1 Eylül 2009 Salı

Ankaraspor:0-2:Galatasaray


  • Frank Rijkaard ve futbolcularını yakın zamanda bekleyen büyük bir tehlikenin olduğunu ortaya çıkardı Ankara Asaş stadındaki müsabaka... Tabii, bu maçta seyrek gözükse de, Ali Sami Yen Stadında patlamaya hazır bir bomba var... Dün gece maçı izlediğim kafede bunu açık seçik görme şansım oldu... Nedir bu? Her daim fark bekleyen Galatasaray "seyircisi" Ligte ve Avrupa maçlarında 3 küsür gol ortalamasıyla oynayan sarı-kırımızılı futbolculardan artık hep aynı tarife bekleniyor, goller gecikince de Arda dahil herkese ana avrat bol keseden küfürler ediliyor... Sami Yen'de kaybedilecek ilk maçta da yuhlama seslerini duyacak olmamızı garipsemeyelim, zira şu haftalarda maçlara gelen "kişiler" destekten ziyade "moda" olan Rijkaard'lı Galatasaray'ı sineme-tiyatro gibi izlemeye gelmektedirler... Bu yorumdan umarım dün gece Ankara'da takımı destekleyen taraftarlar alınmaz, sözüm onlara değil, zira maç boyunca susmadılar, gol gelmese de destek oldular, bağırdılar, çağırdılar, golü getirttiler...
  • Taraftar ve tribün yorumlarıyla başladık, biraz da takımın tertibine göz atalım. Kelede Arjantinli yer alırken, klasik savunmadan Gökhan'ın yerine Emre monte edilmiş, orta alanda ise "gizli kaptan" Ayhan'ın sakatlığında Mustafa'nın yardımcısı Mehmet Topal olmuştu. Bu maçta "playmaker"lık görevini Elano alırken, bir tarafına Arda, diğer tarafında Keita yerleşmiş, Baros ise en iyi bildiği işi yapmaya görevlendirilmişti. Maça başlar başlamaz Elano'nun "egzantrik" hareketi, bize belki de oyunun gidişatı hakkında ip ucu vermeliydi ama alkışlar ve coşku gözümüzü boyamıştı. Galatasaray, diğer maçlara göre daha az konsantre gözüküyor, futbolculardaki o mücadele ve istek, sanki yerini bir lakayitliğe, bir isteksizliği bırakmış gözüküyordu. Bunda Ankaraspor'lu futbolcuların da kademeli savunma yapmalarının payı yadsınamaz tabii. Galatasaray'dan beklerken golleri sarı formayla sahada bulunan Ankarasporlu topçular daha sık yokluyorlardı Galatasaray'ın kalesini... Gelmedi mi Rijkaard'ın talebeleri Senecky'nin kalesine, hem de nasıl ama bunlar eskiya nazaran daha plansız ataklardı...
  • İkinci devre, daha canlı bir takım beklerken yine "eski tas eski hamam" bir görüntü sergileniyordu Asaş stadında. Ayhan'ın yokluğu takımda hissediliyor, Elano beklenilen performansı sergileyemiyor, Arda kanatta çırpınıyordu. ve dakika 60 olduğunda Nonda ve Kewell sahaya adım atarken, Elano ve Baros kulübeye doğru yol alıyordu. Bu değişiklikler sonrası da Arda oyun kuruculuğa geçerken, Kewell onun kanadını alıyordu. İki dinç oyuncu ile rakibi daha baskı altına alan galatasaray, geçen yıl bolca gördüğüm Kewell gollerinden birini atarken, takımı öne geçiriyor, Nonda ile de skoru belirliyordu...
  • Kısa maç özetinden sonra ayrıntılara dönecek olursak, maç içinde şova yönelik hareketler yapmadığı için pek gözükmeyen Ayhan'ın eksikliği oldukça fazla hissedildi. Mehmet Topal ve Mustafa Sarp, rakibe basmakta pek başarılıydılar ama topu defanstan alıp oyun kurucu bölgesine ulaştırmakta zaafiyetleri bulunmakta...
  • Sabri'yi maç boyunca gereğinden fazla bir dikkatle takip ediyorum, gerçekten bu kadar kötü mü bu topçu diyorum ama ondan daha ruhsuz, daha az koşan ve daha fazla hatan yapan topçuları gördükçe, Sabri'ye karşı her geçen gün artan bu kin ve nefretin sebebini anlayamıyorum. "Sabri'yi eleştirmek=futbol entellektüelliği" gibi bir anlayış yerleşmiş ve yerleşiyor insanların kafasına... Altyapıdan gelmiş bu topçunun, bu kadar az mı kredisi?...
  • Kewell'da yedek kaldığı için bir keyifsizlik mi var yoksa benim hüsnü kuruntum mu? Takımın en profesyonel topçularından birinin böyle davranacağını düşünmüyorum zira...
  • Ankaraspor'lu futbolcular futbolcular onur mücadelesi yaptılar dün gece gerçekten, sanki kendilerini terk eden başkan yardımcılarına bir mesaj yollar gibiydiler. Öte yandan, Beşiktaş'ın yolladığı Aydın, Ankara takımının en başarılı futbolcusuydu, İsmail Köybaşı mı Aydın mı deseniz, Aydın derim...
  • Mor formayı inatla giymeye başladık, hem de içerde dışarda... satılan satılsın da storelardaki mor formaya rağbet bitsin de adam gibi parçalı formalarımızla çıkalım maça...
  • Rijkaard'ın kıyafetiyle bitirecek olursak, hala aynı uğurlu kemer, uğurlu gömlek ve altına t-shirt ile kenardan takımı yönetiyor hoca... Biz de takım kaybeden kadar aynı uğurlu atkıyı takıyoruz, sonra yenisini alıyoruz, Rijkaard da öyle mi yapacak acaba...
Stat: Yenikent ASAŞ
Hakemler: Kuddusi Müftüoğlu, Erhan Sönmez, Mustafa Emre Eyisoy
Ankaraspor: Senecky, Ömer Aysan, Brabec, Baki, Aydın, Tita, Hürriyet, Neca (Dk. 79 Murat Tosun), Adem, Bilal, İlhan Parlak (Dk. 63 Meye)
Galatasaray: Franco, Sabri, Servet, Emre Aşık, Hakan Balta, Keita (Dk. 72 Aydın) Mustafa Sarp, Mehmet Topal, Arda, Elano (Dk. 60 Kewell), Baros (Dk. 60 Nonda)
Goller: Dk. 74 Kewell, Dk. 83 Nonda (Galatasaray)
Sarı Kart: Dk. 38 Brabec (Ankaraspor)

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin