12 Eylül 2010 Pazar

Tanrı bizim almamızı istiyor... Türkiye:83 - Sırbistan: 82


CIMBIZLI ŞİİR
Ne atom bombası
Ne Londra Konferansı;
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya!
Orhan Veli…

Benim en sevdiğim şairdir kendisi. Vermek istediği mesajdan da anlaşılacağı gibi de 1940’larda yaşanan olaylar üzerine Usta’nın en çarpıcı şiirlerinden biridir. Ülkenin halini, vaziyetini, bilmem neyini, aslında her şeyini anlatan 5 tane satırdan oluşuyor gördüğünüz gibi. Malumunuz bugün “12 EYLÜL…” Gün itibari ile de pek bulaşmak istemediğim, bulaşmaktan da nefret ettiğim bir güne uyanmışken içimi yukarıdaki şiir kapladı daha yatakta, sabahın mahmurluğu üzerimdeyken. Bana göne bugünün özeti bu şiir; ancak şiirin derinlerine inmediğinizde, yüzeysel baktığınızda gördüğünüz bir şey var ki onu da yaşatanlara helal olsun.Yani 12 dev yüreğe... Bize dünyanın umurumuzda olmaması gerektiğini hatırlattıkları ve şu pis ve köhne ortamda bir kardelen gibi ortaya çıkıp gündemi değiştirdikleri için helal olsun. Bizim için 12 Eylül’ü referandum değil de “coşku günü” olarak yaşattıkları için. Son saniyeye kadar maçı ayakta izletip, kalbimizi sıkıştırsalar da sonunda bizi sokaklara döküp 12 dev adam şarkılarını söylettikleri için helal olsun. Her ne kadar daha günün ilk programlarına başbakan oyunu şurada kullandı, muhalefet lideri burada tarzı söylemlerle başlayan basın-yayın organlarına rağmen, o kendi çapında lider geçinen şahsiyetleri-her ne kadar istemesek de-salonlara getirttikleri için helal olsun. Elinize, yüreğinize, gönlünüze aklınıza, inancınıza sağlık. Ve daha aklıma gelmeyen ama bu uğurda ortaya koyduğunuz her şey için teşekkür etme zamanı. Bu yazı aylardır berbat söylemler içinde olan, sürekli acayip tartışmalar içinde bulunan, her fırsatta güzel ülkeme bir darbe daha vuran sözde şahsiyetleri bir kez daha ön plana çıkarmak için yazılmadı tabi ki. Benim 12 dev yüreğim için, 12 dev adamla gurur duyan bu yazıyı okuyan insanlar için yazıldı. O yüzden sizlere günün anlam ve önemini belirten sözü, facebook’daki sayfasına koyduğu fotoğrafın altındaki iletisinde paylaşan sevgili lise öğretmenim, sayın Mehmet Bademli söylesin :“Şu boktan siyasi ortamda seviyesizliğimizin çamuruna bulaşmayan ne sanatçı, ne siyasetçi, ne fikir(!) insanı kaldı. Bir Karadağlı'nın fotoğrafıdır beni mutlu eden. Önünde saygıyla eğiliyorum büyük koç!”
Önünde saygıla eğiliyoruz 12 dev Yürek...

Sayın Bademli’nin bahsettiği tabi ki Tanjevic. Çok eleştirdik, çok yorduk kendisini. O da bizi yordu. Hatta blogu takip edenler Dünya şampiyonası öncesi 2010 hazırlanmak uğruna heba ettiği turnuvalardan dolayı yazdığım yazıda kendisine ne kadar kızdığımı da bilirler. Ancak o zamanın yanlışları, bugünün doğrularını götürmüyor. Çünkü ortada bütün her şeyi silip süpüren, her şeyi gölgede bırakan(inşallah bu seviyesiz referandum ortamını da) bir başarının mimarlarından kendisi. Atasözlerimizle her zaman övünürüm. Bugünün atasözü tahmin ettiğiniz gibi “Yiğidi öldür, hakkını ver.” Öncelikle kendisine bu başarıdaki payı yüzünden sonsuz tebrikler. Kendisi kurtluğunu, bir başka kurt hoca olan Sırbistan antrenörü Ivkovic karşısında fazlasıyla gösterdi. Maç sonunda o kadar rahat ve o kadar sakin bir tavrı vardı ki son hücum için bir oyun bile çizmedi. Anlattı ve dedi ki: “verin Hido’ya topu belirlesin kaderimizi” Çünkü oyuncuları gibi o da biliyordu bu maçı bir şekilde kazanacağımızı. Öyle olağanüstü katlara, perdelemelere, mantığı zorlayan oyunlara gerek yoktu. Atan olmadı da maçın son 5 dakikasına 10 sayı sığdıran, sonçeyreğe ayrıca 3 asist ve 3 top çalma ekleyen, turnuvanın en iyi oyun kurucusu olarak gösterilen Teodeosiç’e adeta yıllarca unutamayacağı bir ders veren Kerem Tunçeri oldu. Evet bakıldığında Teodosiç 13 sayı ve 11 asist ile oynadı ve son bölüme kadar muazzam bir iş çıkardı. Hanesinde yazan 11 sayı pasına biz takım olarak yetişemedik belki de (takım halinde 10 asistimiz var). Ancak son bölümde nasıl bir takım olduğumuzu ve birlikte hareket ettiğimizde neleri başarabileceğimizi bir kez daha gösterdik. Kimliğimizi sadece 5 dakika ortaya koymamız, bize final kapısını açtı. Kerem’in açtığı kapıdan, bizden önce geçmek için son bir hamle yapan Sırp takımına Semih dur dedi, 2008’deki Avrupa Futbol Şampiyonası'nda çeyrek finalde Hırvatistan maçında, son saniyede golü atan adaşı ve numaradaşı Semih Şentürk’ü anımsatırcasına. Şansızlıklar ve hayal kırıklıklarıyla dolu spor tarihimizde yepyeni bir destan yazıldı dün akşam. Yaşayanlara ve yaşatanlara can-ı gönülden helal olsun.

Dün bana göre turnuvanın en iyi takımını yendik. Onlar belki de gençliklerinin kurbanı oldular ancak bu onların en iyi takım olduğunu ve bu genç kadronun önünün çok açık olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Biz çok kötü oynadığımız, çok kötü savunma yaptığımız bir maçı bile kazanmasını bildik. Bizim eksiğimiz hep bu yönde olmuştu yıllardır. Turnuva yolunda daha önce kazandığımız 8 maçta hep kovalanan taraf olmuştuk. Almamız gereken bir ders kalmıştı. O da kovalamak ve yıllardır en çok sıkıntı çektiğimiz yönümüz olan en kritik anları oynamak. Onu da dün gösterdik. Artık gösterecek tek bir şeyimiz kaldı. Amerika’yı yenebilecek tek takım olmamız. Bu da bizim için çok önemli değil. Turnuvanın en iyi takımını yenmek mükemmel bir şey. Altın madalya ise paha biçilemez. Bu bağlamda bu başarıda emeği geçen herkese teşekkür etme zamanıdır. Bizim aklımızda ne “referandum bombası” ne de “sözde liderlerin konferansları olsun.” Bir elimizde Bayrak, üzerimizde üzerimizde forma… “Umurumuzda mı olur dünya…”

İlgilenenler için:
SALON: Sinan Erdem Spor Salonu
HAKEMLER: Jose Anibal Carrion – Pablo Alberto Estevez – Reynaldo Sanchez Mercedes

SIRBİSTAN (82): Milos Teodosic 13 (6 ribaund- 11 asist), Milenko Tepic 5 (3 ribaund), Aleksandar Rasic 2 (2 asist), Nemanja Bjelica 2 (1 ribaund), Stefan Markovic 2 (2 ribaund), Dusko Savovic 15 (1 asist), Marko Keselj 18 (7 ribaund), Nenad Krstic 15 (7 ribaund- 1 asist), Kosta Perovic 2 (5 ribaund), Novica Velickovic 8 (2 ribaund), Milan Macvan

TÜRKİYE (83): Sinan Güler 3 (2 ribaund- 1 asist), Ömer Onan 14 (4 ribaund), Ersan İlyasova 6 (4 ribaund), Semih Erden 9 (3 ribaund- 2 asist), Kerem Tunçeri 12 (3 ribaund- 5 asist), Kerem Gönlüm 6 (4 ribaund), Ender Arslan 12 (1 asist), Ömer Aşık 5 (7 ribaund- 1 asist), Hidayet Türkoğlu 16 (2 ribaund)

1.PERİYOT: 20-17
2.PERİYOT: 22-18
3.PERİYOT: 21-25
4.PERİYOT: 19-23

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin