29 Şubat 2008 Cuma

Bir Röportaj ve Getirdikleri...



Hürriyet gazetesinden "acar" bir bayan muhabir gelir Bursa'ya ve tribün liderleriyle röportaj yapmak istediğini söyler, tabii tribünler, hele hele "astık, kestik" lafları dikkat çeker, gazete sattırır. .. Roportaja ciddi havada başlayan tribün liderleri bakarlar ki her söylediklerini ağzı daha da açılarak dinleyen "gazeteci kızımız", Selim ile Duka başlarlar makaraya, sardıkça sararlar hatunu... Ve sonrasında bütün söyledikleri araştırılmadan, başka kaynaklardan doğrulatılmadan gazetenin Pazar Günü ekinde yayınlanır. Haber o kadar araştırılmadan yayınlanmıştır ki, röportajın başını okumak dahi yetmektedir, özensiz hazırlandığını anlamamıza:
Bursaspor’un Texas’ı, İstanbul takımlarının Ultraaslan, Çarşı ve Genç Fenerbahçeliler gibi ateşli taraftarlarından...
Bu haberin üzerine, "Texas tribün lideri S.K. ve Supporters adlı tribünün lideri M.U. bir gazeteye verdiği demeçte polisleri aşağılayıcı, taraftarları tahrik edici ve taraftarlar arası husumete ve suça teşvik ettiği tespit edildiğinden 39 bin 486 YTL idari para cezası ve 6 ay Bursaspor müsabakalarından men cezası ile cezalandırılması uygun görülmüştür" diye emniyetten yapılan açıklama ile stada girememe cezası alırlar. Röportajı yapan kıza ise 13 bin YTL para cezası gelir ama daha sonra bu ceza kaldırılır... İşte sözkonusu röportaj:
Bursaspor’un Texas’ı, İstanbul takımlarının Ultraaslan, Çarşı ve Genç Fenerbahçeliler gibi ateşli taraftarlarından sonra, Türkiye’de adından en çok sözettiren tek Anadolu tribünü. Vukuatlarını alt alta okuduğunuzda, holiganizmin resmini de çekmiş oluyorsunuz. En son geçtiğimiz hafta Galatasaraylı taraftarların otobüslerini taşlamaları ve otobüslerin kaza yapmasına sebep olmalarıyla konu oldular. Taraftar bıçaklamaktan, futbolcu ve teknik direktör dövmeye, yolda karşılarına çıkan bir eşeği öldürüp yanına Bursaspor bayrağı dikmekten, karşılaştıkları PKK sempatizanlarını taş yağmuruna tutmaya kadar karışmadıkları olay yok. "Futbol için ölmek, öldürmek çok vahşi değil mi" diye sorduğumda, "Bizden biri ölürse şehit olur, karşı taraftan ölürse allah günahlarını affetsin" diyecek kadar fanatikler. "Emanetsiz deplasmana gitmeyiz" derken, döner bıçağı, satır, pompalı tüfekten bahsediyorlar. Ama yanlış anlamayacakmışız, Bursa’nın meşhur döner bıçaklarını tanıtmak için yanlarında taşıyorlarmış! Zaten o kadar da vahşi değillermiş, vücudun üst tarafına vurmaz öldürücü yara verdirmez, belden aşağı vururlarmış! Hatta küçük deplasmanlarda, makara olsun diye döner bıçağının tersiyle saldırırlarmış. Her seferinde o kadar döner bıçağını, satırı nereden bulduklarını, ne kadar para harcadıklarını sorduğumda beni dumura uğratan cevabı veriyorlar: "Aramızda bıçak imalatçısı olanlar var, bazen de kafa kıyak olduğunda cam patlatıyoruz." Bursaspor’un kale arkası tribünü onlardan soruluyor. Sayıları 6 bin civarında. Holiganlık dışında müthiş tribün şovlarıyla da adlarından söz ettiriyorlar. Söylediklerine göre 2000 yılından sonra uslanmışlar. 5 yıl önce Texas, içlerindeki bazı anlaşmazlıklar yüzünden Texas ve Texas Supporters Club olarak ikiye ayrılmış. Ama bölünmüş olsalar da hep beraber kale arkasında Bursspor’un yanındalar ve birbirlerine laf söyletmiyorlar.
TRİBÜN LİDERLERİ ANLATTI

Texas’ın birkaç kez cezaevine girip çıkmış ve "Cezaevi günlerim ve hacılık hariç 22 yıldır tribündeyim" diyen tribün lideri Selim Kurtulan(38) ile kendilerini daha ılımlı Texas’lılar olarak tanımlayan Texas Supporters Club’ın 16 yıldır kesintisiz maçlara giden tribün lideri Mesut Ulusoy(28) spor dünyasının korkulu rüyası Texas’ı, en fanatik ruh halleriyle anlattılar.

TEXAS TRİBÜN LİDERİ SELİM KURTULAN
Ekmek mayasız maç küfürsüz olmaz Ben dahil 83 arkadaşımız olaylar yüzünden, Türkiye’nin neresinde olay çıkardıysak orada yatıp, çıktık. Üçer kez altı aylık stada girmeme cezası aldım, ama her seferinde yine stada girdim. Deplasmana gittiğimizde emanetleri öyle bir saklarız ki, polis bulamaz. Bir Trabzon deplasmanında 20 polis otobüsümüzü aradı telsizle birbirlerine "Temiz" diye haber verdiler. Daha önce Bursa’da çalışan bir polis Trabzon’da göreve başlamıştı. Beni görünce, "Selim, delikanlı gibi söyle otobüste emanet var mı" diye sordu. Delikanlı gibi cevaplarsam emanetleri almayacaksınız ama dedim, tamam dedi. Biz otobüse bir bindik 100’e yakın emanetle indik. Otobüsü arayan 20 polis şok oldu. Geçtiğimiz yıl Trabzon’da efendi gibi maç izliyoruz, elime bir demir parçası geldi, elimde iz oldu. Şimdi onlar buraya gelecekler, onları polis mi, jandarma mı, allah mı korur artık bilemem. Biz Trabzon’dan dönerken camlarımız kırılmış, içeri yağmur dolmuş vaziyette Bursa’ya döndüğümüzde ben tribünün gençlerinde, Trabzon bizim dostumuz kardeşim, nasıl diyeyim? Ama biz herşeye rağmen olaylar soğusun istiyoruz.
TEKNİK DİREKTÖRÜN GİTMESİ GEREKİYORDU, DÖVDÜK GİTTİ
Arkadaşlar sürekli olay çıkartıp içerde misafir olunca, işlerinden de oluyorlar. Meselá Şarap Necmi, 11 iş yerinden atıldıktan sonra nihayet Bursaspor’da bir iş buldu da rahatladı. Bir maçta Selçuk Dereli’ye saldırmak için sahaya indim ama sonra saldırmaktan vazgeçip sadece küfrettim. Polisler beni apar topar alıp, çete kurmaktan DGM’ye çıkardılar. 47 gün yattım çıktım. Bu cezalarla bizi yıldıramazlar. Ekmek mayasız, maç küfürsüz olmaz. Küfür yoksa, taş yoksa, kavga yoksa, o zaman herkes tiyatroya, parka gitsin. Ne işim var benim maçta. Hem 10 lira vereceğim, hem hiçbir şey yapmayıp öküzün trene baktığı gibi bakacağım. Burada bir emniyet müdürüne dedim ki, "Abicim tuttuğun takım gol kaçırdığında küfür etmiyor musun?" "Ediyorum" dedi. Bak abicim, hiç farkımız yok, siz solo söylüyorsunuz biz koro söylüyoruz, dedim. Tutturmuşlar, bunlar eğitimsiz diye. Kardeşim biz eğitimsiziz de, CHP kongresinde sandalyeleri havada uçuranlar, eğitimli mi? Bu ülkenin başbakanı bile küfür ediyor. Küfür bizim genimizde var, küfür etmeyen Türk olamaz. Taraftara bilet, otobüs verilmeyecek diyorlar. Bunların hepsi lafta. Bütün kulüpler taraftarına bunu yapar. Bursaspor’un menfaati varsa taraftar seve seve kullandırtır kendini. Bizde Berger diye bir hoca vardı. 2,5 trilyona imza atmış ama adam kötü, gitmesi lazım. Tutturmuş paramı almadan gitmem, diye. Yönetici telefon açıp, "Abicim biraz dövseniz" dedi. Markette yakaladık dövdük, tuvalette yakaladık dövdük, evinin önünde bekledik dövdük. Sonunda gitti. İcabında futbolcuları da döveriz. Piontek elimizden çok futbolcu kurtardı. Oynamayan iki futbolcuyu dövmeye gittik. "Abi söz bu haftadan sonra iyi oynayacağız" dediler. Adamlar yedi maç üst üste maç aldılar, dövmedik. Bizim arkadaşlar insaflıdır. Ellerinde döner bıçağı olsa da aman dileyene vurmazlar. İstanbul’a nazire Yedi tepen bir dağ etmez Siz üçsünüz biz tekiz farketmez Siz Bizansken biz Osmanlıydık Tarih hiç yalan söylemez
TEXAS SUPPORTERS CLUB TRİBÜN LİDERİ MESUT ULUSOY
Futbolcuları biraz elledik yoksa ikinci ligde kalacaktık Texas, Bursaspor kurulduğundan beri var olan bir tribün. Eskiden çok vukuatlıydık ama son 10 yıldır pek olay yaşanmıyor. O zamanlar deliydik ama şimdi taraftarız. Biz Texas’tan ayrılıp Supporters Club olduk. Çünkü Texas Bursaspor’u ekmek kapısı olarak görmeye başlamıştı. Yöneticiler taraftara para verip, şu futbolcu lehine bağır, diyordu. Biz bunlardan rahatsız olduğumuz için gruptan ayrıldık. Ama neticede hepimiz Bursaspor için canımızı veririz, birbirimizi hep koruruz. Son Galatasaray maçından önce polis beni arayıp, "Mesut Galatasaraylılar burada gezmek istiyorlar, çocukları salayım mı, olay çıkarmayacaksınız değil mi" dedi, bende "Gezsinler abi, ama parkın dışına çıkarlarsa garanti veremem" dedim. Artık kimse kavga peşinde değil, konsere gelir gibi gelip eğlenip gidiliyor. Ama Beşiktaş bizim iki yıl, ikinci kümede kalmamıza sebep olduğu için Çarşı grubu Bursa’ya giremez, girse de çıkamaz. Biz Texas Supporters olarak 3 bin kişiyiz. Bunların arasında abi konumunda 100 arkadaşımız vardır, bizim tribünün yaptığı herşeyden onlar sorumludur. O 100 kişiyi polis de, yöneticiler de, taraftar da, gazeteciler de bilir zaten.
SESİMİZ İÇİN ÇİĞ YUMURTA DEĞİL, ÇİĞ BİRA İÇİYORUZ
90 dakika durmadan tezahürat yaparız. Yanımızda bağırmadan oturan varsa, "Abicim sen şöyle bir çekil bakalım" diye biraz dürteriz. Ses tellerimize bir şey olmasın diye çiğ yumurta yerine çiğ bira içiyoruz. Futbolculara "Aslanlar gibi oynayın, yenilseniz de problem değil" deriz. Bir ara ikinci ligdeyken futbolcular fazla rahata kavuşmuşlardı. Biraz ellemeye başladık, toparladı arkadaşlar kendilerini. Ellemeye mecburduk yoksa ikingi ligde kalacaktık. Biz geçen yıl Beşiktaş maçına gidemedik, polis İstanbul’a girmeyelim diye her yerde bizi durdurdu ama en azından köprüye kadar gelip ismimizi yazıp geri döndük. İki yıl ikinci ligde kaldıktan sonra, geçen yıl Beşiktaş’la ilk maçta galibiyet bizim için şarttı. Allahtan maçı aldık, alamayıp yenilseydik maçı bitirmeyecektik. Karar vermiştik 80. dakikada 10 bin kişi stada girecek olay çıkaracaktık. Şimdi Kasım’da Beşiktaşla maçımız var. Çarşı pazardaki arkadaşları bekliyoruz, gelsinler. Ama gelmeden ana babalarıyla bir helalleşsinler, abdest alsınlar. Futbolcu sakatlanır maça gitmez ama bizde sakatlık yoktur, içerde dışarda her maça gideriz. Her deplasmana emanetlerle gideriz. Emniyetin "Kavga çıkmayacak" demesiyle olmaz, biz kavga çıkmaması için arkadaşları ikna ederiz. Maça maç seyretmek için değil, sırf bizim yaptığımız tribün şovlarını seyretmek için gelenler var. 20 bin kişi kaşkolları açıyoruz, sonra tişörtler çıkıyor, sonra hızımızı alamazsak ayakkabılar da çıkıyor. Ama bizim ayakkabılar biraz kaliteydi, diğerleri altı delik köseleleri çıkarınca olmadı tabii. Bir de ayaklar kokunca bir daha ayakkabı çıkarmadık. Kızlara "Bizden size hayır yok" mesajı Sen uyu ben deplasmana kaçayım Yollarda sigara sarayım Sevgilim bu gece bekleme beni, Aşkımdan önce gelir Bursa sevgisi
VUKUAT ÇETELESİ
1993’te Aydınspor maçına 100 otobüs giderken önleri kesilip taş yağmuruna tutulduklarında, otobüslerini durdurup karşılık verdiklerinde Aydınsporlu taraftarlar kaçmak zorunda kaldı. Hızlarına alamayan Texaslılar, şehri dağıtmak üzere yürüyüşe geçtiklerinde, jandarmanın yolu kestiğini haber alıp, yan yola saptılar ve karşılarına çıkan sanayi sitesini yerle bir ettiler. Bu da yetmedi, yoldan geçen bir eşeği öldürüp, yanına da Bursaspor bayrağı diktiler. 1993’te İnönü’de Çarşı grubuyla birbirlerine girdiklerinde, Beşiktaşlı bir taraftarı ağır yaraladılar. Her Beşiktaş deplasmanında Çarşı’yla kavgaları Allah’ın emri zaten. Geçtiğmiz yıl, kardeş takım dedikleri Ankaragücü maçından dönerken, Bozöyük civarında yolu kapamış eylem yapan PKK semtizanlarını görünce otobüslerini durdurup onlarla çatıştılar. Olaylardan sonra açıklama yapan Texaslılar, "Dua etsinler kardeş takımımız Ankara maçından dönüyorduk, yanımızda hiç emanet yoktu, yoksa hepsini öldürürdük" dediler. Sonra da Ankaragüçlü arkadaşlarıyla, marşlar eşliğinde 5 bin kişilik konvoyla Anıtkabir’e yürüdüler.

En sevdikleri yorumcu:Ali Sami Alkış

En nefret ettikleri yorumcu:Erman Toroğlu

En alerjisi oldukları hakem:Selçuk Dereli

En sevdikleri hakem:Bülent Demirlek

En sevdikleri taraftar:Ankaragücü

En nefret ettikleri taraftar:Beşiktaş

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin