3 Eylül 2010 Cuma

Türkiye:87 - Çin:40, İkinci Turda Rakibimiz Fransa


Dünkü maç için söylenecek çok söz yok. Her iki takım da maç öncesinde 2.tura kalmayı garantilemişken, rotasyonda daha az şans bulan oyuncularına yer vermek istedi doğal olarak. O çerçevede gelişen maçın sonucu 87-40 gibi bir fark oldu. Basketbol adına anlatacak bir şey yok. Turnuva içinde bir hazırlık karşılaşması kimliği ve havası vardı sanki sahada. Ben bizim takım biraz rahat oynar, rahat da kazanır diye bekliyordum ki o bizim dillere destan savunmamız böyle bir maçta da sahadaki yerini almış oldu. Porto riko maçında rehavetten dolayı savunma yapmakta zorlandığımızı yazmıştım. Bugün de rahatlık sanırım daha bir gaz verdi takımımıza. Cidden bunu adlandıracak sözcük bulamıyorum. Sonuçta beşte beş yaparak gurubu lider tamamladık ve müthiş bir özgüvenle İstanbul uçağında yerimizi aldık. Artık maçlar İstanbul’da 17.000 kapasiteli “Sinan Erdem Spor Salonu”nda oynanacak.
Eşleşmelere ve bazı ilginç konulara birazdan değineceğim ancak öncelikle Ankara’da 5 maçın tamamında Milli takımımızı yalnız bırakmayan, her maçta durum ne olursa olsun takımımızı destekleyen Ankara seyircisine çok teşekkür etmeliyiz. Milli takım da kendisine bu ölçüde destek veren taraftarına hem 47 sayılık bir farkla veda etmiş oldu hem de oynadığı hoş ve agresif basketbolla onları dolu ve doyurucu bir şekilde teşekkür etmiş oldu. Maçın sonunda taraftarlar basketçilerimizi dakikalarca ayakta alkışlarken, oyuncularımız da mikrofonu eline alıp “Dağ başını duman almış” melodisini söylediler seyircilerle birlikte. Bu dakikalarda tüylerimiz diken diken olmadı desek yalan söylemiş oluruz.
Dün itibariyle gurup maçlarının tamamlandı ve eşleşmeler belli oldu. Şampiyona kuralları gereği A ile B ve C ile D gurupları birbirlerinin çaprazı konumundalar. Guruplarda sıralama gereği de 4 takım ikinci tura kaldı. Burada da gurup birincileri çapraz gurubunun 4. sü ile, gurup 2.cileri çapraz gurubunun 3. sü ile eşleşti. Eşleşmeler demişken dün bizim gurupta eşleşme adına yaşanan ve bir o kadar da şaşırmadığım bir olay gerçekleşti. Rusya maçında beri yazılarımda değindim hep bizim çapraz gurubumuz D gurubunun içinde bulunduğu duruma. Gurubun ve hatta turnuvanın favorisi olan İspanya 2 yenilgi alarak beklentileri karşılayamamıştı. Tabi 2 yenilgi almaları Son Avrupa ve Dünya şampiyonunun kötü oldukları anlamına gelmiyor. Geçen sene Avrupa şampiyonu oldukları Turnuvaya da guruplarda 2 yenilgi alarak başlamışlardı. Dün son maçlar öncesi D gurubunda Fransa, İspanya ve Yeni Zelanda 3’lü averaj içinde bulunmaları bekleniyordu ki öyle de oldu. Son maçlar öncesinde Fransa ikinci, İspanya üçüncü, Yeni Zelanda dördüncü sırada görünüyor ve kimse de son maçlarında birbirlerine rakip olan Fransa-Yeni Zelanda arasındaki maçı Yeni Zelanda’nın kazanacağını düşünmüyordu. Bunu tabi bizim guruptaki Yunanlılar da düşünmüş olacak ki son maçları olan Rusya maçında sahaya çıkıp mücadelelerini gösterecekken, onlar ne der bilmiyorum ama bizim tabirle bir “Ali Cengiz Oyunu”na giriştiler. Çünkü maçı kazanmaları halinde gurubu 2. bitirecekler ve büyük ihtimalle D gurubunu 3. sırada bitirecek olan İspanya ile eşleşeceklerdi. Tabi Yunanistan bu bile bile ladese girer mi. Hele sonraki turda Amerika ile karşılaşma ihtimali yüksekken. Bunu üzerine maçın tamamında çok kötü oynadılar, bilerek her şutu kaçırdılar, savunma yapmadılar ve daha bir sürü mide bulandırıcı durum. Ama sahada onuru ile mücadele eden, istese kendileri de Yunanlılar gibi oynayacak olan bir takım vardı ki onlar da tabiî ki rakipleri Rusya idi. Rusya son derece ciddi ve kararlı bir şekilde bütün hesapları kaldıkları otelde bırakmış bir şekilde sahaya çıkıp aslanlar gibi mücadelesini verip maçı kazandı.

Maç sonu ise bir sürü olaya gebe oldu. Sonuçta her iki tarafa da kazanmak yaramıyordu ancak Allah her zaman haklının yanındadır. Maç sonunda tribünler Yunan oyuncuları ıslıklarken, Rusları ayakta alkışladılar. Maçı izleyen koçumuz Tanjevic, David Blatt’i tebrik etmeye giderken Yunan benchini alkışladı. Bunu üzerine Bourousis, Tanjevic’in üzerine yürüdü ve ufak çaplı bir gerginlik yaşandı ve daha bir sürü şey. Cidden mide bulandırıcı durumlar. Yunanistan’a ilk cevabı Rusya koçu David Blatt : “Yunanlar utanmış olmalı. Bugün gördüğümüz şey basketbol değildi, komediydi. Onlar şutları bile kaçırmak için attılar, benim oyuncularım ise tutkuyla mücadele ettiler.” Diyerek en anlamlı cevabı vermişti ki merakla bekledikleri Yeni Zelanda-Fransa maçı sonrası Allahın sopası olmadığını gördüler. Bu maçın mağlubu bizimle eşleşecekti ama Fransa 11 sayı ile bile yenilse Bizimle eşleşmiyordu. Yani bizimle eşleşmesi için 12 sayı farkla yenilmesi gerekiyordu. Tabi haliyle bizden Fransa da kaçmak istedi ev sahibi olmamız nedeniyle. Maçın son 5 saniyesinde fark 9 iken Yeni Zelanda oyuncusu Abercrombie’nin elinden çıkan panyalı üçlük farkı 12 sayıya çıkardı. Bu şu demekti: Fransa 4. olacak Yeni Zelanda 3. İspanya da 2. sıraya yükselecek… Tam bu esnada inanın Yunanların suratını çok merak ettim. Son hücum Fransa’ya kalmıştı Fransa da Batum ile bir üçlük kullandı ancak top çemberin içinden çıktı ve maçı 12 sayı farkla Yeni Zelanda kazanarak gurubu 3. bitirdi ve Rusya ile eşleşti. Yunanlılara tarih tekerrür etmiş oldu böylece. Hangi açıdan derseniz 1900’lü yılların başında da bu tarz bir umutları vardı ve bu umutlar İzmir de denize dökülmüştü. Yine yaptıkları bir hesap 100 yıl sonra İzmir’de oynanan bir maçta denize dökülmüş oldu. Biz yine onlara turnuvanın en zor yolunda başarılar dileyelim belki utanırlar…
Bu hikaye sonrası turnuvada eşleşmeler şu şekilde oldu.
4 Eylül Cumartesi
18:00 Sırbistan (A1) - Hırvatistan (B4)
21:00 İspanya (D2) - Yunanistan (C3)

5 Eylül Pazar
18:00 Slovenya (B2) - Avustralya (A3)
21:00 TÜRKİYE (C1) - Fransa (D4)

6 Eylül Pazartesi
18:00 ABD (B1) - Angola (A4)
21:00 Rusya (C2) - Yeni Zelanda (D3)

7 Eylül Salı
18:00 Litvanya (D1) - Çin (C4)
21:00 Arjantin (A2) - Brezilya (B3)

Gelişmeler sonrasında yukarıda da değindiğim gibi rakibimiz Fransa oldu. Fransa’nın bulunduğu o zor guruptan çıkması beklenmiyordu. Ancak onlar zoru başarıp yıldızları Tony Parker olmamasına ve yeni yapılanma sürecine girmiş kadrolarıyla 2.tura çıkmaya hak kazandılar. Bizim açımızdan bakacak olursak onların bizi normal şartlarda eleme gibi bir ihtimali yok. Tabi bu normal şartlar rakibi küçümsememek, savunmadan taviz vermemek, doğrularımızı sahada uygulamak. Pazar akşamı yine saat 9’da Çeyrek Final bileti için sahaya çıkacağız ve rahat bir şekilde o bileti alacağız bundan kimsenin şüphesi olmasın…

Hiç yorum yok:

Blog Widget by LinkWithin