1:Trabzonspor


"Orta saha ile ilgili hocamızla ciddi çalıştık. Selçuk ve Melo’ya üstünlük sağlarsak, Emre ve Engin’den onlara gelen yardımı kesersek orta sahanın üstünlüğünü alırdık diye konuştuk. Colman ve Alanzino’nın yardımı ile ilk yarıda üstünlüğü ele geçirdik. Maçın temposu da bu şekilde devam etti” diye sıcağı sıcağına 3 cümleyle bu geceki maçın şifresini açıklıyordu Zokora, Lig TV muhabirine.

Geçen hafta oynadığı Fenerbahçe maçı sonrası Play-Off'a lider gitmeyi garantileyen Galatasaray, kalan 3 maçta da toplayabildiği kadar puan alıp, bu yıl icat edilen "mini ligde" rahat olmak arzusundaydı. Rakibi Trabzonspor ise maç öncesi Gençerbirliği'nin puan kaybetmesiyle ilk dördü garantilemiş bir şekilde çıkmıştı Arena'ya. Zokora, Şenol Güneş'in taktik tahtasında gösterdiği gibi, oyun başlar başlamaz "yapışmıştı" Galatasaray'ın "oyun aklı" Selçuk'a. Aslında çok da yabancı değildik Fil Dişili topçunun bu oyununa, Trabzon'un İtalya'da İnter'i devirdiği maçta da Sneijder'e adım attırmamış, maçın yıldızı olmuştu. Zokora'ya, Colman da "oyun zekasıyla" yardım edince, Galatasaray'ın "can damarı" kesilmiş, pozisyon şansı "şişirme" toplara kalmıştı. Elmander'in yokluğunda forma şansı bulan Baros ve partneri Necati de Trabzonsporlu "uzun" stoperler Giray ve Mustafa'nın yakın markajından kurtulamayınca, Fatih Terim'in takımı en "verimsiz" oyunlarından birini çıkarıyordu. Burada Baros'a bir parantez açmakta fayda var, Çek golcü yedek kaldığı günlerde fizik ve form olarak eksiye geçmiş, bu da öz güvenini sarsmış ve  bir golcüde olması gereken ve kendisine de yakışan "bencillik" özelliğini de kaybetmiş. Baros, kaleye vuracağı pozisyonlarda Necati'ye öyle toplar attı ki, "benden çıksın da ne olursa olsun havasındaydı...


Şenol Güneş, bir satranç oyuncusu misali Galatasaray'ı öyle bir çalışmış ki, "nefes alacak alan" bırakmamaya niyetliydi. Orta saha ve forveti kitlemekle kalmayıp, Volkan ve Olcan'ın baskısı ile beklerin de ileri çıkmasına "taş koyunca", müthiş bir orta saha mücadelesi seyrediyordu Arena'da ve televizyon başında bulunanlar...


Maçın hakeminin hatası ve Galatasaray savunmasının dalgınlığı birleşince, Burak Yılmaz, sevdiği pozisyonda Muslera'yı mağlup ederken, Trabzonspor tarihine de geçiyordu. Devreye yenik giren Galatasaray, dönüşte beraberlik için bütün hatlarıyla saldırıya geçince, deplasman takımı da ister istemez savunmaya ağırlık verdi. Özellikle dakikaların ilerlemesi ve rakibin yorulması sonrası Melo ayakta kalıp, Galatasaray adına farkı yaratan futbolcu oluyordu. Brezilyalıyla birlikte, Engin ve Emre de enerjisini maksimumda kullanıp, güçsüz düştüğü dakikalar gelince Fatih Terim, B planını devreye sokuyor, Sabri ve Yiğit Gökoğlan'ı kanatlara alıp, şişirme toplarda asist yapması için Mehmet Batdal'ı sokuyordu Giray'la Mustafa'nın arasına. Hocanın bu değişikliği takımı da kıpırdatıyor, önce Sabri penaltı yaptırıyor, uzatmada da Mehmet galibiyet golünü Tolga'ya nişanlıyordu.
Kötü oynarken kazanmak önemlidir, şampiyonluğu böyle anlarda toplanılan puanlar getirir, Galatasaray da bu gece kazansaydı, Play-Off öncesi avantajını katlayacaktı, zira haftaya Fenerbahçe Trabzon'a gidecek ve muhtemel yenilgi sonrası fark iyice açılacaktı. Sağlık olsun diyelim, "hiçtense" bir puan da iyidir...


Maçın hakemi Cüneyt Çakır'a gelirsek... Ligin en iyi hakemi yakıştırması, Şampiyonlar Ligi ve UEFA'da bolca maç alması neticesinde gereksiz bir öz güvene kapılmış. Maça "cart-curt" sarı kartlarla jet gibi bir giriş yaptı ama sonrasında kelimenin tam manasıyla "çuvalladı". İki takım lehine ve aleyhine de öyle fauller çalmadı ve kartlar çıkarmadı ki, UEFA'dan bir yetkili bu maçı izlese, Cüneyt Hocanın Avrupa Şampiyonasında muhtemelen alacağı görev "güme giderdi." Ama yine de hakkını yemeyelim Cüneyt Çakır'ın, verdiği penaltı ile 4 gün önce aynı bölgede, aynı pozisyonda düdük çalmaktan korkan Kamil Abitoğlu'na da hakemlik dersi verdi...



Stat: Türk Telekom Arena
Hakemler: Cüneyt Çakır, Mustafa Emre Eyisoy, Tarık Ongun Galatasaray: Muslera, Eboue, Semih Kaya, Ujfalusi, Hakan Balta, Engin Baytar (Dk. 74 Mehmet Batdal), Selçuk İnan, Melo, Emre Çolak (Dk. 72 Yiğit Gökoğlan), Necati Ateş (Dk. 69 Sabri Sarıoğlu), Baros
Trabzonspor: Tolga Zengin, Serkan Balcı, Giray Kaçar, Mustafa Yumlu, Celustka, Volkan Şen (Dk. 86 Adrian), Zokora, Alanzinho (Dk. 90+1 Henrique), Colman, Olcan Adın (Dk. 83 Halil Altıntop), Burak Yılmaz
Goller: Dk. 24 Burak Yılmaz (Trabzonspor), Dk. 82 Melo (Penaltıdan) (Galatasaray)
Sarı kartlar: Dk. 11 Engin Baytar, Dk. 14 Eboue, Dk. 26 Emre Çolak (Galatabaray), Dk. 11 Zokora, Dk. 14 Olcan Adın, Dk. 28 Giray Kaçar, Dk. 84 Colman (Trabzonspor)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin