26 Şubat 2008 Salı

Aílton Gonçalves da Silva


Werder Bremen maçlarını izlerken "şişman" bir adamın ayağına top geldiğinde aniden ceza sahasına dalıp, golü "yazdığını" görürdük sürekli. O kadar başarılı oldu ki ceza sahası içinde, Almanya'da yılın topçusu ödülünü alan ilk yabancı seçildi... Daha sonra Schalke'de gollerine devam etti, takımıyla şampiyonluk yarışında son sürat ilerlerken. Bir anda Türkiye'ye geldiğini gördük havaalanı videolarında, inanmazdık gazetelerde çıkan transfer haberlerine. Namı o kadar büyüktü ki, ne yapsa "çok daha iyisini yapabilir" düşüncesi taraftarın Ailton'a karşı "homurdanmasına" zemin hazırlıyordu. Bir de Kleberson'a "Sen git Copa America'da oyna, Dünya Kupasını kaldır, Manchester United forması giy, sonra da Rize'de oyna" sözleri iyice Beşiktaş ile "şişko"nun arasını açtı ve PAF'ta çalıştırıldı bir süre, daha sonra Almanya'da kendisine takım buldu ve veda etti ülkemize. Ordan oraya futbol hayatının "sonbaharını" geçirirken Ailton, geçen günlerde de "kış tatilinden geç dönmesi" nedeniyle Duisburg takımından kovuldu. Şimdi Ukrayna topraklarında kendisine takım aramakla meşgülmüş. Kendisi gibi Beşiktaş'tan mutsuz ve sorunlu ayrılan Kleberson'da şimdi soru sorma sırası : "Sen git Almanya'larda her türlü gol at, Yılın Futbolcusu ol, sonra da bilmediğin diyarlarda 3 kuruşa gol atmaya çalış, ne iş?"

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin